Bekâr kadının günlüğü – 5

Kaldırımda yürürken düşünüyorum. Ertesi sabah pastaneye gitmeli miyim yoksa birkaç gün ara mı vermeliyim? Hilmi onu görmek için oraya gittiğimi düşünsün istemem. Birkaç gün ara verirsem beni merak eder. Ama ben birkaç gün bekleyebilir miyim? Aynı saatte mi orada olsam, yoksa biraz geç mi gitsem? O zaman işe de geç kalırım yirmi dakika kadar. Bir günden bir şey olmaz.

Acaba ne giysem? Kadınsı mı görünmeliyim masum mu? Bugün beni beğendiği tarzımı mı korumalıyım? Saçlarımı toplasam mı açık mı bıraksam?

Bütün gün aklımda bunları evirip çevirdim ve ertesi sabah gitmeye karar verdim. Alarmı her zamankinden bir saat önceye kurdum.

Sabah uyandım. Duş aldım. Kısa kollu, dizlerimde biten kırmızı elbisemi giydim. Saçlarımdaki hafif dalgaları maşayla belirginleştirdim. Rimel ve kırmızı ruj sürdüm.

Pastaneye yaklaşırken dizlerimin titrediğini hissettim. Dün benden sonra geldiğine göre Hilmi’nin orada olmaması normaldi. Aradan yarım saat geçti, artık kalkmam gerekiyordu ama biraz daha beklemek için bir kahve söyledim.

Bekledim bekledim, gelmedi. Kalkıp işe gittim.

Kendime kızdım biraz. Arkadaşım Ertan'ı aradım. Bir çırpıda son yirmi dört saatte aşk hayatımdaki gelişmeleri anlattım.

“Gelmedi. Kendimi aptal gibi hissediyorum.”

“Belki işi vardır. Senin gibi her sabah oraya gitmiyordur.”

“Ama dün ‘Görüşmek üzere’ dedi. Açıkça flört ediyordu benimle.”

“Belki senin onu merak etmeni istemiştir. Onun için gelmemiştir.”

“Yarın da ben gitmeyeceğim!”

“Bence yarın git.”

“O da beni merak etsin!”

“Sen bu pastaneye her sabah gitmiyor musun?”

“Gidiyorum.”

“E o zaman?”

“Ne o zaman?”

“Sen kendi rutinini bozma. Normal hayatını yaşamaya devam et bence.”

“Düşünmem lazım Ertan.”

“Tamam sen bilirsin.”

Dudaklarımı ısırarak, iş arkadaşlarımı ve nasıl olduğumu sormak için arayan annemi tersleyerek akşamı ettim. Dün sabah pastanede gördüğüm adam bir anda bütün hayatım olmuştu. İkinci karşılaşmamızda aramızda bir şeyler başlayacağından neredeyse emindim. Bu sabah gelmediği için ona kızgındım. Benim onun için duyduğum heyecanı o bana duymadığı için Hilmi’ye öfkeleniyordum.

Eve gidince tekrar Ertan’ı aradım. Kafamda dönüp duranları ona tekrar bir bir anlattım. Bir erkek olarak fikrini almak istedim. Cevap vermeden önce gülünce sinirlenip telefonu yüzüne kapattım. Sonra tekrar aradım.

“Evet, seni dinliyorum Ertan. Bu adam ne yapmak istiyor sence?”

“Önce söz ver, ben konuşurken kızmayacaksın, sözümü kesmeyeceksin.”

“Tamam.”

“Beni dinleyeceksin.”

“Tamam dedik ya!”

“Sinem...”

“Evet.”

“Önce şunu kabul et bak. Erkeklerin kafası kadınlarınki gibi çalışmıyor.”

“Yani...”

“Yani Hilmi’nin seni ilk görüşte beğendiği belli. Büyük ihtimalle tekrar gördüğünde seninle ilgilenecek, konuşmak isteyecek, belki daha yakından tanımak için bir adım atacak. Ama bütün gününü seni düşünerek geçirmemiştir.”

“Hadi ya! Nereden biliyorsun?”

“Ben de erkeğim oradan biliyorum. Eğer ilk görüşte bir kadından etkilenirsem ben de belli ederim. Hal ve tavırlarımla, mümkünse konuşma fırsatı yaratarak. Bak Hilmi seninle ilgilenmiş, konuşma fırsatı da yaratmış, ama üç masalı pastanede o sabah daha fazlasını yapamazmış.”

“Benden etkilendiyse bugün niye gelmedi?”

“Her şey olabilir. Düşüp bir yerini kırmış olabilir. Çocuğunu okula bırakmaya gitmiş olabilir.”

“Hilmi evli mi diyorsun yani?”

“Sinemcim... Evli demiyorum, ihtimalleri sayıyorum. Bence her şeye hazırlıklı olsan iyi edersin. Bekâr baba olabilir, evli olabilir, hiçbiri değilse biriyle beraber olabilir.”

“Saçmalama! Sevgilisi varsa, evliyse benimle niye ilgilensin ki?”

“Belki ilişkisi, evliliği bitmek üzeredir. Belki evlidir, sevgilisi vardır ama flört etmeyi seviyordur.”

“Ne diyorsun sen ya!”

“Sinem beni bir erkeğin fikrini almak için mi aradın, yoksa sana duymak istediğin şeyleri söyleyeyim diye mi?”

“...”

“Sana dediğim şu: Her şeye hazırlıklı ol!”

Hırsımdan uyuyamadım.

Ertesi sabah pastaneye gittim. Hilmi oradaydı. Yanında bir kadın vardı, konuşup gülüşüyorlardı. Gülümsemeyi başararak “Günaydın” dedim. Bana aynı biçimde karşılık verip yanındaki kadına dönüp konuşmaya devam etti.

İçimden gelen defolup gitmekti. Beklentimi açık etmemek için oturdum.

Devamı 21 Ağustos 2017 Pazartesi...

Diğer bölümler