Bugünlerde herkes “farkındalık” kelimesini kullanıyor. Daha önce hiç şöyle düşündüğün oldu mu? Artık farkındayım ama niye hala aynı döngüdeyim? Çünkü bugünlerde çok şey öğreniyoruz. Travmalar, içsel çocuk, tetikleyiciler, enerji merkezleri, koşulsuz sevgi, affetme… Her şeyin adını biliyoruz ama neden aynı yerdeyiz? Sana dürüstçe şunu söylemek istiyorum: Farkındalık, hayatını değiştirmiyorsa seni daha çok yorar. Çünkü neyi neden yaşadığını bilip değiştirememek, enn ağır ruhsal yüklerden biridir.
Bilmek yetmiyor…
Biliyorum... Neyi neden yaşadığını biliyorsun. Neyi hissettiğini analiz ediyorsun. Kendini tanıyorsun. Hatta belki başkalarını da. Ama hala…
Çünkü bilgi biriktirip davranışın değişmedikçe, farkındalık taşa dönüşür, ağırlaşır, yorar. Sonra şunu söylemeye başlarsın: "Bu kadar şey biliyorum, neden hala mutsuzum?"
Neden değişemiyorsun?
Çünkü değişim, cesaret ister. Fark ettiğin şeyi dönüştürmek, konfor alanını terk etmek demektir. Ben de bu yolda birçok kere “fark ettiğim halde” kıpırdayamadım. Ama sonra anladım ki: Dönüşüm, farkındalığın içinden geçerken tabiri caizse biraz terletiyor. Ama her defasında fark ettiğim bir duyguyu kabul etmeye, üzerine çalışmaya, hayatımda bir adım atmaya niyet ettiğimde bir şeyler gerçekten değişti.
Sen neden harekete geçemiyorsun?
Çünkü bilgi güvenli. Bilmek, hareket etmekten kolay. “Fark ettim” demek, “yüzleşiyorum” demekten daha risksiz. Ama dönüşüm, risktir. Alıştığın duyguyu terk etmeyi, kendini hep taşıyan kimliği bırakmayı, "Böyle geldim" dediğin hikayeye "artık böyle gitmeyecek" demeyi gerektirir.
Bu noktada kendine şu soruyu sormanı istiyorum;
“En son hangi farkındalığım hayatımda gerçek bir değişim yarattı?”
“En son hangi duygumu fark ettikten sonra davranışımı değiştirdim?”
Eğer bu soruların cevabı yoksa, sadece bilgi biriktiriyorsundur.
Bu kötü bir şey değil ama ruh, yalnızca anladığında değil hissettiğinde, kabul ettiğinde, harekete geçtiğinde iyileşir.
Bu hafta için aana önerim;
1- Sadece bir farkındalığını seç. Sürekli hissettiğin ama değiştirmediğin bir döngüyü fark et(Örneğin: "Sınır koyamıyorum" ya da "Sürekli suçlulukla yaşıyorum").
2- Kendine bir niyet belirle: Bu hafta, bildiğim bir şeyi uygulamaya koyuyorum. Küçük bir adımla, ama gerçek bir hareketle.
3- Davranışı değiştir. Bilgiyi değil. Eğer “sınır koyamıyorum” diyorsan, bu hafta bir kişiye “hayır” de. Eğer “kendimi değersiz hissediyorum” diyorsan, bu hafta kendin için bir şeye öncelik ver.
Son olarak;
Şunu unutma lütfen: Bilgi ruhu doyurmaz. Çünkü zihninde biriken her bilgi, harekete geçmedikçe sana hizmet etmez. Ama fark edip değiştirmeye başlıyorsan işte o zaman yolculuk başlar. O bilgi artık yoluna ışık olur.
Yazı: Nuray Kılınçarslan