Dostlukları, arkadaşlıkları, evlilikleri, özetle yakın insan ilişkilerini yıkan en önemli etken gizliliktir. Karşı tarafın öğrenmesi gerektiği halde sizin sakladığınız bir şey varsa ona karşı içtenlikle davranmıyorsunuz demektir. İçtenlik olmayan hangi ilişki uzun zaman sürdürülebilir? Gizliliğin her türü bizi insanlardan ayırır, birleşmemizi ve yakın olmamızı zorlaştırır. Cep telefonlarının ilk çıktığı zamanlarda, bu denli güçlü bir iletişim aracını cebinde taşımaya alışkın olmayan bazı insanlar numaralarını gizlerlerdi. Eğer güvenlik ve benzeri nedenler yoksa, numarasını gizleyen kişileri çok yadırgardım. Hâlâ kartvizitine cep telefonunu yazmayan kimselerle karşılaşabiliyorum. Cep telefonunu benden gizleyen insanlarla iş ilişkileri dışında bir ilişki kurmuyorum. Kendi kartvizitime, ev, ofis, cep, e-mail, tüm bilgilerimi yazıyorum. Bugünün iletişim olanakları içinde herkes her şeyi öğrenebilecek durumda iken, en kolay öğrenilebilen şeyleri gizlemeye çalışmanın ne anlamı var ki…


Gizlilik, sizi korku içinde yaşatır. “Gizli tuttuğum şeyler ne zaman, kimler tarafından öğrenilecek” diye sürekli endişe duyarsınız. Gizli tuttuğunuz her şey için kendinizi başkalarına karşı suçlu ve borçlu hissedersiniz. Gizlemeye çalıştığınız, “Bende yok” diye inkâr ettiğiniz birçok şeyi gözden geçiriniz. Örneğin, kıskançlık az veya çok herkeste var, kin tutmayan insan pek az, güç aramayan insan hemen hemen hiç yok gibi, bazı bağımlılıklar herkesi rahatsız ediyor. Sizin de gizlemeye çalıştığınız şeyler bunlar veya benzerleri olabilir. Herkes sizin gizlemek istediğiniz şeyleri zaten görüyor, yaşıyor, biliyor. Utandığınız, gizlemek istediğiniz şeyleri ya düzeltiniz, utanmaktan kurtulunuz veya gizlemeyiniz, üzerinde çalışınız, düşününüz, farkına varınız; kusurlarınız size ve başkalarına öğretmen olsun.


Yıllardan beri topluluk karşısında konuşur, ders ve konferanslar veririm. En büyük alkışı ve en sempatik yaklaşımları kendi kusurlarımdan içtenlikle söz ettiğimde alırım. Gizlediğim zaman bana kızacak ve belki de öfkeyle bakacak insanların bu tavrımı, “Aferin, açık yürekli, mütevazı…” gibi takdir sözleriyle karşıladıklarını görüyorum. Bir kısım deneyimli yazarlar, “Yazılarınızda, konuşmalarınızda, kendinizden, eksiklerinizden, kusurlarınızdan açık yüreklilikle söz ediniz. Bir süre sonra okuyucularla akraba gibi olursunuz. Size her gün biraz daha yakınlık duymaya başlarlar” diyorlar.


Hiç kimseden, hiçbir şeyi uzun süre gizleyemezsiniz. Gerçekleri er veya geç herkes öğrenir. Ama siz gizliyorum zannettiğiniz süre içinde itibarınızdan çok şey kaybedersiniz, yalancı durumuna düşersiniz, gizlemenin zorluklarını yaşarsınız.


Neden gizliyorsunuz? Açık olunuz; korkusuz, güvenli, onurlu, huzurlu yaşayınız.


Yazı: Öğretim Görevlisi ve Yazar İnal Aydınoğlu

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.