Ramazan geldi hoş geldi ve vesile oldu ki Mevlânâ’dan söz etmemin sırası da geldi... ‘Kuzunun kurda gönül bağlamasını’ terennüm eden bu tevazu ve hoşgörü pirininin dünyasına bir süredir girmeye çalışıyordum. Ama bu tabii ki o kadar kolay değil. Ne zaman bu konuda zora düşsem, Hacı Bektaş’ın onun için söylediği şu cümle geliyor aklıma:


  • “Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlânâ’nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir, ama onun engin gönlü kirlenmez.”
  • Bugün, onun okyanusundan birkaç damla aktarmak istedim size... Sonunda ramazana ulaştığımız, beni bayram heyecanının bile şimdiden sardığı yazın bu en sıcak günlerinde hayatı ve dünyayı büyük ustanın gözünden birazcık da olsa görebilelim diye...
  • Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
  • İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu âlem yok değildir.
  • Kuzgun bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
  • Eşeğe katır boncuğu ile inci birdir. Zaten o eşek inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
  • Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
  • Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yere uçar.
  • Dil tencerenin kapağına benzer. Kıpırdadı da kokusu duyuldu mu ne pişiyor anlarsın.
  • Her insan bir yağmur tanesidir, kimi gül yaprağına düşer, kimi çamura.
  • Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah’ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.
  • O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
  • Suskunluk yaranın kanamasıdır. Suskunluk insanım diyenlerin sahteliğine lal kalınmasıdır.
  • O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin.
  • Şöyle ey yar, hüznümü sana nasıl cümleleri ezber mi etmeliyim.
  • Lal değmeli dilime, seni bir tek yüreğime söyletmeliyim.
  • İki can bir olunca, benlik aradan çıkar.
  • Gönül sevgiliyi bulunca, kuru dal çiçek açar.
  • Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir.
  • Ey can! Edep nedir diye soracak olursan, bil ki edep her edepsizin edepsizliğine sabır göstermektir.

“Çok insan gördüm, üzerinde elbisesi yok. Çok elbise gördüm, içinde insan yok.”


İşte böyle sevgili okurlar... Biz de bir kuş gibi konduğumuz dağdan uçup gideceğiz bir gün... Keşke geride bıraktıklarımız bir nebze olsa geleceğe ışık tutabilse... Hayırlı ramazanlar dileğiyle...


Haber: İzzet Çapa

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.