14 Şubat kalpler çiçekler ve çikolatalarla kutlanırken bir sonraki gün hakkında pek kimse bir şey bilmiyor. 15 Şubat; Uluslararası Kanserli Çocuklar Ebeveyn Örgütleri Konfederasyonu ve Dünya Çocukluk Çağı Kanseri Vakfı gibi kurumların öncülüğünde her yıl dünyada farkındalık yaratma amacıyla Çocuk Kanserleri Günü olarak değerlendiriliyor. Tüm kanserlerin yaklaşık %2-4’ünü çocukluk çağı kanserleri oluşturuyor. Çocuklarda en sık kan kanseri olarak da bilinen lösemileri görüyoruz. Bunu beyin tümörleri ve lenf bezlerinin kanseri olan lenfomalar takip ediyor. Koç Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları/Çocuk Hematolojisi Dr. Banu Oflaz Sözmen konuyla ilgili sorularıma yanıt verdi.
Çocukluk çağı kanserlerine rastlanma sıklığı son yıllarda arttı mı?
İstatistiklere göre çocuklarda kanser görülme sıklığı son 20 -30 yılda artma eğilimde. Bu artışın nedeni henüz aydınlatılabilmiş değil. Beslenme ve yaşam tarzındaki değişikliklerin neden olabileceği speküle edilmekte.
Çocukluk çağı kanserleri tedavi edilebilir mi?
Kanser dediğimizde aslında birbirinden çok farklı hastalıkları gruplamış oluyoruz. Tedavi başarısı hangi tür kanser olduğuna göre değişiyor. Çocuklarda en sık gördüğümüz akut lösemilerde ve lenfomalarda tedavi başarısı %90’lara kadar yükseldi. Yani her 10 çocuktan 9’u sağlığına kavuşabiliyor. Ancak ne yazık ki diğer bazı kanserlerde sonuçlar bu kadar iyi olamayabiliyor. Onlarda da yeni geliştirilen tedavi seçenekleri ile her geçen gün biraz daha iyi sonuçlar alıyoruz. Ülkelerin çocukluk çağı kanserlerinin bilimsel araştırmalarına maddi fon ayırması, destek olması bu nedenle çok önemli.
Bu hastalıklara yakalanan çocuklar için onların ruhuna iyi gelecek uygulamalar var mı? Psikolog ile çalışılıyor mu?
Çocukluk çağı kanserlerinin tedavisi tam olarak bir ekip işi. Bu ekibin içinde hekimler, hemşireler, yardımcı sağlık personeli, psikologlar, çocuk gelişim uzmanları ve elbette hastanın kendisi ve ailesi var. Tedavinin sürdürülebilirliği ve başarısı için psikolojik destek çok önemli.
Aileler ne durumda? Bu hastalığa yakalanmış çocukların ailelerine verebileceğiniz tavsiyeler neler?
Tanı ve tedavi süreci aileler için elbette çok zor. Öncelikle yalnız olmadıklarını bilmeliler. Çocukluk çağı kanserleri tedavi edilebilir. Bu konuda uzmanlaşmış, tam teşekküllü bir hastanede olmaları, hastanın kendisine ve diğer aile bireylerine yaşlarına uygun olarak tanının ve tedavinin anlatılması önemli. Çocuklarının hastalıkları ile ilgili okumaları, akıllarına takılan konuları hekimlerine danışmaları bilinmezliğin getirdiği huzursuzluğu azaltmada yardımcı olacaktır.
Belirtiler ve önlemler
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Gülyüz Öztürk çocukluk çoğu kanserlerinin olası belirtilerini şöyle sıraladı:
Solukluk, yorgunluk, kilo kaybı, ateş, kemik ağrısı, iştahsızlık, halsizlik gibi genel şikayetler ile başlayabilir. Boyun, kasık ve koltuk altında bezeler, karaciğer ve dalakta büyüme, vücutta toplu iğne başı büyüklüğünde kızarıklıklar ve daha büyük morluklar oluşabilir. Tümör, karın içinden ortaya çıktığında; karın ağrısı, kabızlık, idrar miktarında azalma ve karında kitle ile kendisini belli eder. Göğüs kafesi içinden ortaya çıktığında; nefes darlığı, inatçı öksürük ve muayenede solunum seslerinde anormal bulgular tespit edilebilir. Beyin tümörleri, sabah kusmaları, baş ağrıları, şuur değişiklikleri, havale geçirme, yürüme ve denge bozuklukları, görme bozuklukları, kol ve bacaklarda ortaya çıkan felçler ile kendisini belli eder.
Prof Öztürk'e göre çocukluk çağı kanserinden kaçınma için yapılabilecekler şunlar:
- Sağlıklı yaşama kuralları kanserden korunmanın temelini oluşturmaktadır. Sağlıklı yaşam kuralları; sağlıklı beslenmek (mevsiminde sebze meyve tüketmek), spor yapmak, sigara ve alkolden uzak durmak şeklinde özetlenebilir.
- Besinlerde mümkün olduğunca kimyasal katkı maddelerinden kaçınılmalıdır.
- İşlenmiş et ürünlerinden (salam, sosis gibi) sakınılmalı, bol su içilmeli, şeker, tuz ve yağ tüketimi azaltılmalıdır.
- Tüm besin öğeleri beslenmemizde bulunmalıdır.
- Yüksek gerilim hatlarından uzak durulmalı, GSM operatörlerinin insan yaşam alanlarına olan uzaklığı güvenli sınırlarda olmalıdır.
- Cep telefonlarının kulaklık ile kullanımı, cep telefonu ile konuşma sürelerinin kısaltılması son derece önemlidir.
- Sigara içilmemesi ve sigaralı ortamlardan uzak durulması bugün için önlenebilirliği en yüksek kanser nedenidir.
- Ailedeki kanser öykülerini bilmek, risk durumuna göre belirli zaman aralıklarında muayene ve taramalara girmek varsa kanserin erken dönemde yakalanmasını sağlayarak daha etkin tedavi şansına olanak sağlayacaktır.
Her 3 saatte bir çocuk
Kanserli Çocuklara Umut Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız meyve ve sebzelerde kullanılan tarım ilaçları, içecek suyuna karışan nükleer atıklar,hormon tipi gübreler kanserojen madde içerdikleri için çocuk kanserlerinde önemli etkilere sahip olduklarını belirtti. Ve konuyla ilgili şu rakamları verdi:
Günümüzde gelişmiş ülkelerde her 900 erişkinden biri çocukluk çağı kanseri geçirmiş ve kurtulmuştur.
Damla Çeliktaban
YORUMLAR