Propolis dünyada bilinen en güçlü antioksidanlar arasında yer alıyor. Propolisi sağlığa olan yararlarını saymakla bitiremeyeceğimiz, doğanın değerli bir armağanı olarak da niteleyebiliriz. Birçok ülkede yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı sonuçlar, propolisin sağlık üzerindeki olumlu etkileri olduğunu kanıtlıyor. Dahası arı ürünlerinin birçok hastalığı önlediği de çarpıcı bir gerçek olarak önem kazanıyor.
Propolis nedir?
Propolis arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arılar tarafından, kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için kullanılır. Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa, -doğru işlendiği takdirde- insan vücudunda da aynı etkileri gösterir. Virüs ve bakterileri yok ederek vücudun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur. Çocuklar kreş, okul vb. kalabalık ortamlarda maruz kaldığı mikroplardan dolayı sık sık hasta olurlar. Propolis düzenli tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirerek hastalanma sıklığının azalmasına yardımcı olur. Buna bağlı olarak antibiyotik kullanımını da azaltır.
Propolisin antioksidan etkisi nar suyu ile karşılaştırdığında, nar suyundan tam 80 kat daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğu bilimsel olarak ortaya konulmuştur. Propolis hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından rahatlıkla tüketilebilir. Alerjen sınıfında bir ürün değildir. Bal tüketebiliyorsanız propolis tüketmenizde de herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, propolisin solunum sistemi rahatsızlıklarında, ağızda çıkan yaralar, aftlar, uçuklarda, mide bağırsak rahatsızlıklarında kullanım alanının bulunduğu ve kansere karşı etkilerinin olduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile gösterilmiştir. Ayrıca, yapılan bilimsel çalışmalarda propolisin vücutta sağlıklı ve canlı hücre sayısını arttırdığı da ortaya konulmuştur.
İçeriğinin önemli bir bölümünü flavonoitlerin oluşturduğu propolisin bileşiminde, polifenoller, fenolik asitler ve bunların esterleri, terpenler, steroitler, B1, B2, C ve E vitaminleri, mineraller ve aminoasitler yer alır. Propolis yani "arı tutkalı ya da arı reçinesi" sağlık açısından oldukça güçlü bir balsamdır. Hatta yapılan araştırmalar kanser karşıtı özellikleri olduğunu gösteriyor.
Arı sütü nedir?
Arı sütü ise, yine arılar tarafından üretilen, propolis ve baldan tamamen farklı bir arı ürünüdür. Arı sütü anne sütü gibi aslında… Arılar bu ürünü, yavru arıları beslemek için kendi vücutlarından salgılar. Arı sütü aynı zamanda kovandaki kraliçe arının yaşam boyu kullandığı besin maddesidir. Kovandaki işçi arılar yalnızca 45 gün yaşarken; hayatı boyunca arı sütü ile beslenen kraliçe arı 5-7 yıl arası yaşayabilmektedir. Buradan arı sütünün etkilerini çıkarmak mümkün… Arı sütü, doğal bir enerji ve zindelik kaynağı gibi düşünülebilir. Yapılan bilimsel çalışmalarda düzenli arı sütü tüketiminin çocuklarda bedensel ve zihinsel gelişmeyi desteklediği, beyin aktivitesini geliştirici etkilerinin bulunduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca, düzenli arı sütü tüketiminin ciltte kolajen sentezini arttırdığı, bunun yanı sıra kadınlarda yumurta sayısı, erkeklerde de sperm kalitesini arttırarak doğurganlık üzerine etkilerinin bulunduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Arı sütü, performans ve zindeliği arttırarak gün içerisinde kendinizi daha enerjik hissetmenize yardımcı olur. Özellikle, spor öncesi kullanıldığında etkilerini bizzat kendiniz gözlemleyebilirsiniz…
Ham bal nedir?
Ham bal ise, kovandan çıktığı haliyle tüketime sunulan doğal baldır; pastörize ve filtre edilmemiştir. Pastörizasyon, yani yüksek sıcaklıklara ısıtma işlemi, aslında bal için gerekli bir işlem değil. Yapılmasının sebebi ise balın kristalleşmesini önlemek. Halbuki balın kristalleşmesi son derece doğaldır ve önlenmesine gerek yoktur. Pastörizasyon balın içerisindeki bazı enzimlerin ve fenolik ve flavonoid yapıdaki bazı değerli bileşenlerin azalmasına neden olur; filtrasyon ise balın içerisindeki polenlerin azalmasına neden olur. Ham bal, pastörize ve filtre edilmediğinden besin içeriği tüm doğallığıyla korunur. Ham bal, bu haliyle antibakteriyel aktivite gösterir. Burada bir noktanın altını çizmek gerekiyor. Ham bal, yüksek sıcaklıklara ısıtılmadığından ve polenleri filtre edilmediğinden doğal olarak kristalleşme görülebilir. Balın kristalleşmesi tamamen doğal bir olaydır. Kristalleşmiş balın tüketilmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Propolis, arı sütü ve ham bal nasıl tüketilmelidir?
