Eskiden uzmanlar, beyin pili çıkmadan önce yürümesi zorlaşan ya da hiç hareket edemeyen büyük bir Parkinson’lu hasta grubuna, “Sizin için yapacak hiçbir şeyimiz yok” diyordu. 20 yıl içinde çok şey değişti. Artık bu hastalar başvurdukları doktorlardan, “Sizin için yapacak çok şeyimiz var” yanıtını alıyorlar. Erken ameliyat olması gereken hastaların büyük bölümünün ameliyata geç girmeleriyse hâlâ en önemli sorun...


Cerrahi halen tüm Parkinson hastalarının küçük bir bölümüne uygulansa da bu grup hastalarda gerçekçi beklentiler çok iyi sonuç verip hastanın yaşam kalitesini önemli oranda iyileştirebiliyor. Aslinda her Parkinson hastası orta vadede ameliyata aday olabiliyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Savaş’a göre beyin pili uygulamasının son çare olarak görülmemesi gerekiyor. Uygulamanın, hastalığın son dönemi yerine orta dönemlerinde yapılmasının daha yararlı sonuçları bulunuyor. Hastanın durumu ağırlaştığında gerçekleştirilen beyin pili uygulamasında hastanın daha fazla yarar göreceği dönem atlanmış oluyor. Beyin pili takılması gerektiği halde zamanında başvurmadığı veya yönlendirilmediği için bundan yeterince yarar görmeyen hastalar bulunuyor. Türkiye’de bu hastaların yaklaşık dörtte üçüne genellikle geç dönem ameliyatları yapılıyor. Bu uygulamaların yapıldığı merkez ve deneyimli cerrah sayısının az olduğu biliniyor.

3 ayda her şey düzene giriyor

Ameliyatta bir sorun çıkmaması halinde hasta ertesi gün ayağa kalkıyor ve ilk hafta içerisinde bir düzelme gösteriyor. İlaç ve pil ayarının süresinin yaklaşık 2-3 ay civarında olup her şeyin düzene girmesinin 3 ayı bulduğu belirtiliyor. Titremenin genel olarak uygulanan cerrahiye hemen yanıt verdiği belirtiliyor. Yürümeyi rahatlatmak için takılan beyin pili uygulaması titremeyi bir miktar azaltsa da ne kadar azalacağının hastanın şansına kaldığına dikkat çekiliyor.

Önemli düzelme oluyor

Prof. Dr. Savaş, cerrahi önerilen bazı hastaların uygulamayla ilgili aşırı beklenti içinde olduklarını dile getiriyor. Bu grup hastalar cerrahi sonrasında, her şeyin normale döneceğini ve hiçbir hastalık bulgusuyla karşılaşmayacaklarını umdukları için genellikle yapılan işlemin sonucunda hayal kırıklığına uğruyor. Savaş ise, beyin pili uygulamasının bu hastalığı tedavi etmediğini sadece bulgularında kısmi düzelme sağladığını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Hastalarımızın ilaçlarını bir miktar azaltıyoruz. Bu noktada tamamen normale dönen hasta sayısı çok azdır ve bunlar da daha erken ameliyat olanlardır.” Savaş, “Geç ameliyat olmuş hastaların tamamen normale dönme olasılığı çok az olup sadece günlük yaşamları kolaylaşıp hayat kaliteleri artıyor. Bu yüksek beklentili hasta grubunda belirgin bir düzelme olsa da bazen tatminsizlik görülebiliyor” diye konuşuyor. Uygulamadan doğru beklentisi olanlar ise sonuçtan büyük mutluluk duyuyor. Kişi evde kendi işini yapabiliyor ve yardıma ihtiyacı varken kendini az yardımla idare edebiliyorsa, bu, beyin pili takılan hasta için önemli bir düzelme anlamına geliyor. Savaş, bu durumun, hastaların geceleri daha rahat uyumalarına bile katkıda bulunduğunu dile getiriyor.


20 yıl önce umudumuz yoktu

Beyin pili çıkmadan önce yaptığımız ameliyatlarda ufak bir grubu tedavi edebiliyorduk. Özellikle yürümesi yavaşlamış veya hiç hareket edemeyen hastalara, “Sizin için yapacak bir şeyimiz yok diyorduk” diye konuşan Prof. Dr. Savaş ekliyor: “Bu, 20 yıl önce bizim açımızdan büyük bir olumsuzluktu. Uygulamanın gerçekten etkili olduğunu anladığımızda bu gruplar da tedavi kapsamına girdi. Her tür Parkinson’da yapılacak bir şeyler olduğu düşünülmeye başlandı. Bu durum tedavi yelpazemizi çok genişletti. Sizin için yapacak bir şeyimiz yok dediğimiz o büyük gruba artık onlar için yapacak çok şeyimiz olduğunu söylüyoruz.”

Üniversitelerde ameliyat yapacak hoca bulmak zorlaştı

Genel olarak bakıldığında SGK hem devlet hem de özel hastanelerde beyin pillerinin geri ödemesini yapıyor” diyen Prof. Dr. Ali Savaş, bu açıdan Türkiye’nin hastaların şanslı olduğu bir ülke olduğunu belirtiyor. Buna karşın sıkıntıların varlığına da dikkat çeken Savaş, eskiden beyin pili uygulamalarının üniversite hastanelerinde sık yapıldığını, ancak günümüzde özellikle tam gün uygulamaları ve diğer idari sorunlar nedeniyle bu ameliyatları gerçekleştirecek öğretim üyesi ve nitelikli akademik personel bulmanın çok zorlaştığını söylüyor. İdari ve mali sıkıntılar nedeniyle bu işlemin çoğu yerde yapılamaz oluşuna dikkat çeken Savaş, “Son 5 yıla bakıldığında idari sorunlar ve sgk ödemeleri sırasında üniversite hastaneleri ağır zarar görmeye başladı. Ödemeler yetersiz; ya geri ödeme alamıyor ya da geç alıyorlar” diyerek önemli bir soruna işaret ediyor.


Beyin pilinde ideal hasta kim?

Nörolojinin takibinde 3-5 yıl kalmış, belli başlı tedavileri denemiş ve hastalık süresi 5’inci yıla yaklaşmış hastalarda ilaçlarla çok büyük rahatlık sağlanamıyorsa, kasılmalar söz konusuysa, hastanın yaşamı ilaçlara bağlı olarak ya da ilacın dozu düştüğünde ağırlaşıp aksıyorsa; bu durumdaki kişilerin ameliyata aday Parkinson hastaları olduğu belirtiliyor. Bu durumun hastalıkta orta dönem olarak adlandırılan 5-10 yıl arasındaki döneme denk geldiğine dikkat çekiliyor.


Haber: Ceyda Erenoğlu

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.