Nijerya’da bir militan grubunun okul çağındaki 200 kızı kaçırmasından haftalar sonra, Obama yönetimi, aramalara destek amaçlı görevliler göndereceklerini açıkladı. Takım, rehine arabulucuları, güvenlik polisleri ve askeri üyelerden oluşacaktı; ancak şu ana dek yönetim yalnızca personel yolladı. 20 kadın senato üyesi, Başkan Obama’ya, kaçırılmaların daha yüksek bir seviyede kınanması ve Boko Haram’ın tüm mal varlığının dondurulması, silah ve diğer kaynaklara erişiminin bloke edilebilmesi amacı ile Birleşmiş Milletlerin El Kaide listesine eklenmesini talep eden bir mektubu imzaladılar.


ABD’nin sahneye çıkarak Nijerya hükümetine desteğini teklif etmesi takdire şayan. Sosyal medyada, mitinglerde ve basında yer bulan uluslararası itirazlar, şüphesiz ki ABD hükümetini harekete geçmesi için zorladı. #BringBackOurGirls hashtag’i, Nijerya devlet başkanı Goodluck Jonathan’ı, hükümetini, Nijerya askeri güçlerini gerçek ve organize bir şekilde hareket etmeleri için zorlayacak ve kızları evlerine döndürerek amacına ulaşacak. Ancak bu hashtag aktivizminin de bir çeşit tehlikesi var: İçeriği yerel bağlamda belirsizleştirmesi.


Boko Haram, Nijerya’da yeni bir güç değil. Batılılaşmanın birçok getirisine karşı olan bu terörist grup, yalnızca birkaç yıl içerisinde, düzinelerce okullu çocuk da dâhil, binleri öldürdü. İslami kanunun özellikle katı bir formunu egemen kılmak istiyorlar ve dindarlıkta yetersiz olarak ilan ettikleri Müslümanlar da dâhil farklı dinlerden birçok Nijeryalıyı katlediyorlar. Ancak grup, dengesiz bir şekilde hareket ediyor ve taleplerini sürekli değiştiriyor – anlaşılan dini saflık ve arınmadan çok; gücü, kontrolü ve bunları korumakta ihtiyaç duydukları katliamları istiyorlar.


Nijeryalılar, grup ve acımasız taktikleri hakkında yıllardır alarm durumundalar – kaçırılmalarla ilgili tweetler haftalar önce başladı ve tüm dünyaya yayılmaya başladı. Dikkat çekmekte geç kalınmışken, kaçırılmalara verilen tepkinin boyutu kötü sonuçlar doğurabilir: kötü şöhreti ile gurur duyan Boko Haram, söylentiye göre bu hafta içerisinde daha fazla kızı kaçırdı. Ayrıca terörist grup, bu 200’den fazla kız çocuğunun evlilik için satılacak köleler olduklarını açıklayan bir video da yayınladı.


Okul çağındaki kız çocuklarının savunmasızlığı ve bir anda yok olmuş görünen bu çocukların sayısı, olayın neden bu kadar çok dikkat çektiğinin açıklaması olabilir – küçük bir kız çocuğundan daha masum ne olabilir? Uydu teknolojilerinin kullanıldığı bir çağda çocukların yerini bulmak nasıl bu kadar zor olabilir? – Bu olay, daha kapsamlı ve küresel bir soruna ışık tutuyor: cinsiyet tabanlı şiddet. Seks trafiği hakkında güvenilir kaynaklar bulmak zor; ancak ortak tahminlere göre, seks ticaretinde sömürülen çocukların sayısı 2 milyon. Dünya çapında 64 milyondan fazla kız ise çocuk gelin oluyor. Bu kızlardan çoğu kaçırılmış ya da satılmış değil; bu yüzden durumları Nijeryalı çocuklardan farklı. Ancak ne olursa olsun iki grubu da kapsayan kadınlar ve çocuklar hakkında küresel bir rivayet var: kadın bedeni satın alınacak, ticareti yapılacak ve tehdit edilecek bir şey.


Tüm kıtalar boyunca, askerler tecavüzü yerel nüfusu parçalamak adına kullanıyorlar. Kadın bedeni – daha doğrusu cinsel organları – tahrip edilecek, erkeklere psikolojik açıdan zarar vermek için kullanılacak (kadınlar eşlerinin önünde de tecavüze uğrayabiliyorlar) ya da üzerlerinden para kazanılabilecek (Boko Haram finansal kaynaklarını artırabilmek için kız çocuklarını satıyor) birer araç. Kadınlar gerçek insan değiller; onlar birilerine kâr sağlayan araçlar topluluğu.


Eğer #BringBackOurGirls’ün başarıya ulaşmasını istiyorsak, her iki konuda da yeterli bilgiye ihtiyacımız var: Boko Haram, Nijerya’da tam olarak nasıl çalışıyor ve cinsiyet tabanlı şiddet küresel olarak nasıl işliyor. Aksi takdirde, #BringBackOurGirls, risklerini de beraberinde getirecek: nüans ve doğrulu kesin bilgi yoksunu bir sosyal medya oyunu.


Kadınların tam kapsamlı haklara ve özgürlüklere layık olmadıkları görüşü yeryüzündeki her bir ulusta yaşıyor. Nijeryalı çocuklar, bu görüşün en uç gerçekliklerinden birinde bulunuyorlar; ancak bu bakış açısı her yerde karşımıza çıkıyor; şiddet unsurları ile kurban hale gelen kadınlarda, kadın haklarındaki kısıtlamalarda ve kadınların bedenleri ile ne yaptıkları konusundaki politik tartışmalarda. Kızlarımızı geri getirmek ve bir daha elimizden alınmalarını engellemek istiyorsak eğer, öncelikle kadınların insan haklarını kullanmaya layık olan özerk bireyler olduklarını inkar eden bu görüşü yeryüzünden silip atmamız gerekiyor.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.