Seferoğlu, özellikle çocukların güvenli internet kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


Çevrimiçi tehditler ve tehlikeler açısından olaya bakıldığında internet bağımlılığı diye bir kavramın olduğunu ifade eden Seferoğlu, "Çevrimiçi tehditler, yeni okuryazarlıkların varlığı veya eksikliğini karşımıza çıkarıyor. Bu yeni okuryazarlıklar, bireylerin durumu, onların bu tehditlere ne kadar maruz kaldığı hakkında bilgi veriyor." dedi.


Bu bağlamda internet güvenliği, internette şiddet, sanal zorbalık, internette çocuk istismarı ve çocuk pornografisi gibi bazı temel sorunların ortaya çıktığına işaret eden Seferoğlu, "Belli güvenlik önlemleri alarak kendimizi, çocuklarımızı ve çevremizi bu tehditlerden arındırmak zor." değerlendirmesinde bulundu.


Çevrimiçi ortamlar tehlikelerle dolu

Çocukların fiziksel ortamdaki zorbalıklardan kurtulabilirken, sanal ortamdaki zorbalıklardan kurtulamadığına dikkati çeken Seferoğlu, "Çocukların sanal ortamdan, yani internetten uzaklaşması söz konusu değil, okul ödevleri, arkadaşlarıyla haberleşme ağı, haberler, eğlence, hepsi internette. Durum böyleyken, çocuğun olduğu yer aynı zamanda tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Yani çocuğun böyle şeylerle karşılaşması için 'derin web'in olması gerekmiyor. Çocuk istismarı konusunda, günümüzdeki çevrimiçi ortamlar tehlikelerle dolu ve derin internet dediğimiz yapı aynı zamanda çocuk pornografisi pazarlıyor" diye konuştu.


Çocuk istismarını önlemeye yönelik farkındalığı artırmak için çeşitli örgütsel yapılanmalar ve çalışmaların olduğuna dikkati çeken Seferoğlu, özellikle anne ve babaların alacağı önlemlerin, çocuğun kişisel, psikolojik ve ruhsal gelişimi açısından yol gösterici olabileceğini belirtti.


Seferoğlu, çocuk istismarının giderek arttığını ve toplumda bu konuya daha çok özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizerek, durumun toplum olarak denetlenmesi gerektiğini de kaydetti.


Terör örgütlerinin de sanal ortamda cirit attığını ileri süren Seferoğlu, "Terörle ilgili çeşitli paylaşımlar yapılıyor. Bu 'derin internet' dediğimiz ortam, normal anti virüslerin tespit edeceği bir şey değil. Anti virüs programları bu şekilde tasarlanmıyor. Çünkü şu anda yaptıkları işi yapamazlar ve diğer tehditlerin önüne geçemezler." diye konuştu.

İnternet bağımlılığı farklı bir boyut kazanıyor

Geçmişte insanların teknolojik cihazlara erişiminin kolay olmadığını, ancak günümüzde mesleği veya öğrencilik yaşamı gereği kişilerin teknolojiyle iç iç yaşadığını belirten Seferoğlu, "İnternet bağımlılığı kavramını bilirsek, bu konuda gerekli önlemleri alıp bağımlı olan insanların yaşayacakları olumsuzlukları daha iyi görme şansına sahip oluruz. İnternete bağımlılık, günümüzde giderek farklı bir boyut kazanıyor. Bu bağımlılıktan istesek de kaçamayız. Fakat dengeleri bozmayacak şekilde yaşamımızı sürdürmemiz önemlidir." dedi.


Türkiye'de 2014 yılında 46 milyon internet kullanıcısının olduğunu, bunun 32 milyonunun aynı zamanda Facebook kullandığını ifade eden Seferoğlu, "Bu büyük bir rakamdır. İnternet kullananların yüzde 90'ı, Facebook dediğimiz ortamdadır. Bu ortamlarda yapılan paylaşımların ne kadar özele indirgendiğinin bilinmesi gerekir. Bu yine okuryazarlıkla ilgili bir durumdur, yani sosyal medya okuryazarlığıdır. Bu konuda duyarlılığın artırılması lazım." ifadelerini kullandı.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.