Türk doktor Ahmet Akgül, kendi geliştirdiği yöntemle varis tedavisinde dünyada bir ilke imza attı. Uygulamayla hem cerrahisi çok zor olan iç toplardamar onarımı kolaylaştı hem de riskler ortadan kalktı.
Varis denince pek çoğumuzun aklına, bacaklarda gözle de görülen mavi-yeşil renkte damar genişlemeleri geliyor. Halbuki varisin, geceleri bacakların huzursuzluğundan derin yaralara kadar giden bir hastalıklar bütünü olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Söz konusu yaralar, kendini önce bacağın iç kısmındaki topuğun hemen üstünde gösteriyor. Tedavi edilmemesi halinde ise bacağın kaybına kadar gidebilen derin yaralara dönüşüyor. Bazen hastada bacak damarında pıhtı oluşumu ve bu pıhtının akciğerlere ulaşımı nedeniyle ölüme neden olabilecek sonuçlar da doğabiliyor.
Kramplara dikkat!
Bacaklarda ağırlık hissi, şişkinlik, kaşıntı, geceleri artan kramplar, hastaların şikâyetleri arasında bulunuyor. Varis, vücudun yani bacakların alt kısmında toplanan kirli kanı kalbe taşıyan toplardamarların genişleyip, kıvrımlı bir hal alması olarak tanımlanıyor. Bu kanı kalbe taşıyan her bir bacakta 2 ayrı toplardamar sistemi bulunuyor. Bunların hemderinin hemen altındaki toplardamar hemde kirli kanı taşıyan, kasların içinde yerleşmiş ana toplardamarlar olduğu belirtiliyor. Derinin hemen altında, gözle de görülebilen ve kozmetik ya da ağrı, şişkinlik şikâyeti yapan damar, “dış varis” olarak tanımlanırken, asıl önemli olan ve kanın çoğunu taşımakla görevli içte bulunan toplardamarın genişlemesi veya kapaklarının görevini yapamaması, “iç varis” olarak adlandırılıyor.
Şikâyet tekrarlıyor
İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitimve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi Doç. Dr. Ahmet Akgül, varis tedavisinin damar cerrahisiyle ilgilenen tümdoktorlar tarafından uygulanabildiğini söylüyor. Kozmetik ve tedavi amaçlı lazer, radyofrekans ve damar içine madde enjeksiyonu gibi yöntemler sadece dış varisi tedavi ediyor ve hastada iç varis bulunması durumunda (bu yapılan Doppler incelemede ortaya çıkıyor) çoğu kez tedaviden beklenen sonuç alınamayabiliyor. Hastada esas toplardamar olan iç toplardamarda sorun olması halinde, bu yöntemlere ek olarak iç damarın da onarımı gerekiyor. Aksi halde hastanın şikâyetlerinin çok kısa süre içinde tekrar oluşacağı belirtiliyor.
Yöntem nasıl çalışıyor?
Web of Science’da “Akgül’ün doğal kelepçe tekniği” olarak geçen bu operasyon öncesinde, yapılan Doppler ile hastanın çalışmayan kapağının yeri tespit ediliyor ve çok küçük bir kesi ile hem işlevsiz dış varis hem de iç varis düzeltiliyor. Dünyada ilk ve tek olarak, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanan bu cerrahide vücuda zararlı hiçbir sentetik ürün kullanılmıyor. Doç. Dr. Ahmet Akgül, bu yöntem sayesinde hem iç hem de dış varis sorunlarından kurtulan hastaların sonuçtan memnun olduğunu söylüyor.
Variste Akgül tekniği
DOÇ. Dr. Ahmet Akgül, iç toplardamar cerrahisinin dünyada bazı merkezlerde yapıldığını ve özellikle iç damarın kapaklarının onarımına çalışıldığını söylüyor. Buna karşın yanlış bir uygulama iç damarda pıhtı oluşumuna yol açabiliyor ve bu da akciğere gidebildiği için hastanın yaşamının riske girmesine neden oluyor. Bacakta toplardamar tıkanıklığı oluşması, uzun sürecek sıkıntılı günler anlamına geldiği için iç varis ameliyatlarının tehlikeli ve zor olduğu belirtiliyor. Dünyada iç damar kapak onarımları için birçok teknik geliştirildiğini belirten Doç. Dr. Akgül, bu yöntemler arasında en sık kullanılanın, vücuda yabancı olan sentetik maddelerle gerçekleştirileni olduğunu söylüyor. Bu yöntem zamanla hastada reaksiyon, iltihap oluşumu ve alerjilere neden oluyor. Kendilerinin geliştirdiği ve şu ana kadar onlarca hastada uyguladıkları yöntemde, bu riskin ortadan kaldırıldığını söyleyen Akgül, hastaların iç toplardamar kapaklarını kendi dokularıyla onardıklarına dikkat çekiyor.
Hazırlayan: Ceyda Erenoğlu
YORUMLAR