Bazen yaşamınızdaki büyük bir gelişmeyi atlattıktan sonra kendinizi olgunlaşmış hissedersiniz. Bazen de geçmiş yılları hatırlarsınız ve eski bakış açınız size oldukça farklı görünür. Öte yandan fiziksel görüntünüzde değişiklikler olur ve bunlar sizde kaygı uyandırabilir. Yılların hızla geçmesi size bazen telaş, bazen hüzün hissettirebilir ancak unutmayın ki, yaş almak size çok şey katar. Gelin bunların neler olduğuna beraber bakalım.


Rakamlar gözünüzü korkutmaz

Yaşlanmak, yaş almak, olgunlaşmak… Yaşın ilerlemesine nasıl isim verirsek verelim, rakamların yaşı algılamak üzerinde oldukça büyük etkisi vardır. Hâlbuki yetişkinliğin ve ayrıca yaşlılığın, olgunlaşmanın tanımı birçok kültürde ve toplumda değişir. Bazı toplumlarda yetişkin olmak için erken yaşta da olsa evlenmek, bazı toplumlarda iş hayatında ilerlemek öne çıkar. Siz de kendi yaşam yolunuzda farklı aşamalardan geçer ve kendinizi bir dönemi geride bırakmış, olgunlaşmış hissedersiniz. Bu açıdan yaşa bağlı olmadan, kendinizi öyle hissettiğiniz zaman yetişkin olduğunuzu söylemek de mümkündür. Böylece kendinizi yetişkin hissetmeye başladığınızda, rakamlar üzerinde durmamaya başlarsınız. Hayatın getireceklerine hazır hissetmeniz, rakamlardan daha önemli hale gelir. Sıklıkla bahsedilen önemli yaş dönemeçlerini geride bırakınca yeni bir şey de keşfedersiniz; içinde bulunduğunuz yılların tadını çıkarmaya odaklanmak. Önceden gözünüzde büyüttüğünüz rakamları yaşayınca, aslında ruhunuzun her zaman ne kadar genç olduğunu fark edersiniz. Ruhunuzu genç tuttuğunuzda, dış dünyada neler olursa olsun her yaşı karşılamaya hazır olursunuz.


İşinize yarar bilgiyi bulmak kolaylaşır

Yaşadığımız dönemde karşımıza her gün yeni bilgiler ve yeni fikirler çıkıyor. Fikir liderleri, ikon haline gelmiş kişiler, influencerlar, düşünce akımları, tarihi olaylar, moda ve popüler kültürün bize sunduğu türlü bilgi arasında gençler kendi hayat görüşlerini bulmaya çalışıyor. Yaş almanın en güzel yanlarından biri de şudur ki; yaşınız ilerledikçe iş hayatında ve sosyal yaşamda tecrübeleriniz artar ve karşınıza çıkan yeni bilgiler arasında seçici olmaya başlarsınız. Size sunulan öneri, tarz veya fikirleri gençlikteki gibi hemen benimsemeye yatkın olmaz ve önce kendi süzgecinizden geçirirsiniz. Bilgi yığını içinden nelere ihtiyacınız olduğunu ayırt etmeniz kolaylaşır. Bu, bir kitabın tamamını okumadan, sadece kapağından fikir almanız ve işinize yarayan yaşam hamlesini yapmanız gibidir. Harekete geçmek için büyük planlar yapmanız, birilerinden onay almanız gerekmez. İçinizden gelen sesi daha iyi duyarsınız. İç sesiniz ile dış dünya arasındaki dengeyi kurma beceriniz gelişmeye başlamıştır.