Propolis damla suda çözünür özellikte değildir. Bu yüzden, bal, yoğurt, pekmez veya bir parça ekmeğin üzerine damlatılarak tüketilmesi tavsiye ediliyor. Bu ürünün özellikle kulak burun boğaz, bademcik iltihabı, mevsimsel alerji, ağız yaraları vb. durumlarda kullanımı daha etkili oluyor. Suda çözünür özelliği varsa bu özelliğinden dolayı doğrudan su, süt, meyve suyu vb. içeceklere damlatılarak tüketilebilir. Propolis kovanı nasıl koruyorsa; ürün içerisine girdiğinde de ürünü koruyor. Raf ömrü boyunca ürünlerin bozulmadan kalmasını sağlayan madde; propolis. Kahvaltılarda, öğün aralarında çocuğunuza dilediği kadar bu ürünlerden verebilirsiniz, siz kendiniz de tüketebilirsiniz.
Propolis kaç yaşından itibaren kullanılabilir? Propolis ham halde tüketilebilir mi?
Propolis ham halde tüketilebilir özellikte değildir. Ham propolisi vücudumuz yalnızca %2 oranında sindirebilmektedir. Propolisin insan tüketimine uygun hale getirilmesi için mutlaka ekstrakte edilmesi yani özütlenmesi gereklidir. Özütleme işleminde propolisin içerisindeki balmumu vb. safsızlıklar uzaklaştırılarak propolise antioksidan, antibakteriyel vb. özellikleri kazandıran yararlı bileşenler ekstrakte edilir. Bu özütleme işleminin mutlaka uzmanlar tarafından uygun koşullarda yapılması gereklidir.
Propolisi ne sıklıkla kullanmalıyız?
Propolisin yaz kış düzenli kullanımı tavsiye edilmektedir. Yaz aylarında da havuzdan gelebilecek mikroplar ve klimadan kaynaklanabilecek rahatsızlıklara karşı bağışıklığımızı güçlü tutmamız gerekiyor. Her gün düzenli olarak, yetişkinlerin günde 20 damla, çocukların ise 10 damla tüketmesi tavsiye edilmektedir.
Propolis kaç yaşından itibaren kullanılabilir?
6. aydan itibaren günde 1 damla ile vermeye başlayabilirsiniz. 6.aydan itibaren her ay 1 damla arttırarak kullanmaya devam edebilirsiniz. Alerjisi olup olmadığını anlamak için bileğinin iç kısmına bir damla damlatıp, 15 dakika bekleyin, herhangi bir kızarıklık, kaşıntı, tahriş vb. belirtiler yoksa kullanmaya devam edebilirsiniz.
Propolisin bilinen zararı ya da yan etkileri var mıdır?
Bala alerjisi olmayan herkes bu ürünleri rahatlıkla tüketebilir. Propolis ve arı sütü alerjen sınıfında ürünler değildir. Yüksek alerji riski taşıyan bireyler için alerji testi önerilmektedir.
Arılar propolisi neden yapar?
Arılar propolisi, çam gibi daima yeşil kalan ağaçlardan reçine toplayarak yapıyorlar. Propolisi, mum taneleri ve polenlerle karıştırarak kovanlarına geri götürüyorlar. Bu yapışkan maddeyi delikleri kapamak, çatlakları doldurmak ve kovan içerisinde paneller inşa etmek için kullanıyorlar. Ancak propolis, mimari faydadan daha fazlasına sahip. Aynı zamanda da kovanı kirlenmekten ve fare, yılan, kertenkele gibi istilacılardan koruyan antiseptik bir bariyer görevi görüyor. Hatta arı reçenesinin ismi - propolis - Yunanca'da "şehir savunması" anlamına geliyor. Propolisin anti-mikrobiyel özellikleri, kovanı virüslerden ve bakterilerden koruyor. Yapılan araştırmalara göre arı reçinesi ile kaplı kovanlarda yaşayan arılan vücutlarında daha az bakteri bulunuyor.
Propolisin faydaları nelerdir?
