Ayrılıklar zordur. İster hiç net bir tanımı olmayan bir durum ilişkisi olsun, ister ruh eşiniz olduğunu düşündüğünüz kişi; bırakmak asla kolay değildir. Ama en kötü ayrılık, asla gerçekten bitmeyen ayrılıktır. Belki sürekli inişli çıkışlı bir döngüde takılıp kalmışsınızdır ve sabaha karşı 2’de gelen mesajlara cevap vermeyi bırakamıyorsunuzdur. Ya da belki sosyal medyasını neredeyse tam zamanlı bir iş gibi kontrol ediyorsunuzdur. Ne olursa olsun, bu kalıcı bağ, gerçekten ilerlemenizi engelliyor olabilir.


İşte tam bu noktada teması kesme kuralı devreye giriyor. Bazen yapabileceğiniz en sağlıklı şey, tamamen uzaklaşmaktır; hiç mesaj yok, hiç arama yok, sosyal medyasını kontrol etme de yok. Bu, bir ayrılıktan sonra iyileşmeye yönelik güçlü bir adımdır ya da toksik bir aile üyesi veya arkadaşla bağları koparmak için bile etkili olabilir. Peki gerçekten ilerlemenin en iyi yolu mu? Yoksa size kapanıştan çok daha fazla soru mu bırakabilir? Manhattan Wellness’tan uzmanlar temas kesme kuralının arkasındaki gerçeği incelediler. Şimdi, bu kuralın gerçekten ne anlama geldiğine, ne kadar sürmesi gerektiğine, işe yarayıp yaramadığına ve sizin için uygun olup olmadığına bakıyoruz.


Teması kesme kuralı nedir?

Teması kesme kuralı, adından da anlaşılacağı gibi, bir kişiyle fiziksel, duygusal ve hatta dijital olarak tüm temasları kesmektir. Bu, mesaj atmamak, “sadece merhaba demek” gibi kontroller yapmamak ve kesinlikle sosyal medyasında gezinmemek anlamına gelir. Manhattan Wellness’tan Elizabeth Marks’a göre, bu aynı zamanda eski fotoğrafları, hatıraları veya paylaşılan çalma listeleri gibi şeyleri de kaldırmayı içerir; temel olarak yarayı yeniden açabilecek veya sizi istemeden onu düşünmeye itebilecek her şey. Marks, “Teması kesme, enerjinizi bilinçli olarak yeni hedeflere yönlendirmekle ilgilidir” diyor. “’Ya olsaydı?’lara tutunmak yerine, kendinize odaklanma kararıdır.”


İnsanlar neden teması keser?

İnsanlar, başka bir kişiyle gerçek bir mesafe yaratmak için teması keser. Marks, bunun “önceden sizi bu eski partnerle tekrar tekrar aynı döngülere çeken duygusal dalgalanmaları kesintiye uğrattığını” açıklıyor. Örneğin, adını telefonunuzda görmeniz hemen sizi bunaltıyor, endişelendiriyor veya üzüyorsa, teması kesmek panik halde yanıt vermenizi, konuşma açmanızı ve defalarca tartışmaya girmeyi önler. Sürekli birini hatırlamak, gerçekten ilerlemek için kendinize alan tanımadığınız anlamına gelir. Bu nedenle teması kesmek, duygusal olarak detoks yapmanız, kendinizi resetlemeniz ve huzurunuzu korumak için kendinizi önceliklendirmeniz için alan sağlar.



Teması kesme süresi ne kadar olmalı?

Teması kesme kuralının evrensel bir zaman çizelgesi yoktur. Bazıları için, özellikle toksik veya istismara dayalı bir ilişkiyi bırakıyorsanız, teması kesmek kalıcı bir çözüm olabilir. Ancak bu her zaman gerekli olmayabilir. Marks’a göre, 30/60/90 planı uygulamak, teması kesmenin ne kadar süreceğine karar vermenize yardımcı olabilir. İşleyişi şöyle:


  • 30 gün: Alışkanlığı kırdığınız ve iletişime geçme dürtüsüne direnç gösterdiğiniz sert reset dönemi.

  • 60 gün: Duygular yoğunlaşır, ama iyileşme de başlar. Bu süre zarfında refleksiyon yapın ve yas sürecini yaşayın.

  • 90 gün: Bu noktada özgüveninizi yeniden inşa edebilir ve onların varlığının üzerinizde artık güç sahibi olmadığını kabullenmeye başlayabilirsiniz.

90 günün ardından, kapıyı tekrar açıp açmamak size kalmış. Belki kapanış veya netlik istiyorsunuz, belki de hayatınızda bir şekilde onları geri istiyorsunuz. İyileşme lineer bir süreç değildir ve herkes için farklıdır. Bazı kişiler daha kısa sürede netlik bulabilir veya çok daha uzun süreye ihtiyaç duyabilir. En önemli şey, duygusal ihtiyaçlarınıza saygı göstermek ve süreci gün gün ele almaktır.


Teması kesme kuralı gerçekten işe yarıyor mu?

Doğru sebeplerle uygulandığında, teması kesme kuralı kesinlikle iyileşmenize yardımcı olabilir. Bazen, bağları kalıcı olarak koparmak için tek gereken ayrılıktır. Sosyal medya, mesajlaşma veya arama yoluyla bir kişinin ne yaptığı veya ne düşündüğü sürekli hatırlatıldığında, ilerlemenin neredeyse imkânsız olduğu hissiyatı doğabilir. “Gözden ırak, gönülden de ırak” sözü tam da bu duruma uygundur. Ancak, bu yöntem manipülasyon amacıyla kullanıldığında etkili değildir. Marks şöyle açıklıyor: “Gerçek amaç ilerlemek değil de partneri peşinizden koşturmaksa, hâlâ onların tepkisine bağlısınız ve zihinsel enerjiniz negatif döngüyü beslemeye devam ediyor.” Ayrıca eğer mevcut durum gereği iletişim kaçınılmazsa, örneğin ortak ebeveynlik veya birlikte çalışmak gibi, teması kesmenin işe yaramadığını da belirtiyor. Bu durumda, iyileşmek için size alan ve zaman tanıyacak güçlü ve kararlı sınırlar koymak önemlidir.


Bunun kendiniz için uygun olup olmadığını nasıl anlarsınız?

Toksik veya bağımlı bir ilişkiyi bırakmaya çalışıyorsanız, teması kesme kuralını uygulamak tam olarak ihtiyacınız olan şey olabilir. Kolay değildir ama sağlıksız bir döngüyü kırmak ve güvenli bir şekilde iyileşmeyi sağlamak için etkilidir. Marks, özellikle kaygılı bağlanma stiline sahip ve düşüncelerini sürekli tekrar eden kişiler için bunu sıklıkla önerir. "Kişiye anında erişimi kaldırmak, dürtüsel iletişim kalıplarından gerçekten çıkma şansı verir" diyor. Bu, durumu dışarıdan görmenize ve ilerlemek için bir yol oluşturmanıza yardımcı olabilir. Sonuçta, kendinizi en iyi siz tanırsınız ve kuralları belirleme hakkı size aittir. Ancak ne yapacağınızdan emin değilseniz, daha önce bunu deneyimlemiş bir arkadaşınızla veya bir terapistle konuşmak, sizin için doğru kararı vermenize yardımcı olabilir.


Referanslar

Jenna Piotrowicz, “Is Going “No Contact” Really the Best Way to Move On? We Asked Experts”, https://theeverygirl.com/no-contact-rule-after-breakup/




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.