Açelya Hanım ve Enis Bey çiçeği burnunda anne-babalar. Hani bazı evlilikler vardır kırk yıldır devam ediyordur. Çiftlerin çocukları da şöyle der: ‘Annemle babamın ağzından bir kere bile kötü söz duymadık.’ Aslında bu bir şehir efsanesi gibidir. Çünkü bu kadar uyumlu, pamuk gibi evlilikler çok az. İşte Açelya Hanım ve Enis Bey’in aşkları da bize göre kırk yıl pamuk gibi devam edecek türden. Umarız Alya Deniz bebek büyüdüğünde ileride anne-babası için arkadaşlarına yukarıdaki cümleyi söyler. Şimdi öyle çünkü…
Enis Bey ile söyleşimiz...
Nasıl tanıştınız?
Bir arkadaşımızın vasıtasıyla... Ben imalatçıyım. Dekorasyon malzemeleri imal ediyorum; ikimiz de farklı sektördeyiz ama bir organizasyonda bir araya geldik, kısmet işte…
Oyuncuyla evli olmak zordur derler ama…
Bizimki çok güzel ve farklı yönleri olan bir birliktelik. Açelya gerçekten iş yaşamında çok başarılı ve ailesine de bir o kadar düşkün biri. Çok güzel bir aile yaşamımız var. Hayattan istediğimizi tam olarak alıyoruz diyebilirim. Birlikte çok mutlu ve huzurluyuz.
Babalık nasıl gidiyor? Daha çok yeni gerçi ama…
Evet, çok yeni, henüz üç haftalık bir babayım. Ama inanın şimdiden babalığın o güzel duygularını yaşamaya başladım bile.
Kızınız çok küçük ama onun için gönlünüzden geçen bir meslek var mı?
Annesinin mesleği güzel bir meslek, annesi kadar da başarılı olursa ne güzel olur. Oyunculuğu kendi seçerse yapmak isterse neden olmasın. Bir de aslında avukat olmasını çok isterim. Her ailenin her zaman iyi bir avukata ihtiyacı var. Ama tabii o ne isterse o olacak.
Kız babasısınız. İlk öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Kız evlat, bana biraz korkutucu geliyordu. Ama Açelya ne kadar hayırlı olduklarını anlatınca içime çok sinmişti. Şimdi kız babası olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. İkinci bir çocuk düşünüyorduk. Ama şimdilik askıda… Yorucu bir süreç olduğu için şimdilik düşünmüyoruz.
Otoriter bir baba mı olacaksınız? Uzlaşımcı mı?
Paylaşım çok önemli. Ben aileme çok düşkünüm. Arkadaş gibi bir baba olmak isterim. İleride kızım benimle her şeyi konuşmalı. Ona gerektiği yerde, gereken mesafeyi koyarak yaklaşımda bulunurum. Günler ne getirir bakalım. Ama çok büyük bir heyecan baba olmak.
Seneler çok çabuk geçiyor. Yarış atı gibi ders çalıştırılıyorlar. Siz nasıl bir öğrenci babası olacaksınız?
Günümüzün şartları maalesef öyle. Daha çok küçük belki ama biz de bu kervanın yolcusuyuz. Ama eğitim konusunda savaşmamak, uzlaşımcı olmak gerekiyor. Onun bozmadan, ‘Çocuk sevgiyle büyütülmeli. psikolojisinidoğrultuda, arzu ettiği Sese ses katınca şiddet sıkmadan onu destekleyeceğiz.
Yeni babalara tavsiyeniz…
Ben her türlü korku ve tedirginliği geride bırakıp çocuklarına yaklaşmalarını öneririm. ‘Acaba yarın benim sözümü dinler mi; şımarık olur mu?’ gibi korkuları bırakmak lazım. İleride Deniz’e çok mesafeli olmayı düşünmüyorum. Buradan yeni bir baba olarak benim, baba adaylarına tavsiyem, çocuklarına sevgilerini göstermekten kaçınmasınlar. Onlara yakın olsunlar. Bebeklerini sevmekten, sarılmaktan çekinmesinler.
