Her ne kadar Oscar Wilde usta “Moda 6 ayda bir değiştirilecek kadar katlanılmaz bir çirkinliktir” demiş olsa da, tarih ve kadınlar onu haksız çıkarmış belli ki... Bugünün moda ikonları bütün pervasızlık ve dehaları sayesinde pek çok sanatçıyla eşdeğer görülüyor dünyada. Bunlardan biri de hiç şüphesiz Tom Ford. Geçenlerde Fern Mallis’in konuğu olan Ford, söyledikleriyle yine karıştırmış ortalığı.




Fern Mallis mi kim? Herhalde bu kadarını da Google Sarp’a ya da Gargamel dedikoducusuna soracak değiliz. Mallis, New York Moda Haftası’nı bugünkü ihtişamına kavuşturan bir organizatör. Senede birkaç kez ‘Fashion Icons with Fern Mallis’ adlı bir etkinlik düzenliyor ve bunlarda ünlü tasarımcılarla sohbet ediyor. Geçen gece Fern Mallis’in ‘moda ikonu’ konuşmacısı Tom Ford oldu. Söyleşiyi dinleyenlerin ortak kanısı şu: Tom Ford’un o burnu havada hali, sadece bir imajdan ibaret. Mütevazı bir insan gibi görünüyor ama yine de bu görüntünün altında büyük bir egonun izleri belli oluyor. Şimdi bu psikolojik saptamaları bir kenara bırakalım da hazretin sorulara verdiği ilginç yanıtlara geçelim.





Adamımız, Başak burcuymuş. Astrolojiye inanıp inanmadığı sorulduğunda verdiği yanıt şu: “Aman Tanrım hem de çok inanıyorum. Ama eğer dünya Başak burcu insanlar tarafından yönetilseydi korkunç bir yer olurdu.” Tabii konu dönüp dolaşıp Tom Ford’un 1986 yılından beri beraber olduğu erkek arkadaşı Richard Buckley’e geliyor. Onun hakkındaki söylediği cümle de son derece ilginç bizim İkon Baba’nın: “Richard, burnumun havaya kalkmasını engelliyor. Hatta o kadar engelliyor ki burnum bir deliğin dibinde...” En son Marc Jacobs için ne düşündüğünü soruyor Fern... Ford da politik bir yanıt veriyor: “Orijinal modadan hoşlanıyorum. Marc da kesinlikle orijinal biri.” “Peki moda dünyasında zirveye ulaşmak çok mu zor” diyor Fern. Yanıt bir itiraf niteliğinde: “Bu camiada zirveye ulaşmak diye bir şey yok. Mesela ben tamamen bitmiştim ama geçen sene yine geri döndüm.”





Bu arada öğreniyoruz ki, Tom Ford, birlikte bir akşam yemeğine gitmek istemediği hiçbir Allah’ın kulunu işe almazmış. Kendisiyle iş görüşmesine gelenler hakkında da matrak bir saptaması var. “Bana gelip diyorlar ki ‘En sevdiğim tasarımcı Nicolas Ghesquiere’. Anladık benim de en sevdiğim o, ama iş görüşmesinde bu söylenmez ki.” Söylenmez tabii... Benim de en sevdiğim tasarımcı Nicolas Ghesquiere ama Tom Ford’a bu söylenmez ki.




Hazırlayan: İzzet Çapa







Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.