Mutfak bazen bir hikayenin bizatihi piştiği yer, bazen de hikayenin sadece durak noktalarından biri. Şu bir gerçek ki ister başrolde olsun, ister yan rolde içinden mutfak geçen kitapların tadı tuzu bir başka oluyor. İşte birkaç örnek…

Acı Çikolata – Laura Esquivel

Arka kapaktan iki cümleyi alıntılamadan bu kitabın gerçek ruhunu anlatmak zor gibi geliyor. “Bugüne kadar bir romanla bir yemek kitabını böylesine kaynaştıran bir kitap yazılmadı. Başka hiçbir yazar, kadın ruhunun derinliklerini, öfkeyi, tutkuyu ve cinselliği bir mutfağın penceresinden böylesine keşfetmedi.” Romanın baş kahramanı Tita, dünyaya sanki mutfakta devleşmek için gelmiştir. Bunun yanında her duygusunu, aşkı, öfkeyi, acıyı, sevinci doruklarda yaşayan biridir. Ve mutfakta çalışırken yaşadığı her duygu birebir yaptığı yemeklere geçer; oradan da yiyenlere. Tutkulu bir aşk en iyi mutfakta beslenir ve Tita’nın hikayesi bunun en olağanüstü örneğidir.

Mutfak Sırları – Anthony Bourdain

Şimdilerde televizyon programıyla da çok revaçta olan Anthony Bourdain’ın ünlü bir şef olma yolunda yaşadığı tüm serüvenler gelmiş geçmiş en esaslı gerilim romanlarına bile taş çıkartacak nitelikte. Profesyonel aşçılık yapmak isteyenlerin okumasının şart olduğu, mutfak hikayelerini sevenlerinse es geçmemesi gereken harika bir serüven Mutfak Sırları. Televizyonlardaki yerli yabancı pek çok mutfak programında sadece parıltılı kısmı görünen dünyanın gerçek yüzünü görmek için bu kitabı mutlaka okumalısınız.

Sofralar ve Anılar – Gün Benderli

Sofralar ve Anılar, adını birebir yansıtan ve konusunun en güzel örneklerinden olan bir kitap. Gün Benderli, Türkiye’deki baskı ortamı yüzünden 1951’de ülkeyi terketmek zorunda kalır ve uzun yıllar Budapeşte Radyosu Türkçe Yayınlar Servisi’nde çalışır. Bu süreç içerisinde dünyanın pek çok farklı yerinde dost sofralarına konuk, kendisiyse pek çok dostunu ağırladığı sofraların sahibi olur. Her bir anısına bir yemek tarifi iliştirdiği kitap, sadece mutfak hikayeleri olarak değil, tarihsel bir yolculuk olarak da etkileyici bir çalışma.

Gurmenin Son Yemeği – Muriel Barbery

Çocukluğunda harika lezzetlerin piştiği bir mutfağın büyüsüyle büyüyen her insan, ömrü boyu o koku ve lezzetlerin peşinde koşar. Gurmenin Son Yemeği tam da bunun hikayesi. Hasta yatağında artık son zamanlarını yaşamakta olan bir gurme, ölmeden önce o erişilmez lezzete ulaşmanın peşindedir. Lezzet bu sefer gerçekten bir ölüm kalım meselesi haline gelmiştir.

İstiridye Üstü Girit – Byron Ayanoğlu

Kanada’da çok ünlü bir şef olan Byron Ayanoğlu, İstanbul’da doğmuş Girit kökenli bir aileden gelmektedir. Aile çok ufak yaşındayken Kanada’ya göç eder. Pek çok ünlü ismin şefliğini yapıp “Yemek Tanrısı” diye anıldığı yıllardan sonra emeklilik döneminde köklerine dönmeye karar verir. Girit’e yerleşecek ve ufak bir restaurant açacaktır. Deli dolu harika insanların yaşadığı bu güzel adada olağanüstü lezzetlerin etrafında pek çok macera gelecektir başına. Ayanoğlu, İstiridye Üstü Girit’le şefliği kadar kaleminin kuvvetini de kanıtlıyor. Es geçilmemesi gereken bir kitap.

Derleyen: Zeren Somunkıran