Hamileliğin 5. haftasından itibaren bebek hızlı bir şekilde gelişmeye başlar. Bu hafta ilk kalp atışları başlar. Bebeğin göbek kordonu oluşmuştur ve göbek kordonundan bebeğe besin ve oksijen geçmeye başlamıştır. Aynı zamanda da bebekten anneye atıklar dönmektedir. 5. haftada akciğer ve beyin de oluşmaya başlar.

6. haftaya gelindiğinde Ultrasonla bebeğin kalp atışlarını görebilirsiniz. Sizden bebeğinize oksijen ve besin taşıyan, bebeğinizden de size atık taşıyan plasenta çalışmaya başlamıştır. Yine bu hafta bebeğinizin omurgası, sindirim ve sinir sistemleri oluşmaya başlar. Bebeğiniz 4-5 mm. ulaşmıştır.

Buraya kadar bebeğin ya da bir insanın anne karnında ilk gelişim süreci ile ilgili küçük bir bilginiz oldu. Şimdi anlatmaya başlayacaklarım daha çok doğumla ve anne ile ilgili.

Embriyo oluşmaya başladığında tek bir hücre bölünerek çoğalır ve şöyle bir düşündüğümüzde; aslında omurga etrafında, yani kuyruk sokumundan enseye kadar tüm hücreler birbirinin kopyasıdır. Ağız ve anüs arasındaki bu bölge en ilkel sinir ve sindirim sistemi ağıdır.

Biz, nedenini nasılını düşünmesek de ağız ve anüs arası birbirine bağlı çalışır. Yemek yemeye başladığımızda sindirim sistemi uyarılır ve bağırsaklarımız da çalışmaya başlar. Ya da çok güldüğümüzde ağzımız o kadar açık ve rahattır ki bir anda altımıza kaçırdığımız olur. Elbette hepimizin başına en az bir kere gelmiştir ya da koşarak tuvalete gitmişizdir. Sebebi nedir diye düşünecek olursak; tabi ki ağzımız rahatsa perine bölgemiz de rahattır ve farkında olmadan bırakırız. Ya da tam tersini şu an yapın; çenenizi ve dişlerinizi sıkın, erkek kadın fark etmez perine bölgenizde neler oluyor farkında olun. Bunun doğumla bağlantısı nedir diye merak ettiğinizi biliyorum, şimdi o kısıma geldik.

Doğumda rahat bırakmamız gereken yer perine bölgemizdir. Eğer bir kadının karnı, sırtı gergin ve ağzı kapalı ise perine bölgesinin rahatlamasını beklemek doğru olmaz. Korku, gergin kasılmalar, ağrı, rahatlamayı neredeyse imkansız hale getirir.

Herşeyi son ana bırakmak yerine beden farkındalığınızı arttırmak için, hamilelik döneminde yoga , meditasyon ve derin gevşemeler yapmak oldukça faydalı olacaktır. Her gün kendinize 20 dk. ayırıp, bedeninizi dinleyip nerede gerginlik varsa nefesinizle o bölgeleri rahatlatmaya çalışmanız, doğum anında çok daha kısa zamanda gevşemenizi sağlar. Yine omurga etrafına hafif dokunuşlarla yapılan endorfin masajı endorfin salgılanmasının artıp bedenin rahatlamasına yardımcı olur. Bunun dışında öpüşmek, yanlış duymadınız evet öpüşmek! Bu da rahim ağzının açılmasında yardımcı olur. Şimdi aklınızdan geçirin, güzel bir öpüşmede hemen kendinizi bırakırsınız ve perine kaslarınız da rahatlar. Başka bir faydası daha var tabi ki; öpüştüğünüzde oksitosin de salgılanmaya başlar. Hatırlayın, aşkın olduğu her yerde oksitosin de bulunur.

Doğum anında rahim ağzının açılmasını be gevşememizi sağlayan bu yöntemleri denemekle hiçbir şey kaybetmeyiz.

Huzurlu ve bol oksitosinli doğumlarınız olsun, herkese sevgiler.

Ebe Arzu Çulha

Doğuma Hazırlık ve Aktif Doğum Eğitmeni

Doğum Destekçisi