"Neden aşkı bulamıyorum?" diye sorduğumuzda bazı cevaplar alıyoruz kendimizden. Kişiye göre değişkenlik göstermekle birlikte, en temel üç cevaba bakabiliriz:


Çünkü bazen yorgun düşüyoruz

Zihnimizin içindeki bir türlü bitmek tükenmek bilmeyen meselelerden, gerçek anlamda dürüstçe hazırlanılmış cevaplarımızın olmadığı ve belki de uzun bir süre daha cevaplarını bulamayacağımız sorulardan dolayı yorulduk. Kendimizi başkasının standartlarına uydurmaya çalışmaktan, birisinin beklentilerini karşılamaktan, onların gözünde en iyisi olmaya çalışmaktan yorulduk. Artık sosyal medya uygulamaları üzerinden başlayan ve peynir ekmek gibi tüketilen ilişkilerden de yorulduk belki… Gerçek olduğuna inandığımız sevgiyi, bir ömür boyu süren aşkı, bize her gün uyanmamız için bir neden veren o duyguyu açıklamaktan yorulduk.


Çünkü bazen inciniyoruz

Eski ilişkilerimizi, özellikle de büyük hayallerle başlayıp çok kısa süren ilişkilerimizi hatırladığımız zaman içimizde bir sızı oluşuyor. Birisinin bizi seveceğini umarak mutluluğumuzu feda ettiğimiz zamanları hatırlayıp bunun için acı çektiriyoruz kendimize. En çok da, bazı insanlar bizi manipüle etmenin, bizden maddi manevi faydalanmanın, masumiyetimizi ve inancımızı çalmanın ve duygularımızla oynamanın sorun olmadığını düşündüğünde inciniyoruz.


Çünkü bazen korkuyoruz

Belki kendimizde bir hata, bir kusur buluyoruz ve bu yüzden “Acaba bendeki hangi yanlış insanlara geri adım attırıp uzaklaştırıyor?” diyoruz. Sürekli bir sorun olmasından veya onlara bizden kaçmak için bir bahane vermiş olabileceğimizden dolayı endişelenip korkuyoruz. “Çok konuştuğum için mi, kişiliğim fazla dominant/ılımlı olduğu için mi yoksa yeterince karizmatik ve havalı olmadığım için mi bu iş yürümedi?” Bunlar ve başka bir sürü ihtimale bağlı endişeler yaratıyoruz.


Kendi düşüncelerimizle yalnız kaldığımızda ise yine korkup kendimize sormadan edemiyoruz. “Neden bu iş bu kadar zor ya bir daha asla aşık olamazsam, yalnız kalırsam ne olacak?”


Ama bence biraz fazla düşünüyoruz

Tüm bu korkular, geçmişten gelen incitici hisler ve yorgunluklar aşkı bulmak ve güzel bir ilişkiye başlayabilmek için veda edip kırmamız gereken zincirlerdir. Bu düşünceler içinde sıkışıp kaldığımız zaman milyonlarca olasılığı ve şanslarımızı yok saymış oluyoruz. Aslında zor olan, aşkı bulmak değil, aşka ve kendimize inanmak. Önce iyi olduğumuza inanmamız gerekiyor, olduğumuz halimizle. Kendimizle ilgili değiştirmemiz gereken bir şey olduğunu düşünüyorsak eğer, bunu bize iyi geleceğine inandığımız için yapmalıyız, birileri istediği için değil.


Sevgiden ve sevmekten vazgeçemeyiz çünkü kendileri için doğru insanları bulanları gördüğümüzde, tekrar umutlarımız canlanıyor ve inancımız tazeleniyor. Bizi ikinci şansa inandıran sevgiyi, yeniden yazıldığında daha güzel olan bir aşk hikayesini dinlediğimizde bizde de hayal kurma isteği uyanıyor. Zihnimizi meşgul eden tüm şüphelerin cevabı olacak birisiyle tanışmak istiyoruz ve bunun için hiçbir zaman geç değildir.


Jüpiter



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.