Çevresel ve diğer dış etkilerle başlayan yaşlanma, doğal olarak işleyen yaşlanma sürecinden çok daha fazla etkili. Erken cilt yaşlanmasının en önemli etkenleri arasında güneş birinci sırada yer alıyor. Sigara, alkol, yeme alışkanlıkları, hormonal dengesizlikler, stres, paraben gibi kimyasal koruyucular, zararlı bileşenler içeren cilt bakım ürünleri, yetersiz uyku gibi etkenler yaşlanma sürecine hız veren diğer faktörler... Tüm bunlar hepimizin az çok bildiği şeyler, fakat aynı zamanda göz ardı ettiğimiz, önemsemediğimiz konular. O yüzden tekrar tekrar konuşmakta fayda var.

Aslında harika cildi sadece genetiğimiz belirlemiyor. Evet, genetik önemli, ama önemli bir bölümünü de yediklerimiz, hayatı nasıl yaşadığımız ve cildimiz için neler yaptığımız belirliyor. Yaş ilerledikçe, her yaş için farklı cilt bakım rutini uygulamak gerekiyor. Rixos Downtown’ın Güzellik Uzmanı Nurşen Güney, genç bir cilt için tüm bildiklerini bizimle paylaştı. İşte Güney’in ‘güzel’ tavsiyeleri...

Her yaşa farklı bakım

20’li yaşlarda cilt bakımınız için yapacağınız en önemli şey, cildin olabildiğince az zarar görmesini sağlamak. Bunun için uyku düzeninize dikkat edin, alkol, sigara ve stresten mümkün olduğunca uzak durun. Gece yatmadan önce mutlaka nemlendirici kullanmaya başlayın. Cildinizi düzenli olarak temizleyin.

Nemlendiricinizi yaşınıza uygun seçin. Kırışık önleyici, leke giderci gibi ileri yaşlar için uygun nemlendiriciler kullanmaya başlarsanız, ilerleyen yaşlarda cildiniz bu tarz kremlere karşı reaksiyon göstermez.

30’lu yaşlar ince çizgilerin ilk belirmeye başladığı yaşlardır. Cilt doğal nemini kaybederek kurumaya başlar. Bu nedenle cildi düzenli olarak nemlendirmek gerekir. Ayrıca cilt parlaklığını da yitirmeye başlar. Nemlendiricinin yanında bakım rutininize nem maskesi de ekleyin. Önceki yıllarda güneşe fazlaca maruz kaldıysanız, bunun belirtileri, 40’lı yaşlarda iyice ortaya çıkmaya başlar. Sabahları cildinizde şişlikler hissedebilirsiniz. Artık sıkılaştırıcı bir krem kullanmanın yaşı geldi. Nemlendiricinizde, kırışıklıkları önlemenin yanı sıra sıkılaşma, gözenekleri kapatma özellikleri de aramaya başlayın. 50’li yaşlarda hormon seviyelerindeki değişiklikler, cildi etkilemeye başlar. Menopozu izleyen 5 yıl içinde de ciltte bulunan kolajen azalır. Bunun sonucunda cilt, sıkılığını yitirir. Düzensiz melanin üretimi, ciltte eşit olmayan pigmentasyona sebep olabilir. Bu yaşlarda daha çok toparlayıcı ürünler kullanın.

Bunlara dikkat!

Öncelikle cilt tipinizi doğru tahlil edin. Eğer kendiniz bunu yapamıyorsanız, bir uzmandan yardım alın. Çünkü cilt tipine en uygun ürünü kullanmak çok önemli. Cildimiz vücudumuzdaki tüm organları dış etkenlere karşı koruyor. Bunu da savunma ve koruma sistemi PH’la yapıyor. PH da ciltte salgılanan yağ ve terle oluşuyor. Alkol içeren ürünler ciltteki yağı söktüğü için PH oluşumunu engelliyor, dengesini bozuyor. Bunun sonucunda da cilt yeterli korumayı yapamaz hale geliyor. Sonuç olarak cilt bakterilere ve dış çevreye daha açık ve savunmasız bir hale geliyor. Cilt hassasiyeti olanların cilt bakım ürünü seçerken çok daha dikkatli olmaları gerekiyor. Özellikle içeriğinde parfüm, alkol olanları tercih etmeyin. Bu ürünleri sürüp güneşe çıktığınızda cilt lekelerine maruz kalabilirsiniz. Kısacası, cilt bakımında iyi sonuçlar alabilmek için cildinize uygun ve sağlıklı ürünler seçmeye çalışın.

Hazırlayan: Serpil Çekin