Artık zaman bundan bir önceki neslinki gibi akmıyor. En doğurgan olduğu dönemleri okul ya da iş peşinde geçiren kadınların sayısı hiç de az değil. Gebelik yaşı, özellikle şehirli, eğitimli ve kariyerli kadınlarda gittikçe yükseliyor. Hayatın ajandasının biyolojinin ajandasına uymaması gebe kalmada zorlukları da beraberinde getiriyor. Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirci’den geç gebelik yaşı ve kadının yumurta rezerviyle ilgili görüşlerini aldım.
Prof. Dr. Demirci kadınlarda doğumdan ergenlik dönemine kadar geçen sürede yumurta üretimi olmadığını ve var olan yumurtaların bir kısmının özelliğini kaybettiğini belirtiyor. Buna göre gebeliği ötelemeyi düşünen kadınlar mutlaka yumurtalık rezervlerine baktırmalılar. Yumurtalık rezervi ultrasonografik muayene ve hormon testleri ile değerlendirilebiliyor.
Kız çocukları doğduklarında yumurtalıklarında 400.000 civarında yumurta bulunuyor. Doğumdan ergenlik dönemine kadar geçen sürede yumurta üretimi olmazken, var olan yumurtaların bir kısmı özelliğini kaybediyor. Ergenlik ile birlikte her ay bir grup yumurta olgunlaşmak üzere gelişmeye başlıyor ancak bir veya iki tanesi olgunlaşırken diğerleri yok oluyor. Bu doğal fizyolojik bir süreçtir. Yaş arttıkça yumurtalık depoları azalıyor ve kalanların da kalitesi düşüyor. 38 yaşında kalan yumurta sayısı 25.000 kadar. Kadınlarda gebe kalma olasılığı yaş arttıkça azalıyor. Yumurtalıklar için bu kritik yaş değeri 37 olarak belirlenmiş.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirci
Şu faktörlere dikkat:
Çocuk sahibi olmayı düşünen kadınlar, yumurtaları olumsuz etkileyen aşağıdaki durumlarda mutlaka yumurtalık rezervini değerlendirmeliler:
- Günde 10’dan fazla sigara içimi yumurtalık rezervini azaltır.
- Radyasyona maruz kaldıysa veya kemoterapi aldıysa.
- Çikolata kisti varsa.
- Yumurtalıkla ilgili ameliyat geçirdiyse.
- Ailede erken menopoz varsa.
- Bu faktörler dışında uyuşturucu, toksik madde kullanımı, uzun süreli yüksek oranda alkol kullanımı ve bazı metabolik ve immünolojik hastalıklarda uzun süreli ilaç kullanımı da yumurta depolarını etkiler. Doğurganlık potansiyelini korumak ve sürdürmek isteyen kadınların yukarıdaki risk faktörlerinden uzak durmaları gerekiyor.
Yumurtalıkların üreme fonksiyonlarında azalmayı gösteren bulgular:
- Âdet kanamalarının birbirine yaklaşması ve kısalması. Daha önceleri 28–30 günde bir âdet gören kadınlarda döngü 20-27 günde bir olmaya başlar. Bazen daha kısa da olabilir.
- Düşük sayısının artması. Bu tedavi ile oluşan gebeliklerde de görülebilir.
- Tüp bebek veya aşılama tedavilerinde yumurtalıkların uyarılması sonucunda gelişen yumurta sayısının az olması.
Tüp bebek uygulamalarında
- 25 yaşında bir kadının doğurma olasılığı % 36,
- 40 yaşında % 16,
- 44 yaşında ise % 5’in altındadır.
Röportaj: Damla Çeliktaban
YORUMLAR