Dermatologlar, artık evde de kullanılabilen — ancak oldukça pahalı olan — kırmızı ışık terapisi gibi son derece popüler tedavilerin arkasındaki bilimi açıklıyor. Kırmızı ışık terapisi ilk olarak 1960’ların ortasında, hekim Endre Mester tarafından test edildi. Mester, aslında tümör büyümesi üzerindeki etkileri incelemeyi amaçlıyordu, ancak beklenmedik bir yan etki gözlemledi — kırmızı ışığın tüy uzamasını ve daha sonraki çalışmalarda yara iyileşmesini teşvik ettiği ortaya çıktı. Altmış yıl sonra, bu tesadüfi keşif, klinik prosedürler ve ev tipi ışık yayan diyot (LED) cihazları için hızla büyüyen bir pazara dönüştü.


'Düşük seviyeli' veya 'düşük güçlü' ışık terapisi olarak da bilinen bu yöntem, etkili olabilmesi için belirli bir güç düzeyine (milivat/santimetre kare cinsinden) ulaşmayı gerektiriyor — ancak yüksek güçlü ışıkların neden olduğu zararlı ısıyı üretmeden. Yüz ve tüm vücut maskelerinden taşınabilir cihazlara kadar birçok düşük seviyeli ışık terapisi ürünü; yaşlanma karşıtı, cilt yenileyici ve yara iyileştirici etkiler vadeder.


Peki yüzlerce, hatta binlerce liralara mal olabilen bu cihazlar gerçekten buna değer mi? Işık terapisinin faydaları, sınırlamaları ve tüketicilerin bilmesi gerekenler nelerdir?


Işık terapisi nasıl çalışır?

Mester’in çığır açan deneyinden bu yana geçen on yıllarda fototerapi araştırmaları ve geliştirmeleri büyük ilerleme kaydetti — ve sonuçlar umut verici. Günümüzde LED ışık terapisi ya da daha doğru ismiyle “fotobiyomodülasyon” (PBM), görünür ışık tayfındaki yumuşak, düşük seviyeli ışığı — genellikle mavi, kırmızı veya yakın kızılötesi ışığı — kullanarak doğal fizyolojik süreçleri uyarıyor. PBM, 'hücrelerimize doğru yönde hafif bir itki vermek için ışığı kullanmak' anlamına geliyor.


İnsanlık tarihi boyunca bu faydaları doğrudan güneşten alıyorduk. Ancak günümüzde çoğumuz iç mekânlarda, genellikle soğuk tonlu yapay ışık altında vakit geçiriyoruz.


Barolet: "Fotobiyomodülasyon kullanırken, kötü UV ışınlarını kesiyoruz. Yalnızca iyileştirici kısmını kullanıyoruz. Bu, biyolojik taklit gibi bir şey — cildiniz için faydalı olanı alıyor, zararlı olanı ortadan kaldırıyorsunuz" ifadelerini kullandı.


Işık terapisi türleri ve faydaları

Tam olarak nasıl çalıştığı henüz tamamen anlaşılmamış olsa da PBM terapisi birçok olumlu etki yaratabiliyor.


Örneğin; mavi ışık, akne tedavisinde kullanılabiliyor ve iltihabı azaltarak diğer cilt sorunlarını hafifletebiliyor. Mavi ışık cilt tarafından emildiğinde, toksik serbest radikallerin üretimini tetikliyor; bu radikaller birkaç gün içinde P. acnes adlı akneye neden olan bakterileri yok ediyor.


Permatoloji klinik profesörü Glynis Ablon, mavi ışık tedavisi uyguladığı hastalarında dramatik sonuçlar gördüğünü söylüyor: “Yalnızca bu LED’lerle bile aknelerinin azaldığını, iltihaplı lezyonların gerilediğini ve genel olarak ciltlerinin daha iyi göründüğünü fark ediyorlar.”


Kırmızı ve yakın kızılötesi ışık ise daha uzun dalga boylarına sahiptir ve cilt hücrelerine veya vücudun daha derin katmanlarına ulaşabilir. Bu ışık hücrelere girdiğinde 'mitokondride bir zincir reaksiyonunu başlatıyor. Bu metabolik süreç, enerji üretimi ve sağlıklı kan akışı gibi temel vücut işlevleri için gerekli olan ATP ve nitrik oksit gibi önemli moleküller üretir.


