Karslı muhafazakâr bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Geniş sülalesine karşı ‘tek başına’ mücadele verdi. Önce tüm baskılara rağmen üniversite okudu, ardından ekranlarda boy gösteren bir oyuncu oldu... 32 yaşında ise aniden ortadan kayboldu. ABD’ye gidip, sperm bankasından aldığı spermle hamile olduğu duyulunca da yer yerinden oynadı. Tüm eleştirilere kulaklarını tıkadı. Ve Allah’ın hediyesi anlamına gelen Kayra adını verdiği oğlunu dünyaya getirdi. 5 ay önce yeniden ortadan kayboldu. Tayland’ın eğlence merkezi Phuket’te kendisine oğlu Kayra ile yeni bir hayat kurdu. 7 yaşındaki Kayra’yla tropikal bir ormanın ortasında 60 metrekarelik bir evde yaşayan Bilginel, hem anne hem de baba.... “Sperm bankasından çocuk yaptı. Baskılara dayanamadı, kaçtı” denilen Leyla Bilginel, Phuket Adası’nda içini HT Pazar’a döktü...


Sizi okutmak istemediler mi?

Çocukluğumda da, genç kızlığımda da sülalemin karşısında bir kızdım. Okumak isteyen ve bunun mücadele eden biriydim. Koca bir sülaleyi ve babamı incitmeden yendim. Atamın kafasını öne eğmeden, onlara hiçbir sıkıntı yaratmadan kilitleri çözdüm, okudum. İşletme fakültesini bitirdim, tiyatro eğitimi aldım.


Şimdi size nasıl bakıyorlar?

Karslıyım. O dönem bana tepki gösteren ailelerin kızları ve torunları şimdi okuyor. Bana “Hayır” diyenler, bugün eminim içlerinden özür diliyorlar. Kimliklerle var olmaya inanmıyorum. Bu yüzden bu kadar savaş var, dünya bu kadar mutsuz. Yaratan’ın var ettiği evrene saygım var. Yaratan’a inanan insan etiketlendirmez. Vatan, toprak, din ayrımı yapmaz.


İşletme, medya derken oyunculuğa nasıl geçtiniz?

Üniversiteden sonra 2 yıl tiyatro eğitimi aldım. 3 yıl habercilik yaptım. Baktım gelecek yok, erkek arkadaşımın gittiği bir ajansta, “Elin yüzün düzgün” diyerek beni de kaydettiler. Kamera önünde olmayı da seviyordum. 20 gün sonra Aynalı Tahir dizisinde buldum kendimi.

Oyunculuğu özlüyor musunuz?

16 yıl sessiz sedasız oyunculuk yaptım. Karakterlerimle tanındım. İşimi çok sevdim. İçimdeki yeteneğin beşte birini ortaya koyabildim. Doğru yerde doğru zamanda olamadım. Patlayan bir işe de denk gelmedim. Yaptıklarım bana yetmeyecekti, onun üstünde olması için de çaba harcamam gerekiyordu. Ben öyle bir çabayla hayatımı geçirmek istemedim. Oyunculuğu çok özlediğim için burada dizi izlemiyorum.


'Çocuğumun temiz bir soyadı ve yeni bir enerjiyle doğmasını istedim'


Kömürcü soyadıyla tanındınız. Neden soyadınızı değiştirip Bilginel yaptınız?

Soyadımı ailemden baskı gördüğüm için değiştirdiğim iddiaları yalan. Kendi seçtiğim bir soyadı istedim. Bunu bir adamla evlenerek var edemezdim. Zaten evliliğe karşıydım. Çocuğumun temiz bir soyadı ve yeni bir enerjiyle var olmasını istedim. Böyle bir hakkım var.


Bilginel soyadını nasıl seçtiniz?

Sözde bir sanatçıyım. Leyla Kömürcü olarak tanındım. Leyla Bilginel’i de çok şükür var etmeyi bildim. Bilgeliğe çok inanıyorum. Bir de enerji, eller, dokunmaları birleştirdim. Bilginel çıktı ortaya.


