“Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir.”
-Mahatma Gandhi
Geçtiğimiz günlerde Sakarya’nın ormanlık alanlarında kolları ve bacakları kesilmiş olarak bulunan yavru köpek, tüm Türkiye’yi yasa boğdu. İstanbul Ataşehir Hayvan Hastanesi'nde kontrol altına alınan yavru köpek, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hastanede görevli veteriner Doktor Bertuğ Çiftçi, "Şu an ameliyata girebilecek durumda. Hayvandaki yaralara bakıldığında kesici bir aletle düz kesiklerin oluştuğu belli. Burada bizim düşüncemiz kemikleri kırabilecek tarzda balta gibi aletler olabileceği. Düzensiz kesikler yok. Bu da bize insan tarafından yapıldığını gösteriyor" dedi. Gelen haberler arasında iş makinasının köpeğe zarar verdiği de var. Bu sebeple makina operatörü tutuklandı.
Sosyal medya gündeminde büyük tepkiler alan ve birçoğumuzu derinden etkileyen bu olumsuz olay için devlet görevlileri gerekenin yapılacağını ve hayvan hakları ile ilgili yasaların düzenleneceğini söyledi. Kamuoyu tarafından vicdansızlığı yapanın bulunması için kampanya başlatıldı. Vahşeti yapanı ihbar edene para ödülü verileceği duyuruldu.
Karıncayı bile incitmeye korkan, yuvalarını bozmamak için yol değiştiren insanlık, hayvanlara tecavüz etmeye onları öldüren vicdansızlığa evrildi. Gelen video görüntüleri arasında iki erkek çocuğunun köpeği kesmeye çalıştığı görüldü. Eğer bu görsel doğruysa gerçekten insanlık sınıfta kaldı! Bir çocuğun canavarca duygularını harekete geçiren bu olayda çocuklar kadar ailelerinin de suçlu olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Aileleri bu çocukları sevgi ile mi yetiştirmişti? Katliamın olduğu yerde sevginin yetişmesi mümkün değildir. Bir çocuğun eline kesici aletler alıp bir canlıya kıyabiliyor olması onun ne kadar sevgisiz bir ortamda büyütüldüğünün göstergesidir. Çocuk ne kadar suçlu ise; aile de o kadar suçludur.
Türkiye’de son yıllarda artan cinayet haberlerinin medyada sunumu, çocuk ve gençlerin yaşanan olayları normalmiş gibi okumaları sonucunda öldürme olağanmış gibi görülmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda Türkiye'nin şiddet ve cinayet haritası çıkarıldı. Türkiye’nin cinayet ve şiddet haritası verilerine göre 2017 yılında 3 bin 494 bireysel silahlı olay yaşanırken 3 bin 529 kişi yaralandı, 2 bin 187 kişi yaşamını yitirdi. Rakamlar, 2017 yılındaki silahlı olay sayısının bir önceki yıla göre yüzde 28, son üç yıla bakıldığında ise yaklaşık yüzde 61 arttığını gösterdi. İnsanlara yapılan saldırı ve suçlar sayısal olarak hesaplanırken hayvanlara yapılan saldırılar suç adı altında değerlendirilmediği için kayda geçmemektedir. Hayvana saldırı bu sebeple suç sayılmalıdır. Her yıl cinayet sayısının bu kadar artmasının altında modern dünyada kendine yer bulamayan çabaları tükenen, sevgiden yoksun ve hasta ruhlu kişilerin başka insanların hayatını çalmaya çalıştıklarını görebiliriz. Masum hayvanlar da umutsuz ve kötü ruhlu insanlardan tarafından yara almaya ve ölüme mahkum olmaya devam ediyor...
Ekrana yansıyan siyah küçük köpeğin masum bakışları altında ezilmeye mahkumuz artık. Sesi çıkmayan bu yavru köpek, ebediyete uğurlanmış olsa da giderken o bakışları hepimizi yaralamaya devam edecek... Bu haberin yankıları devam ederken İstanbul Kadıköy’de bir köpeğe tecavüz edildiği haberi acıyı ikiye katladı. İnsan olmanın erdemine varamamış, hayvanlara zarar veren ve cinsel açlığını hayvanlar üzerinden gidermeye çalışan aciz insanlar pis ellerinizi masum hayvanlardan çekin! Seslerini çıkaramayan bu masumlardan uzak durun!
Yazı: Ceren Parçal
YORUMLAR