HTHAYAT
BİRKAÇ KELİME YAZARAK SİZE YARDIMCI OLABİLİRİZ
Ağzı iyi laf yapan erkeğe gıcığım var
Giriş: 10 Ağustos 2018, Cuma 17:00
Güncelleme: 10 Ağustos 2018, Cuma 17:08

Artık böyle. Yapacağım, edeceğim dedikten sonra hemen harekete geçiyorum. Kafamda kurup kurup yerimde sayınca hevesim kaçıyor.

İki gün önce karar verir vermez spor salonuna gittim, kaydoldum. Gün içinde belli zaman aralıklarında gidebileceğim bir tarife vardı, daha ucuzdu ama kendimi sınırlamak istemedim. Aslında şu an yalan söylüyorum. Gündüzleri işsizlerle emekliler, ev kadınlarıyla öğrenciler gelir diye düşündüm. Oysa akşam iş çıkışı gelenlerle yan yana spor yapmak daha eğlenceli olabilir gibi geldi. Aklıma ilk gelen bu olduğu için kendimi suçlamak, eleştirmek istemiyorum. Alışkanlıklar nasıl bir günde oluşmuyorlarsa bir günde de değişmiyorlar. Değişmek için acele etmeyeceğim.

Dün sabah spora gittim. Hareket etmek iyi geldi ama kendimi demode hissettim. Transparan taytlarla, sutyenlerle egzersiz yapan kızların yanında sönük kaldım. Gerçi parlamaya gitmemiştim ama...

Spor modası bu demek ki. Alacalı bulacalı, belli bölgeleri tülden taytlar, göbeği beli açıkta bırakan sutyenimsi üstler. Eve dönünce internette araştırdım. Teri kolayca emip dışarı atma özellikleri var. Benim taytımla askılı bluzum spor yapmaya uygun değil. Kabul. Fakat ben bu kıyafetleri, moda da olsalar komik buluyorum. O zaman onlardan almayacağım. Herkes giyiyor, diğer kadınlar giyiyor diye üzerime geçirmeyeceğim.

İstemediğim bir şeyi “öyle gerekiyor” diye yapmadığım için kendimi takdir ettim. Son bir yılda öğrendiğim ve artık uygulayabildiğim davranış modeli: Takdir edilecek bir şey yaptığımı fark etmek ve kendimi takdir etmek. Yıllarca kendimi dövmeye alışmışım, alışkanlık haline getirmek biraz zaman aldı.

Kendime basit, siyah bir tayt, üzerine de kırmızı bir atlet aldım. Ayakkabım vardı, kendime masraf çıkarmadım. Aslında kırmızı bir çift beğendim, ama satın almanın anlık, günlük, birkaç günlük mutluluktan başka bir şey olmadığını öğrenmişim ki denemedim bile.

Mağazada deneme kabinindeyken Atila’dan mesaj geldi.

“Pazar sabahı kahvaltıya ne dersin?”

Hem sinir oldum hem de güldüm.

Sanki ayrılmamışız, her şey yolunda da şirinlik ediyor. Ya da daha her şeyin başındayız da beni kahvaltıya davet ediyor. Atila’nın, Hilmi’nin, Sedat’ın kullandığı dil aynı. “... ne dersin?” Ertan’ın da Sedef’e bir kez böyle dediğini duydum.

Hayır, ağız alışkanlığı değil. Erkekler, kadınlardan daha fazla kullanıyor bu sözü. Yaratıcılık sıfır.

Ayna karşısında kendime baktım. Yeni taytımla atletim üzerimde, yenilenme yolundayken eskiyi yanımda taşımak istemediğimi hissettim. Sorunları görmezden geliyor, çünkü görürse düzeltmesi gerekecek. Düzeltmeye ne gücü ne de niyeti var. Biraz açık havaya çıkarsak, konuşup gülüşürsek her şey düzelecek sanıyor ya da öyle olsun istiyor. Cevap vermeden telefonu çantama attım. Yazar yazar, cevap alamadıkça yazmaktan vazgeçer. Duruma bakış açımı takdir ettim.

Akşam altıya doğru spora gittim. İş çıkışı gelen kitleyi kendime daha yakın hissedeceğimi, bu tiplerle çalışmayı tercih etmesem de bir arada spor yapmanın bana iyi geleceğini düşündüm. Zaman ilerlerken yanılmadığımı anladım.