Sperm bankasından çocuk yapmanız çok konuşuldu, sizi çok üzdüler.

Beni etiketlendirmeyin. Kendi doğrularımla varım. Kimseye “yaptığım doğrudur” demiyorum. “Phuket’e niye gittiniz” diye soruyorlar. Burası benim doğrum.


'Burada 5 yıl yaşayacağız, sonra rüzgar nereye eserse'


Ailenizden ve toplumdan baskı gördüğünüz için kaçtığınız yazıldı. Phuket’e kaçtınız mı? Kimsenin sözlü bir tacizine dahi uğramadım. Sülaleme, toplumla ters düştüğüm, baskılara dayanamayıp ülkeyi terk ettiğim izlenimi yaratıldı. Türkiye’de insanlar mutsuz, gergin. Ben Doğulu bir ailenin Alevi kültürüyle büyümüş ama hiçbir kimliği kabul etmeyen üyesiyim. Türk’lüğü ve Alevi’liği reddediyorum. Kültürleri ve var oluşları kabul ediyorum. Yaratan, insanları sadece insan olarak yaratıyor. Türkiye’nin mutsuz ve gergin ortamından kurtulup öfke duygusundan arınmak, evladımı sıfır öfke ve mutlu bir anne olarak büyütmek için Phuket’e geldim. Ailemden aldığım ahlâk değerleriyle büyüdüm, öyle de devam ediyorum. 40 yaşından sonra dünyayı dolaşarak yaşama planım vardı. Burada beş yıl yaşayacağız, sonra rüzgâr nereye eserse...


'Lezbiyen veya biseksüel değilim'


Erkeklerle sorununuz var mıydı?

Ben lezbiyen veya biseksüel değilim. Erkeklere saygı duyuyorum. Kadınlar zekâ olarak çok acayip, erkekler daha saftır. Benim atam, babam, liderim Atatürk erkek. Allah bana bir erkek evlat verdi. Benim gözümün ışığı, ölen erkek kardeşimdi. Erkeklere düşmanlığım yok.


Çocuk sahibi olmak için evlenecek birini mi bulamadınız?

Bütün ilişkilerim evlilik, çocuk noktasına geldi. Keyifli ilişkilerim oldu. Adam gibi adamlarla birlikte oldum. Ama evlenmedim, kendimi kandırmamayı tercih ettim. Bu konuda hiç konuşmadım, sessiz sedasız buralara geldim. Benim arızam, çok detaylarda yaşamam, mükemmeliyetçi olmam. Saygı takıntısı olan bir insanım. Detaylarda yaşayanlar empati yapmayı bilir. Her şeyi sonuca götürür. Bir adamı nereye kadar sonuca götüreceğimi bilemedim. Bir adam var edemedim, karşıma çıkması için bekleyeceğim zamanım da yoktu. Riske girmedim, sperm bankasını seçtim.


Evliliğe saygı duyuyor musunuz?

Türk toplumu olarak modernlikle yobazlığı karıştırdık, yozlaştık. İnsanlar evleniyor, çocuk yapıp boşanıyor. Dünyaya bir çocuk getiriyorsan çocuğun kimliği oturana kadar tahammül edeceksin.


Kayra’dan sonra hayatınızda biri oldu mu?

Kayra 7 yaşında. Hayatımda bir kişi oldu. O da geçen yıl. Aldığım nefese dikkat ettim. Artık hayatımda kimse yok.


Kayra’nın babasız büyümesi bir handikap mı?

Çok daha sağlıklı büyüyor. En azından çirkinleşen bir şey yok. Onun dünyasında baba hiç yok ama hayatla barışık. Bu benim doğrumdu. Yaratan’ın yardımıyla dünyaya gelen oğlumun zikri de fikri de bu.


Sperm bankasından haberi var mı?

Babasının olmadığını açıkladım ancak şu an bankayı bilmiyor. Kayra cinselliği bilmiyor ki banka olayını nasıl anlasın? Sürekli “Sperm bankasından çocuk yapan Leyla Bilginel” diye yazdılar ama altında başka bir şey bulamadılar. Kayra’nın gelişimiyle ilgili hiçbir sıkıntı yaratamayacaklar. Hayatımızdan psikolog ve pedagogu da çıkardık.