Açelya Hanımla söyleşimiz...
Anne olmak nasıl bir duygu?
Anne olmak çok güzel bir şey. Kadınlığımı tamamladığımı hissediyorum. Allah hayırlısıyla isteyen herkese çocuk versin. Bana doğurmak, dişiliği tamamlamak gibi geliyor. Evlenince kadın olunur derler ya bence anne olunca… Emzirmek, uyutmak, bebeğinizle ilgilenmek benim için doğadaki kuş köpekten, memeli bütün hayvanlardan farkınızın olmadığını gösteriyor.
Alya Deniz… Alya ne demek? Hangi ismini kullanıyorsunuz?
Arapça gök, sema demek. Alya Deniz birleşince, semalar ve denizler gibi anlamlı bir bütün oluyor. Deniz’i kullanıyoruz. Bazen de Alya’yı. Bakalım o ileride hangisini tercih edecek?
Anne olunca hayatınızda neler değişti?
Hayatımda birçok değişiklik oldu tabii. Bir kere her şeyden önce Deniz beni evcimen yaptı. Ben dışa dönük biriyim. Dışarı çıkmalarımızı biraz erteledik bu ara. Ben normalde fazla evcimen biri değilimdir. Sabahlara kadar setlerde olduğum için ev yaşamı, lüks otel benim için. Ama şimdi Deniz’imle evde oturuyorum. İster istemez bebeğimizin düzenine girdik. Uykusu, yıkanması, mama yemesi her şeyin belli bir saati var.
Annelik yaşı arttı. Siz de öyle bir annesiniz
Allah ne yazıyorsa onu yaşayacağız. İyi ki bu yaşta anne olmuşum. 36 yaşındayım. Tam bana göre, genç anne olmayı tercih etmedim. Daha bilinçli bir anne olduğumu düşünüyorum. Geçen yıllar boyunca hep meslek ve kariyere odaklı yaşadım. Benim mesleğimde de çocuk sahibi olmak için oyunculuğa sıkı bir mola vermek gerekiyor. Benim molam olmadı, dizilerim de vardı. İşte ne güzel, annelik bu zamana kısmetmiş.
Yeni projeleriniz var mı?
Şimdiden yeni projelerim var, inanır mısınız. Teklifler geliyor. İki kanaldan anne çocuk programı yapmam için teklif geldi. Ama henüz çok yeni. Deniz’in bu aylarda bana çok ihtiyacı var. Hoş, benim de ona…
Bakıcınız yok gördüğüm kadarıyla. Ama çok rahatsınız, sanki üçüncü çocuğunuz…
Bakıcım yok hayır. Kızımla kendim Bakı ilgileniyorum. Annelik güdülerim ilgile bana yardımcı oluyor. Sağ olsun ban Enis de bana çok destek. Alya Deniz dünyaya geldiğinden beri her şeyi beraber yapıyoruz. Bakıcıya ihtiyacımız yok, anlayacağınız. Anneanneler de şimdilik sadece ziyarete geliyor. Büyüklerin torunlarına bakmakla yükümlü olmadığını düşünüyorum. Yalnızca sevgilerini vermeleri yeterli. Ayşe Öner’e doğuma hazırlık kursuna katıldım. Ayşe Hanım, çok pozitif bir enerjiye sahip. Karşısındakine güven veren biri. Bebek bakma işinin ne kadar doğal olduğunu öğretiyor.
Mesleği ne olsun istersiniz?Babasının tercihlerini duydunuz…
Evet, Enis’in gönlünden geçenler oyunculuk ve avukatlık. Tabii istediği mesleği yapmalı, kabul gören bir meslek olması tercihimiz. Ben dünyaya bir daha gelsem yine oyuncu olurum. Kızımın da mesleğimi yapması çok hoşuma gider tabii.
Tiyatro mu televizyon mu?
