Ajda Pekkan’ın 1milyon liralık tazminat davası açacağını belirttiği Prof. Durak, söz konusu cümleleri için çok üzgün olduğunu ifade etti ve “Aslında bana da yakışmadı” dedi.


“İnsanlar birbirlerini yanlış anladıkları için anlaşabiliyorlar, doğru anlasalardı hiç anlaşamazlardı” diyen Baudelaire abimizin ağzına sağlık. Bugün şöyle bir çevreme bakıyorum da neredeyse 150 yıl önce edilmiş bu kelam, hâlâ nasıl da geçerliliğini koruyor.


Geçenlerde Prof. Nazım Durak’ın Ajda Pekkan hakkında yaptığı açıklamaları okuyunca herkes gibi ben de şaşkına dönmüştüm. Canlı yayında “Ajda Pekkan 10-15 tane estetik operasyon geçirmiş. Ajda’nın estetikleriyle gündeme gelmesine hiç katılmıyorum” demişti; hadi buraya kadarı mesleki bir eleştiri diyelim, çünkü Durak da bir dönemin en ünlü estetik cerrahlarından. Ama ondan sonra açmış ağzını yummuş gözünü; “Ajda ne bir hayır kurumuna yardım etmiştir ne bir okul yaptırmıştır, ne de bir çocuğu evlatlık almıştır” demesi, üstüne üstlük “Benim için hiçbir özelliği olmayan bir sanatçı. Estetik operasyonları da çok başarısız. Hilkat garibesine benziyor. Kurbağa gibi bakıyor gözleri. Yüzünde hiçbir mimik yok. Dudakları da maymun poposu gibi... Ayrıca egosu çok yüksek...” sözleri beni çok şaşırtmıştı.


Durak hızını alamamış Tarkan’dan Saba Tümer’e kadar pek çok ünlüyü de sıraya dizmişti. Canlı yayını izleyemediğim için ‘Herhalde bir yanlış anlaşılma var’ diye düşünmüştüm ilk günlerde. Ajda da bu laflara çok sinirlenmiş olmalı ki 1 milyon liralık tazminat davası açacakmış. Ayrıca bu açıklamalarından dolayı Türk Tabipleri Birliği’ne başvurup Durak’ın meslekten atılmasını da isteyecekmiş. Avukatının açıklaması böyle...


Ben böyle tenis maçı gibi bir o yanı, bir bu yanı izlerken diğer tarafın açıklaması geldi: “Ben olan bir durumdan bahsettim. Bana başvuran kadınlar Ajda gibi olmak istemiyor. Asıl Ajda’yı bu hale götüren doktorlar utansın...” demiş Nazım Durak. “O zaman bunda yanlış anlaşılacak bir şey yok” diye düşündüm, “Nazım Bey sözlerinin arkasında”. Ama üzülmedim desem yalan olur. Bu karmaşık duygular içindeyken dün karşılaşmaz mıyım Nazım Hoca ile... Tam konuyu açacaktım ki o benden önce davrandı. Tüm bu olanlardan son derece üzgün ve pişmanmış. “Ben bir eşeklik ettim” diye başladı lafa.


Gerisini hiç yorum yapmadan onun ağzından aktarıyorum: “O gece katıldığım canlı yayında Ajda Pekkan gibi hem Türkiye’ye mal olmuş hem dostum olan bir insan için neler dedim... Canlı yayında olduğumu da unutup, üstelik kendi kişiliğime de yakışmayacak sözler sarf ettim. İnsan doktor olsa bile böyle bir hataya düşebiliyor. Ajda Hanım’ın elini öpmeye hazırım.” Af dilemesi ondan, yazması bizden;bakalım Ajda’dan nasıl bir yanıt gelecek.


Haber: İzzet Çapa

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.