Babasının kim olduğunu merak ediyor musunuz?

Hiç merak etmedim. Kayra’nın kimliğindeki baba hanesine kendi babamın adını yazdırdım. Ama benim kütüğümde gözüküyor.


Sizden sonra Sağlık Bakanlığı ‘soyu korumak’ adı altında, sperm bankasından hamile kalanların hapis cezasıyla yargılanması için suç duyurusunda bulunacağını belirtti. Yabancı evlilikleri ne yapacaklar. Başka bir ülkede yapılan şey, Türkiye’de nasıl suç sayılacak? Bir müftü sperm bankasından yapılan çocuğun haram olduğu açıklamasında bulundu. Bir din adamı böyle bir açıklama yapamaz. Allah’tan korkar. Diyecek bir şey bulamıyorum.


Kayra, ileride “Babam nerede” diye sorarsa, cevabınız ne olur?

Yandı bitti kül oldu. (Gülüyor.)


Kayra kime benziyor?

Adamdan hiçbir şey almamış. Görseli de benim. Tamamen benim profilim. Sadece ensesinde çukur yok. Türk genetiğinde pek olan bir şey değil. Babasından bir tek onu almış. Onu ben doğurdum, ben aktardım, ben sohbet ettim, kitaplar okudum.


Phuket günleri nasıl geçiyor?Phuket’te geçiminizi nasıl sağlıyorsunuz?

Evim buranın tatil beldesinde. Möbleli olarak kiraladım. Türkiye’de 4 gayrimenkulüm var. Birini oğlumun eğitimi için satacağım. Diğerini satıp buradan ev alacağım. İkisinin kira geliriyle de burada rahatlıkla geçiniyorum. En kötü Reiki eğitimim var, burada masaj yapar geçimimi sağlarım.


Kayra ile sen Phuket’te neler yapıyorsunuz?

Kayra burada International Kolej’e gidiyor. Çince ve Thai dilinde eğitim alıyor. Sınıfında 7 farklı ülkeden çocuk var. Dünya çocuğu olarak yetişiyor. Futbol merakı başladı. Sabah 6.00’da kalkıyor; terasa çıkıp “Hayat seni çok seviyorum” diye bağırıyoruz. Kahvaltı yapıp Kayra’yı okula gönderiyorum. Sonra savunma sporu olan Muay Thai antrenmanına gidiyorum, vücudunuzun her yeri çalışıyor. Kartalların uçuşunu, sincapların zıplayışını terasımdan izliyorum. İstanbul’da elimi suya sürmezdim. Şimdi çamaşırı bulaşığı elimde yıkıyorum. Gece hayatım yok. Müziğimi açıyorum, evde kendime tek kişilik parti veriyorum.


Motosiklet tercih etmişsiniz...

Burada oksijen bol, hava sıcak. İnsanlar otomobillerin içine tıkılmayı tercih etmiyor. Ben de sipariş verdim ve adını “Sütlü Kahve” koyduğum özel yapım motoruma kavuştum. Burada trafikte insanlar korna çalmıyor, küfür etmiyor.


Türkiye’yi özlüyor musunuz?

Bir tek annemi özlüyorum. Türkiye’yi hayatımdan çıkardım. Şu an Taylandlıyım, Phuket’te yaşıyorum. Vatan, millet, bayrak benim için yok artık. Milliyetçiliği ve dini hayatımdan çıkardım. Allah inancıyla büyüdüm. Müslümanlık’ta “can almak” diye bir şey yok. Tek devlet ve millet olsaydı, savaşlar olmasaydı keşke. Ayrımcılığa karşıyım. Ülkemiz elden gidiyor. Kayra ve benim kimliğimde İslam yazıyor. Kimlikte yazmasının benim için bir sakıncası yok.


Röportaj: Hayati ARIGAN

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir toprak bile kabul etmez bunları
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.