İş yaşamında önemli başarılar kazanmış bir hanımefendi ile görüşüyorduk. Konusuna hâkimiyeti, işyerindeki etkinliği, hızlı ve isabetli karar verme yeteneği ve lider yapısı ile hayranlık uyandırıyordu. Bu görüşlerimi ifade ettim. Çok memnun oldu. Benim “Sevgi” dersleri verdiğimi biliyormuş, sözü sevgiye getirdi. İki evlilik yapmış, her ikisi de birkaç yıl içinde boşanmayla sonuçlanmış. “Gördüğünüz gibi iş yaşamında elde ettiğim başarıyı evlilikte gösteremedim. Evliliklerimi sürdürebilmek için çok çaba sarf ettim. Eşlerimin kusurlarını düzeltebilmek için çok uğraştım. Ama onları değiştiremedim. Oysaki işyerinde benim koyduğum prensiplere göre çalışan, benim yaptığım değişikliklerle başarılı ve uyumlu olan yüzü aşkın erkek bulunuyor” dedi.


İş yaşamındaki insan ilişkileriyle evlilikteki ilişkiler farklıdır. İşe insan seçilirken, eğitim, yetenek, işe uygunluk gibi objektif kriterler kullanılır, duygular ikinci plandadır. Evlilikte seçim yaparken ise duygular ve ruhsal değerler daha etkili olur. İş yaşamında iş prensipleri egemendir. Yapılacak değişiklikler, işin sisteminde, çalışma yöntemlerinde ve yürüyüşündedir. İnsanın kendisi değiştirilmeye çalışılmaz. Evlilikte, işte, sosyal yaşamda, arkadaşlıkta sorunlar insanın kendisini değiştirmek istediğiniz zaman ortaya çıkıyor. Bazı insanlar, insanları değiştirmenin kolay olduğunu zannediyorlar veya kendilerini insanları değiştirebilecek kadar güçlü ve yetenekli görüyorlar. Bilmiyorlar ki insanları değiştirebilmek imkânsız denecek kadar zordur. Eğer birlikte olduğunuz insanı sürekli olarak değiştirmek gereksinimi duyuyorsanız, neden birlikte oluyorsunuz.


Her insan farklıdır. Birbirinin aynı ve özellikle de sizin istediğiniz biçimde olmazlar. Aslında insanlar âlemini zenginleştiren ve güzelleştiren de bu farklardır. Bu farklara rağmen eğer birliktelik yürüyorsa yürütünüz. Farklar sizi rahatsız ediyor ve sorunlar yaratıyorsa hem kendinize hem de birlikte olduğunuz insana karşı ısrarcı olup kötülük yapmayınız ve yollarınızı ayırınız. Biraz önce söz ettiğim hanımefendiye de anladığım kadarıyla eşleri iyilik yapmışlar ve imkânsızı gerçekleştirme çabasının stresinden onu kurtarmışlar.


Bazı insanlar ise tüm sıkıntılarına dayanarak ilişkilerini sürdürmeye çalışırlar. Korku, cesaretsizlik, bağımlılık duygusu gibi nedenler özgürlük yollarını tıkar. Her gün eşinden hakaret gören bir kadın, “Ayrılırsam aç kalırım” diye korkar ayrılamaz. Eşi ise ondaki bu zaafı hissettikçe daha çok hoyratlaşır, daha fazla ezer. Bazı zayıf insanlar birlikteliği bağımlılık haline getirmişlerdir. Kene gibi yapışırlar ve koptukları zaman yaşayamayacaklarını zannederler. Cesaretsiz insanlar ise bir türlü kendilerini mutsuz eden birliktelikleri koparamazlar.


Hangi nedenle olursa olsun, sevgi, saygı ve özgür seçimlerle sürmeyen ilişkiler insan onuruna aykırıdır. İnsanlar yaşamlarını yapışık kardeşler gibi sürdüremezler. En iyi anlaşan insanların bile farklı yönleri vardır. Herkes bu farklarını özgürce yaşamalı; uyum sağladıkları, birlikte yapmaktan zevk aldıkları işleri birlikte yapmalıdırlar. Birlikte olmayı arzuladıkları zaman birlikte olmalı, istedikleri zaman ise yalnız kalabilmelidirler. Farklı hobiler, farklı çevreler, farklı görüşler birlikteliğe güzel renkler katarlar. Taraflar birbirlerine bu olanağı sağlamalı, yaşamlarını zenginleştirmelidirler.


Farklara saygı göstererek mutluluğu farkların zenginliği içinde yaşayan birçok huzurlu aile tanıdım.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.