İçinizdeki çocuğu hatırlamak size güç sağlar

Yetişkin bir insan olduğunuzda, gençken hayal ettiğiniz şeyleri yapabilmek için bazı olanaklara sahip olursunuz. Özgürlük, bu olanaklardan biridir. Ancak yetişkinlik, yıllar boyunca çocuklarımızın ve aile üyelerimizin, hatta işverenlerimizin ihtiyaçlarını karşılamakla vakit geçirdiğimiz uzun bir dönemdir. Bu da dolaylı yoldan özgürlüğümüzü kısıtlayıcı olur. Birinci dereceden yakınlarınız için dahi olsa, kendi ihtiyaçlarınızdan önce başkalarınınkileri uzun zaman boyunca öncelikli tutmanız olumlu sonuçlar vermeyebilir. Farklı yaşların ihtiyaçları içinde kendi iç sesinizi kaybetmeniz mümkündür. Bu yüzden yaş almak, tüm sancılı süreçler yaşanmaya devam ederken gerçekte ne istediğinizi bulmanızı veya hatırlamanızı sağlar. Çeşitli yoğun ve zorlayıcı süreçler yaşarken iç sesinizle ve kendi ihtiyaçlarınızla bağlantınızı kaybetmezseniz, bu süreçlerden güçlenerek çıkarsınız. İç sesiniz, her daim elinizin altında olan bir araçtır. İç sesinizle bağlantıda kalmak ise içinizdeki spontane davranan, sevgi dolu çocuk ruhu canlı tutmakla başlar. Bu, sizi ruhen yaşlandığınızı hissetmekten de koruyarak yaşama yönelik moral ve motivasyon sağlar. Eğer nasıl yapacağınızı bilemiyorsanız, gün içinde kendinizi dinlemek için beş dakikalık bir zaman dilimi ayırmakla başlayın. Sessizlikte, hiçbir şey yapmadan geçireceğiniz sakin dakikaları git gide arttırmayı hedefleyin. Bunu başlatmak için fırsat yaratmak sizin göstereceğiniz iradeye bağlıdır, unutmayın.


Geçmişle gelecek arasında bir yerdesinizdir

Yetişkin bir yaşa geldiğinizde artık geçmişten gelen nostaljik duygular, duyumlar, görüntüler, sesler, kokular, şarkılar, anılar vardır ve bazı şeylerin üzerinden kaç yıl geçtiğini öğrendiğinizde kulaklarınıza inanamazsınız. Üzerinden 8-10 yıl geçmiş gibi görünen bir zaman dilimi aslında 20 yıl geride kalmıştır. Gözünüze çok büyük görünen bir yaşa ise artık çok yaklaşmışsınızdır. Artık kendinizi rakamlardan ziyade, hissettiğiniz zaman ile ifade etmeye başlarsınız. 18 yaş gibi, 30 yaş gibi önemli dönemeçler artık sizin için hayatın sıradan geçiş dönemleridir. Eğer rakamlar gündeme geldiğinde sizde bazı sıkıntılı duygular uyanıyorsa, neden böyle hissettiğinize bakmanızın zamanı gelmiş demektir. Geçmişe çok takılı kaldığınızı hissediyorsanız, pişmanlıklar yaşıyorsanız bugün nereden başlayabileceğinize bir göz atın. Bazen de geride kalan yıllara dönüp bakınca, geçmişteki halinize göre bakış açınızın ne kadar geliştiğini görürsünüz. Geçmişin deneyimleriyle, henüz yaşanmamış olan gelecek arasında olduğunuzu fark ederseniz, bugününüzü yeni bakış açısıyla inşa etmeniz mümkündür. Edindiğiniz yeni bakış açısı, yaş almanın yaşamdaki en büyük avantajlarından biridir.


Bundan sonrası için hazırlıklısınızdır

Hepimiz yaşamımızda bazı sıkıntılı dönemler, bazen de büyük kayıplar yaşar ve badireler atlatırız. Siz de yaşadığımız ve üstesinden geldiğiniz bir olay sonrasında, olayın öncesine göre çok daha farklı bir bakış açısıyla hayata devam ettiğinizi fark edersiniz. Yaşadığınız her olay, hayatın bundan sonrası için işinize yarayacak yeni dersler getirir. Hayatımızda iz bırakan gelişmeler sonrasında, geriye dönme şansınız olsaydı neyi farklı yapabileceğinizi düşünür ve dersler çıkarırsınız. Elinizde olan ve olmayan tüm sebeplere göz atar, bundan sonrası için hayatın getireceklerine karşı daha hazır hissedersiniz. Yılların getirdiği tecrübeler size çok değerli bir yaşam bilgisi sağlar. Yeni bir hayat inşa etmek için henüz yaşanmamış olan günler önünüzde durur. Kısacası, elinizde çok değerli bir kaynağınız vardır; yaşam tecrübeniz ve bugününüz.


Şimdi fırsatınız olsa neleri yapardınız. Başlamak için engelleriniz halen var mı? Bir de düşünün; acaba engel kendiniz olabilir misiniz?



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.