Kırmızı ve yakın kızılötesi ışığın uygulanması bir domino etkisi yaratır — kolajen üretimini ve kan dolaşımını uyarır. Yüzeyde, bu etkiler yanık veya ülser gibi yaraların daha hızlı iyileşmesini sağlar ve kırışıklıklar ile kahverengi lekeler gibi yaşlanma belirtilerini azaltabilir. Cilt vücudun en büyük ve en görünür organıdır, ancak teorik olarak tüm hücreler kırmızı veya yakın kızılötesi ışıktan fayda görebilir.


Genel olarak, en çok iyileşme gösteren dokular, örneğin güneş yanığı gibi, bozulma ya da yıpranma durumundaki dokulardır. Ancak ışık terapisi elbette tüm hastalıkları iyileştiren bir 'mucize' değildir.


Dermatoloji profesörü Zakia Rahman: "Bilimsel temeli var ve klinik olarak işe yarıyor ama tıbbi ortamda uygulanan daha agresif tedaviler kadar dramatik bir etki beklememek gerek” açıklamasında bulundu.


Yine de LED’lerin belirgin avantajları var — invaziv değiller, acısızlar ve neredeyse tamamen zararsızlar. Mavi ışığın uzun süreli kullanımı cilde zarar verebilir, yaşlanmayı hızlandırabilir ya da tahriş oluşturabilir; ancak bu konuda uzun vadeli araştırmalar hâlâ sınırlı. Kırmızı ve yakın kızılötesi ışıkta ise yalnızca güneş alerjisi veya aşırı hassas gözleri olanlar dikkatli olmalı.


Işık terapisi cihazı seçimi

Dünya genelindeki klinikler, kozmetik veya tıbbi amaçlarla PBM tedavisi sunuyor. Kliniklerdeki cihazlar genellikle daha güçlüdür, bu nedenle daha hızlı ve etkili sonuçlar verir. Ancak evde tedavi yapmak isteyenler için de geniş bir ürün yelpazesi mevcut. Uzmanlara göre bir LED cihazı seçerken en önemli kriter, ışık çıktısının yoğunluğudur.


Ablon: "Piyasada çok fazla sahte ürün var... Çoğu zaman enerji seviyeleri çok düşük. Kırmızı ışık için santimetre kare başına 105 milivat yayan cihazları tercih edebilirsiniz, mavi ışıkta ise bu değerin biraz daha düşük olabilir. 40 civarındaysa sorun yok, ama 10 civarına düşüyorsa muhtemelen hiçbir etkisi yoktur" açıklamasında bulundu.


Barolet ayrıca, yeşil, sarı veya mor gibi 'gökkuşağı renkleri' sunan cihazlardan uzak durulmasını tavsiye ediyor. Sağlık açısından etkili olduğu kanıtlanmış dalga boylarının yalnızca kırmızı, yakın kızılötesi ve mavi olduğunu belirtiyor.


Piyasadaki tüm LED ürünlerinin FDA onayına sahip olmadığını da unutmamak gerek. Uzmanlar, tüketicilere 510(k) belgesi bulunan ürünleri tercih etmelerini öneriyor; bu belge, cihazın FDA tarafından güvenlik ve etkinlik açısından değerlendirildiğini (ancak test edilmediğini) gösteriyor.


Işık terapisi üzerine yapılan araştırmalar güçlü olsa da bilim insanları hâlâ ideal 'tarifi' — yani farklı sağlık hedefleri için en uygun dalga boyu, doz, yoğunluk ve mesafe kombinasyonunu — mükemmelleştirmeye çalışıyor.


Bazı durumlarda LED tedavisi, yaşlanma karşıtı krem gibi diğer yöntemlerle birlikte kullanıldığında daha etkili olabiliyor. Rahman, LED’lerin 'güneş kremi veya reçeteli retinoidlerin yerini alamayacağını' ancak 'cilt bakım rutininin tamamlayıcı bir parçası olabileceğini' söylüyor.


Son olarak, uzmanlar hem klinik tedavilerde hem de ev tipi cihaz kullanımında sabırlı olunmasını öneriyor. Yara iyileşmesi gibi bazı etkiler hızla görülebilirken, sağlıklı ve normal şekilde yaşlanan ciltte değişimler daha yavaş ve kademeli olur. Uzmanlara göre ışık terapisiyle 'ilk aşamada kararlılık göstermeniz gerekir — ödülünüzü beş ya da on yıl sonra alırsınız.



Kaynak: Leah Worthington. "LED light therapy for skin is trendy—but does it work?". Şuradan alındı: https://www.nationalgeographic.com/science/article/led-red-light-mask-cold-laser-treatment. (13.10.2025).





YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.