Uzm. Psk. Kıvılcım Yücelen

Büyüyünce neler neler (balerin, tiyatro sanatçısı, milletvekili...) olmak istedim de, kısmet psikolog olmakmış... Hem de üniversitede bambaşka bir bölüm okuyup, uzun zaman yabancılarla çalışıp, birçok kez şehir ve ülke değiştirdikten sonra! Aslında ülke değiştirmek, nihai meslek seçimim için yaptığım en cesurca girişimdi diyebilirim. Yıllardır kendimi uzaylı gibi hissettiğim iş yaşamımı, çok sevdiğim İstanbul'u bırakıp zaten aşina olduğum bir şehir olan Viyana'ya gittim. Viyana Üniversitesi'nde psikoloji bölümünü bitirdim, yine Viyana Ünitersitesi'nin yüksek lisans merkezinde psikoterapi formasyonu aldım. Ancak asıl keşif yolculuğu Varoluşçu Analiz Topluluğu'na katılmamla başladı. Burada hem yaşama ve kendime bakış açımı revize ettim hem de yaşam danışmanlığı, çift terapisi gibi konularda eğitim alarak uzmanlık alanımı yetişkinler ve çiftler olarak belirlemiş oldum.

 

Varoluşçu felsefeyle tanıştığımdan beri yaşamın iyi/kötü her anında  öğrenebileceklerime odaklanıyorum, keyif alamayacağım yerde avantajı ne olursa olsun duramıyorum... Yaşamın son anı geldiğinde eğer bilincim yerinde olur da o meşhur "film şeridi"ne bakma fırsatım olursa, "Helal olsun bana, ne güzel de yaşamışım/yaşatmışım!" diyebilmek isterim. Özüme uygun olanı, yaşamımı anlamlı kılan her şeyi (buna annelik dahil) "yolun yarısı"ndan sonra keşfetmiş olan bir kadın olarak, kendiyle ve çevresiyle uyum içinde, huzurlu ve tatminkar bir yaşam isteyen herkese yardımcı olabilmekten büyük mutluluk duyuyorum.