Yaşam her canlının hakkı. Ben yok olduktan sonra Dünya yok olmuş, olmamış, kimin umurunda... Dünya benimle var olmadı, bensiz de yok olmayacak. Hayat kendisini yaşamaya devam edecek. Hiç kimse kalmasa, Dünya'nın varlığı, yokluğu nasıl anlaşılacak? İnsan olmadan önce de Dünya vardı. Eğer insan, Dünya yok olduğu için yok olmamışsa o zaman Dünya insandan sonra da var olacaktır.


Her gün yeni şeyler öğreniyoruz, bunları biz erken öğrendiysek bu bizim şansımız, başkaları öğrenemediyse bu onların şanssızlığı olmamalı. Kimsenin kimseye hava atmasına gerek yok, bizden daha bilgili, görgülü biri de bizi zor duruma sokabilir, öğrenmenin yeri, yaşı, zamanı, sınırı yok.


Hayatlarımız kendimize göre zor ve aşılmaz; bazen yargısız infaz yapabiliyoruz. Düşünemediğimiz şey ise bizim buna hakkımızın olup olmadığı. Eleştirdiğimiz yaşam dilimine geldiğimiz zaman hatırlıyor, bazen "çok ayıp etmişiz" bazen de "iyi ki yapmışız" ya da "söylemişiz" diyoruz. Yaşamadan olmuyor, tecrübe dediğimiz yaşanmışlıklarla olgunlaşıyoruz.


Karşımıza çıkan insanların her biri farklı şekillerde girer hayatımıza. Sebepsiz sever, mutluluğu ile mutlu oluruz, değişik bir histir. Garip gelebilir ama yaşamış olanlar anlayacaktır. Anlamayanların da karşılarına bir şekilde çıkacaktır.


Arkadaşlık, dostluk, sevgili gibi kavramlarda fedakarlık oranı azalırken menfaat oranı artmaya başladığı zaman o kavramlar da bitmeye başlamıştır.


Saygı ciddi bir iştir. Beklediğin saygıyı göstererek hak etmek anlamına gelir, saygı seviyeyi eşitleyen demokratik bir davranıştır, saygıyı ancak göstererek öğretebilirsiniz.


Hülya Çakıcı

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.