Propolisin sağladığı yararlar, yalnızca kendilerine özel de değil. Binlerce yıl boyunca bu arı tutkalı, geleneksel tıp uzmanları tarafından apse tedavisinde, yaraların iyileştirilmesinde ve enfeksiyonlarla mücadelede kullanılmış. Propolis son yıllarda özellikle kanser tedavisine olan desteği yönüyle anılan ve bu konuda binlerce üniversite araştırmasına konu olan arı ürünüdür. Arıların değişik bitki ve ağaç kabuklarını çiğneyerek elde ettikleri macuna bazı enzimlerini eklemeleriyle ortaya çıkar. Antibiyotik olmadığı halde çok yüksek antibiyotik etki gösterebilmesi ve bu etkileri sadece enfeksiyona ya da hastalıklı dokuya yöneltmesi en dikkat çekici özelliklerindendir. Propolis antiviral ve antibakteriyeldir. Diş sağlığı, deri hastalıkları, sindirim sistemi sorunlarının çözülmesine katkıları vardır. Pek çok zararlı bakteri ve mantar çeşidini engelleyici özelliktedir.
Modern tıp da arı reçinesinin sağlık açısından sunduğu birçok faydayı onaylıyor. İşte arı reçinesi üzerine yapılan 2000'den fazla araştırmanın sonucunda elde edilen birkaç veri:
Propolisin anti-mikrobiyal etkisi
Propolis, çok geniş bir yelpazede anti-bakteriyel özelliklere sahip. Anti-fungal ve anti-viral güçlerini de yabana atmamak gerekiyor. Hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışma sonucu, diyabetik farelerde yaralara arı reçinesi solüsyonu uygulamanın iyileşme hızını artırdığı görülmüştür.
Çocuklarda ise arı reçinesinin:
- Solunum yolları enfeksiyonlarını önlediği
- Soğuk algınlığı semptomlarını hafiflettiği
- Orta kulak enfeksiyonlarını engellediği görülüyor.
2- Yanıkları iyileştirme
2002 yılında Journal of Alternative and Complementary Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, propolis, hafif yanıkların iyileşmesinde etkili. Araştırmacılar arı reçinesinden yapılan bir kremi, yanık tedavisinde kullanılan bir ilaç olan gümüş sülfadiazin ile karşılaştırdılar ve sonuç olarak ikinci derece yanık tedavisinde arı reçinesinin en az bu ilaç kadar etkili olduğunu gördüler.
3- Diş çürüklerini önleme
Yunan ve Romalı doktorlar, arı reçinesini ağız dezenfektanı olarak kullanırlarmış. Modern çalışmalar da arı reçinesinin periyodontit ve diş eti iltihaplarında etkili olabileceğini gösteriyor. Yapılan birçok araştırma arı reçinesinden elde edilen özün, bakteriyel plakları ve diş çürüklerini azalttığını söylüyor. Ve hatta propolisin diş sinirlerinin, kemik ve kıkırdak dokularının yenilenmelerine yardımcı olduğunu görülüyor.
4- Parazit tedavisi
Yapılan ön çalışmalar, arı reçinesinin parazit tedavisinde kullanılabileceğini ortaya koyuyor. Yürütülen bir araştırma kapsamında, arı reçinesi kullanan katılımcılarda, giyardiyaz parazitinin tedavi başarısının %52-60 olduğu görüldü.
5- Siğillerin yok edilmesi
3 ay boyunca farklı siğil türlerine sahip 135 hasta ile yürütülen randomize bir çalışma kapsamında, katılımcılara oral yollarla arı reçinesi, ekinezya ve plasebo verildi. Yaygın siğil türlerine sahip katılımcılarda başarı oranının %73 olduğu görüldü. Arı reçinesinden elde edilen sonuçlar, ekinezya ve plaseboya kıyasla önemli ölçüde daha iyiydi.
6- Genital iltihap tedavisi
Phytomedicine dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, propolis, genital iltihap tedavisinde yaygın bir ilaca kıyasla daha etkili. 10 gün boyunca, genital iltihapları olan 90 kadın ve erkek, propolis flavanoidleri, asiklovir (genital iltihap tedavisinde kullanılan bir ilaç) ya da plasebo merhem uygulaması yaptılar. Hastalar, merhemleri günde 4 kez kullandılar. Çalışma sonunda, propolis grubundaki 30 hastanın 24'ü iyileşti. İlaç grubundaki 30 hastanın ise yalnızca 14'ü, plasebo grubundaki hastaların ise 12'si iyileşti.
Tıpkı balda olduğu gibi, propolisin sağlık açısından faydaları da üretildiği ağaçlara, çiçeklere ve mekana göre değişiyor. Propolisi, çiğ hali ile doğrudan bir yerel arı yetiştiricisinden edinebilirsiniz. Propolis piyasada balsız da mevcut; propolis özleri ya da tentürlerinin kullanımları daha kolay. Bağışıklık sistemine sağladıkları faydalar, anti-inflamatuar, anti-oksidan ve anti-mikrobiyal özellikleri açısından olduka popülerler.
YORUMLAR