“İnsanın en değerli varlığı vücudu ve ruhudur. Hastane gövdelerin, tiyatro ruhların şifa kaynağıdır. Ruhsuz adam bir kalıptır. Düşünmekten, duymaktan, insanlıktan, iyi ve kötüyü ayırt etmekten uzak bir kalıp! En korkunç suçları işleyenler hep bu ruhsuz kalıplardır. Çevremizi karartan, eğitim ışığına varamamış bu sakat ruhlardır... Gövde hastası ölür, ruh hastası öldürür... Ömrü boyunca tiyatrosuz kalan bir toplum önce dilini yitirir, geleceğini unutur, sonra bütün bağlar çözülür, sokağa düşer. En büyük kötülük birbirimizden ayrıldığımız gün başlar” demiş Muhsin Ertuğrul. Kendisinin ‘Tiyatronun Değeri’ baş- lıklı yazısında bahsettiği bu ruhsuz kalıplar ve sakat ruhların memleketin her köşesini sardığı bir dönemden geçiyoruz maalesef. Sizi bilmem ama benim dilimde sürekli “Diren ruh sağlığım” cümlesi var. Ne mutlu ki artık direnmesi kolaylaşacak çünkü tiyatro sezonu açıldı, anlayacağınız ruhum için şifalanma zamanı.


Tiyatro İyidir


İnsanlığın içinin giderek boşaldığı, sakat ruhların aramızdaki bağları koparmak için birbirleriyle yarıştığı bugünlerde, hepimizin ihtiyacı var bu şifaya. Üstelik her zamankinden daha fazla! Lafı uzatmayacağım; empatiyi, insanlığı, duygularda buluşmayı hatırlamak, sonra da bunları hayata yaymak için tiyatroya! Umutla kucaklaşmak için tiyatroya! Kendinize bilet almakla yetinmeyin, sevdiklerinizle el ele tiyatroya gidin. Bu köşeyi takip edenler bilir, her sezon, açılışı tiyatro oyunlarının derlemesiyle yaparım ama bu kez sadece 2 günde tiyatronun bende yarattığı iyileşmeden bahsetmek istiyorum. En çok ihtiyacımız olanın bir parça da olsa iyi hissetmek, iyi insan olmaya niyet etmek yani iyileşmek olduğunu düşünüyorum çünkü. Ve tiyatro iyidir, iyileştirir. İşte tecrübeyle sabit örnekleri efendim:


MUTLU SONLA BİTEN BİR MASAL

Sezonu geçtiğimiz çarşamba akşamı Şermola Performans’ta, DestAR Tiyatro’nun ‘Dil Kuşu’ adlı oyunuyla açtım. Biliyorsunuz, geçtiğimiz nisan ayında Şermola Performans’ın içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan çıkması amacıyla ‘Şarkılar Tiyatro İçin’ adında bir dayanışma konseri düzenlenmişti. Konser amacına ulaştı. Tiyatroya adımımı bunun mutluluğuyla attım. Bunu mutlu sonla biten bir masalın, ‘Dil Kuşu’nun parçası olmanın mutluluğu takip etti. Oyun mutlu sonlara, iyilerin er ya da geç kazanacağına, kadının değerine, dilin ne kadar baskılanırsa baskılansın esir edilemeyeceğine dair umudumu tazeledi. Pelin Temur’un yazdığı, Ayşenil Şamlıoğlu’nun yönettiği oyunda Tülin Özen rol alıyor. Oyunu izler izlemez kendileriyle röportaj yaptım. O yüzden şimdilik detay vermiyorum, nasıl olsa yakında okuyacaksınız.


KAHKAHA ATMAYI HATIRLADIM

Ertesi akşam Moda Sahnesi’nde, William Shakespeare’in yazdığı, Kemal Aydoğan’ın yönettiği ‘En Kısa Gecenin Rüyası’ adlı oyunun prömiyerindeydim. Çok uzun zamandır hasret kaldığım bir şeyi hediye etti oyun bana, kahkahalarla gülmeyi. Duygularda buluşmak dedim ya yazımın başında hani; acıda bile buluşmayı başaramadığımız bugünlerde salondan yükselen çok sesli kahkaha bana o kadar iyi geldi ki... İçimden “Birlikte gülmeyi hatırladığımıza göre, birbirimizi ağlatmamayı da hatırlayabiliriz” diye geçirdim. Bu arada özellikle Melis Birkan ile Onur Ünsal’ı alkışlamaya doyamadım. Yine detayları sonraya saklıyorum ama şunu müjdeleyeyim, oyunda rol alan sevgili Mert Fırat’tan röportaj sözü aldım. Kendisiyle sohbetimizi de yakında sizlerle buluşturacağım.


