Reality şovlar, seks ve çıplaklığın sınır tanımadığı televizyon yapımları, çılgın müzik videoları... Seksologlar kadınların henüz nasıl bir seks hayatı istediklerini keşfedemeseler de, porno sektörü dahi üstünü başını düzelterek yeni hedef kitlesi olarak kadınları seçiyor.

Playboy’un yaratıcısı Hugh Hefner’in malikanesi, artık kimse için sır değil. Benzer göğüs ölçülerindeki sarışın genç kızların tuhaf hayatlarına uzun süredir tanıklık ediyoruz. Playboy’un efsane ismiyle aynı çatı altında yaşayan bu üç kızın günlerini dekorasyonla uğraşarak, kendilerine rakip olacak başka ‘Playmate’ler keşfederek, akrobatik becerilerini (boru dansı, trambolin vesaire...) geliştirerek geçirdiklerine yabancı değiliz.

Zaman içerisinde her Playboy kızı, kendine ait bir reality şova sahip oluyor ve sirki andıran bambaşka bir dünya, meraklı televizyon izleyicisine sunuluyor. Hayatları erotik bir Disneyland’i andıran küçük kadınlar, Playboy efsanesini yaşatmaya devam ediyor... Cinsel devrimin üzerinden yıllar geçti. Tabular ne kadar yıkıldı, özgürlüklere ne kadar sahip çıkıldı bilinmez; ama seks ve sekse dair her şey kadınlar için yeni bir döneme giriyor.

Sex and The City kadınlarından bahsetmek için artık çok geç. Carrie Bradshaw ve arkadaşları görevlerini tamamlayıp eğlence dünyasından ayrıldılar. Şimdi ekranda ciddi bir kariyer seçimi sonucu porno starı olan Sasha Grey’i görüyoruz. Bol ödüllü Entourage dizisinde başrol oyuncusunun sevgilisi rolünde, kendini, bir porno starını oynayan Sasha Grey. Bu genç ve cesur kadın, tercihleri ve yaşam tarzıyla Sex and the City kadınlarının kırıntılarını da silip süpürüyor.

Grey, kendi yapım şirketi olan, kadın-erkek herkese özel porno filmler üretip başrolünde yer alan enteresan bir karakter. Bu noktada reality şovlarla sevimli, neşeli dünyalarını röntgenlediğimiz Playboy kızları, seksten uzak hayatlarıyla sadece eğlence kanallarının aile kuşağında reyting yapabiliyor.

Oysa televizyon, ciddi bir pazar. Ve kuruluş tarihi 1953 yılına dayanan Playboy markasının, önemli bir kolu. Playboy TV’yi bugün dümen kırmaya iten, artık sadece erkekleri değil kadınları da hedef almasına yönlendiren de, yeni çağın bu en renkli pazarından faydalanmak istemesi. Ocak ayından itibaren yavaş yavaş, hiçbir izleyicisini kırmadan, gücendirmeden ‘kadınlara özel porno kanalı’na dönüşmeye karar veren Playboy TV ile, porno sektörü de yeniden tanımlanmaya başlayacak.

Porno değil erotik film

Kadınları hedef müşteri kitlesi haline getirmek, yeni bir hayal değil şüphesiz. Yıllar içerisinde çok sayıda porno yapımcısının büyük bir hevesle kalkışıp hayal kırıklığıyla vazgeçmek zorunda kaldıkları bir ütopya bu. Playboy TV tarafından ilk kez böylesine ciddiyetle ele alınması da şaşırtıcı değil.

Internet’in filtresiz, tehditkar varlığı sektörün içindekileri korkutsa da, 1982 yılından bu yana yayında olan Playboy TV, bu büyük markayı tehlikeye atmak istemiyor.

Çünkü aslında kanal yönetiminin yıllardır emin oldukları tek bir şey var; Playboy TV’nin porno seven erkeklere fazla hafif, kadınlara fazla sert, açık saçık geldiği. Bir diğer gerçek ise, söz konusu Amerika olduğunda, faturaların ev kadınlarının kontrolünde olduğu...

Bu noktadan hareketle mantık yürüten yapımcılar kadınlara yönelik bir içerik düzenleyerek, kablolu televizyon faturasını ödeyecek söz konusu aynı kadınları, eşleri kadar mutlu ve tatmin etmeyi amaçlıyor.

Bir yılı aşkın süredir konu üzerinde saha araştırması yapan televizyon yetkilileri, TV dünyası en sonunda buldukları formülü denemeye hazırlar. Formül kısaca şöyle özetlenebilir; yarı belgesel-yarı kurgu tadındaki reality şovlarda ‘birbirini tanıyan’ kadın ve erkeklerin, daha az çıplaklık içinde ‘yakınlaşmaları’nın gösterildiği ‘konulu’, arkası yarın olan hikayeler... Başka bir deyişle; daha az uzuv, daha çeşitli beden tipi ve en önemlisi de bir yerlere bağlanan seks...

Kadınlar ne ister?

Sadece kadınlar için özenle hazırlanan muhafazakar, romantik bir seks kanalı kurmak kolay değil. Rakip dahi saymadıkları nice özel televizyon kanalı, korku-drammacera başlıkları altında bol seks, bol çıplaklık -ve konuyla alakası olmasa da aynı oranda kan- sunma konusunda tereddüt etmiyor. Erotizm söz konusu olduğunda, Sex and the City serisi bile payına düşeni yerine getiriyor.

Bugün ise True Blood, tüm zamanların en seksi vampir dizisine dönüşmüş durumda. Spartacus: Blood and Sand, sınırları zorlayan bir çıplak ve cinsellik sunuyor. Oysa seksologlar hala kadınların tam olarak ne istediklerini anlamış değiller. Geçen sene Amerika’nın ilk yasal erkek fahişesi olarak Nevada’da işe alınan Markus, kadınları anlayamama konusunda yaşayan bir örnek. Dünyanın her yerinde manşetlere taşınan Markus’un akıbeti belli; iş başıyaptıktan sadece bir ay sonra, hiç müşterisi olmadığı için işten çıkarılıyor...

Son seks anketleri kadınların cinsel alışkanlıklarında ciddi değişimler olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmalar, kadınların hangi görüntü karşısında heyecanlanıp uyarıldığının karmaşıklığına dikkat çekiyor. Geçen sene New York Times’da yayımlanan Daniel Bergner imzalı ‘Kadınlar Ne İster?’ başlıklı makalede, psikolog ’ın araştrımasına yer veriliyor. Ekrandaki görüntüler üzerinden araştırmasını gerçekleştiren Chivers’in elde ettiği sonuçlar şaşırtıcı. Kadınlar iri yarı bir erkek görüntüsünden değil de spor yapan güzel vücutlu bir kadını izlerken cinsel olarak etkileniyorlar. Çoğu zaman kadınların bedenleri ile zihinlerinin farklı şeyler tarafından uyarıldığı artık biliniyor.

Bugün, tek eşli çiftlerin seks hayatlarına heyecan katmayı amaçlayan programlar, Playboy TV’de yaşam bulmayı bekliyor. İçerik artık pornografik değil; erotik. En azından Hugh Hefner’in çalışanları bu tanımı kullanmayı tercih ediyor. Seçtikleri yeni yolda, rakipleri arasında müzik videolarının, seksi televizyon dizilerinin olduğunu bilselerde; çağ değişiyor.