Ben televizyonu çok seviyorum. Tiyatro eğitimi aldım ama ben tiyatrodan çok televizyonda göz önünde olmayı seviyorum. Tiyatroyu da seviyorum tabii ama televizyon ağır basıyor. Bu meslek için yaratıldığımı düşünüyorum. Seyirciyle samimi bir bağ kurmak, bana büyük keyif veriyor. Programcı olmak için yaratılmışım ve işimi çok sahiplenirim. Oğlak burcu olduğum için laf aramızda plan, programda başarılıyımdır.
Benim annem çok iyi bir anne modelidir. Ben de an onun gibi çalışkan ve güçlü on bir anne olmak istiyorum. Annem emekli İngilizce öğretmeni. Çok çalışkan biriydi. Hatta bazen onu öğrencilerinden kıskanır, ‘Sen öğrencilerini daha çok seviyorsun’ derdim.
Siz de çalışmayı seviyorsunuz…
Evet. Ben çalışmaya 16 yaşında başladım. 7 yaşından 17 yaşıma kadar da voleybol oynadım. 15 yaşımda da voleybol A takımda para kazanmaya başladım. Sabahları erken kalkınca genelde insanlar mutsuz olur. Bendeyse tam tersi. Ben işe gideceğim diye mutlu olurdum. İnanır mısınız konservatuarda da bir gün devamsızlığım yoktur. Hasta olurdum, yine de okula giderdim.
Sezaryen doğumdu sanıyorum?
Evet. 40. haftaya kadar doktorum normal doğum dedi ama 40. haftadan sonra epidural sezaryene dönmek zorunda kaldım. Neyse ki sorunsuz bir doğum oldu.
Ünlü annelerden kimlerle görüşüyorsunuz?
Şebnem Özinal’la konuşuruz. Hamilelik sürecimde ve doğumdan sonra konuştuk. Kıraç’ın eşi Ayşe Şule ile çok konuşuyorum. Onun da bugün yarın çocuğu olacak. 2009 doğum yılı oldu…
Emzirme nasıl gidiyor?
Maşallah, gayet iyi gidiyor. Emzirdiğim için diyet yapmıyorum ama asla fast food ya da çikolata gibi yiyecekler yemiyorum. Sütü olmasını isteyen anneler sebze, meyve yesin. Ben çok yararını gördüm, rezene çayı da rahatlatıyor. Bebeği de rahatlatıyor. Bir de emzirmeyi istesinler. Doğuran kadın emzirmeli bence, çok önemli bir bağ dünyanın en güzel şeyi. Allah herkese nasip etsin. Su da çok yararlı. Ben günde 3 litre su içiyorum. Moral de çok önemli. Öyle her şeye kafalarını takmasınlar.
Hamileliğiniz nasıl geçti?
Çok sorunsuz ve rahat bir hamilelik geçirdim. Zerin’le (Kültüral) kitap çıkardık, bunun için sokak sokak dolaştık. Yorgunluk nedir bilmeden bol bol yürüyüş yaptım.
Doğum sonrası depresyona pek girmemişsiniz…
Hayır girmedim. Ama doğum hüznü deniyormuş sanıyorum sürekli ağladım. Üzüntüden değil, bir duygu yoğunluğu yaşadım. Psikologlar da doğumdan sonraki şişliğin ter ve gözyaşıyla atıldığını belirtiyor.
Çok uslu bir bebek Alya Deniz. Kolik sorunu yok gibi…
Gerçekten çok sakin bir bebek. Babası da ben de bebekken çok sakinmişiz. Kızımız bize çekmiş. Maşallah, kızımızın kriz şeklinde ağlamaları yok.
Son olarak annelerimize ne söylemek istersiniz?
İyi yayınları takip etmelerini öneririm. Kitapları ve dergileri. Ben dergilerden çok şey öğrendim. Bir de sürekli elinizin altında olması çok güzel. Aklınıza takılan bir şeye her istediğinizde bakabiliyorsunuz. İnternet de yararlı tabii ama sizin siteniz gibi güvenirliği olan siteleri takip etsinler. İnternette dolanan her bilginin doğruluk payı yok çünkü. Çok ilginçtir, bir televizyon programında gördüğünüz şeyi unutabiliyorsunuz ama dergi öyle değil ve elinizin altında oluyor.
YORUMLAR