ARAMIZDAKİ BAĞLAR GÜÇLENSİN

Aynı akşam Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda yine Shakespeare’in ‘Yanlışlıklar Komedyası’ adlı oyununun, Oyun Atölyesi’ndeyse Arthur Miller’ın yazdığı ‘Köprüden Görü- nüş’ün prömiyeri vardı. Dün manşetti HT Magazin’de; 3 tiyatro da kapalı gişe oynadı, sanatçısından sanatseverine herkes 3 salonda da bir yürekti. Bu havayı solumak da bana çok ama çok iyi geldi. Dile- ğim, bu tablonun sezon boyunca böyle olması. Aramızdaki bağların tiyatroda güçlenmesi, sıkılaşması...


Heyecanla beklediklerim:





TATBİKAT SAHNESi: Erdal Beşikçioğlu’nun yönettiği ve rol aldığı ‘Mezarsız Ölüler’ adlı oyun, Ankara’dan sonra 13-14 Ekim’de İstanbul Tatbikat Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. Phil Porter’ın yazdığı, Erdal Beşikçioğlu’nun yönettiği ‘Blink’ adlı oyunsa prova aşamasında. Sezin Akbaşoğulları ve Ahmet Rıfat Şungar’ın rol aldıkları oyunun video’ları Bora Tekay’ın imzasını taşı- yor. Oyun, yalnız hayatların buluştuğu sıradışı bir aşk hikâyesini anlatıyor.


PÜRTELAŞ TİYATRO: Nick Payne’in yazdığı ‘Constellations’ adlı oyun, kasımda ‘Parçacıklar’ adıyla seyirciyle buluşacak. Tamer Can Erkan’ın yönettiği, Damla Sönmez ile Deniz Karaoğlu’nun rol aldıkları oyun; organik bal üretimi yapan bir adamla, kuantum hakkında araştırmalar yapan bir kadının hikâyesi üzerinden zaman kavramını irdeliyor.


MAM’ART TİYATRO: Feri Baycu Güler tarafından kurulan Mam’Art Tiyatro’nun ilk oyunu ‘Özel Kadınlar Listesi’, 12 Ekim’de prömiyer yapacak. Neil LaBute’un yazdığı ‘Some Girls’den Pınar Töre tarafından Türkçe’ye çevrilen oyunun yönetmeni Tuğrul Tülek. Beste Bereket, Başak Daşman, Hülya Gülşen, Feri Baycu Güler ve Deniz Karaoğlu’nun rol aldıkları oyun; şöhreti ele alıyor. Oyun, sezon boyunca pazartesi günleri İKSV’de, cumartesileriyse BO Sahne’de “Perde” diyecek.


CRAFT TİYATRO: Dario Fo ve Franca Rame’in yazdığı, Füsun Demirel’in Türkçe’ye çevirdiği, İpek Bilgin’in yönettiği kadın oyunları Craft Tiyatro’da seyirciyle buluşacak. Bir bütün halinde seyirciyle buluşacak oyunlardan ‘Yalnız Kadın’da İrem Sak, ‘Uyanış’ta Pınar Çağlar Gençtürk, ‘Bir Ana’da Hatice Aslan, ‘Hepimizin Öyküsü Aynı’da ise Algı Eke rol alacak.


DOT: DOT’un sezonda seyirciyle bulu- şacak yeni oyunu Zinnie Harris’in yazdığı ‘Midwinter’. Kasım ayında ‘Kış Dönümü’ adıyla sahnelenecek oyunu Murat Daltaban yönetecek.


EMEK SAHNESİ: Ekim ayının son haftasında Onur Aydın’ın yazdığı ‘Sadece Diktatör’ adlı oyun, Emek Sahnesi’nde seyirciyle buluşacak. Oyunda Barış Atay rol alacak.




Ece Saruhan

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.