Koşu bandında yürürken yeni siyah taytım ve kırmızı atletimle kendimi çok güzel hissettim. Su almaya giderken küçük koridorda en az birkaç kadının ve birkaç erkeğin beni incelediklerini gördüm. Üzerimdekilerin kumaşını merak eder gibi bir halleri yoktu. İlgilendikleri bendim. “Moda kendine yakışanı giymektir” lafı aklıma geldi birden, gülmeme engel olamadım. Transparan, seksi ve buna benzer şeyler değildim, olduğum gibiydim ve ilgi çekiyordum. İsteyip yapamadığım şeydi: Kendim gibi olmak ve bu şekilde kabul görmek.

Makina, attığım parayı yutup suyu vermeyince Vitamin Bar’a yöneldim. Portakal suyu istedi canım. Taburelerden birine oturdum. Beş dakikada terim soğumazdı herhalde. Bardağı henüz yarılamıştım ki solumdaki tabureye biri oturdu.

“İyi akşamlar” dedi.

Aynı dileği tekrarladıktan sonra benden sinyal alamayınca konuşmaya devam etti.

“Yüzünüz yabancı geldi... Yeni başladınız sanırım.”

“Evet” dedim.

“Merdiven çıkmayı sever misiniz?”

Yüzüne baktım.

“Anlamadım.”

Güldü, elindeki dergiyi açtı. Spor aletlerinin tanıtan bir dergiydi. Bir kadın, dişlerini göstererek döner merdivenin basamaklarını çıkıyordu.

“Ben ... markasının Orta Doğu temsilcisiyim. Spor salonlarına yeni spor aletleri getirmek istiyorum. Bunun için biraz nabız yoklamaya ihtiyacım var.”

“Çok ilginç... Vitamin barlarda istatistik tutabiliyor musunuz?”

Kendisiyle hafiften alay ettiğimi fark etti ama oralı olmadı.

“Sizin gibi güzel bir hanımefendinin fikri, rakamlardan çok daha kıymetli.”

Ağzı iyi laf yapan erkeğe gıcığım var.

“Fena görünmüyor” deyip ekledim:

“Kolay gelsin.”

Ben egzersizlerime devam ederken tekrar geleceğini biliyordum. Nitekim geldi.

40. bölüm 14 Ağustos 2018 Salı hthayat.haberturk.com’da...

Diğer bölümler

News Image
YAZI DİZİLERİ

Erkek, sonu gelen bir şey mi?

News Image
YAZI DİZİLERİ

Babam seninle evlenmeyecek

News Image
YAZI DİZİLERİ

İtiraflar... İtiraflar...

News Image
YAZI DİZİLERİ

Her şey çok güzel olacak

News Image
YAZI DİZİLERİ

Kadınların anlamadığı bir erkek dili var

News Image
YAZI DİZİLERİ

Tarçınlı zencefilli kahve zayıflatır mı?

News Image
YAZI DİZİLERİ

İlginin, fedakarlığın fazlası erkeği bozar

News Image
YAZI DİZİLERİ

İşte güzel kadının hiç olduğu an!

News Image
YAZI DİZİLERİ

?

News Image
YAZI DİZİLERİ

Garantici değilim, gayet insani bir durum

News Image
YAZI DİZİLERİ

Mutluluktan eriyorum

News Image
YAZI DİZİLERİ

Hesapsız sevgililik güzel şey

News Image
YAZI DİZİLERİ

Yeni yıla ne istediğimi bilerek giriyorum

News Image
YAZI DİZİLERİ

Acımakla âşık olmak arasında gidip gelmek

News Image
YAZI DİZİLERİ

Teşekkürler hayat

News Image
YAZI DİZİLERİ

“Müsait değilim Atila, teşekkürler. Sinem.”

News Image
YAZI DİZİLERİ

Sevgili değil pansuman arıyor!

News Image
YAZI DİZİLERİ

Bazen bir erkeğe haddini ânında bildirmek gerekir

News Image
YAZI DİZİLERİ

Güçlü kadın, erkek gibi olan kadın değildir

News Image
YAZI DİZİLERİ

Belki de o kadar üzülecek bir şey yoktur

News Image
YAZI DİZİLERİ

“Atila Bey, eşiniz aradı, telefonunuzu bekliyor”

News Image
YAZI DİZİLERİ

Bazen birkaç saniye ne çok şeyi değiştirir

News Image
YAZI DİZİLERİ

Hayatın sürprizlerle dolu olduğu doğrudur

News Image
YAZI DİZİLERİ

Bileğimdeki paket lastiğine güveniyorum!

News Image
YAZI DİZİLERİ

Mutluluğa layık olduğuma nasıl ikna olacağım?

News Image
YAZI DİZİLERİ

“O olmazsa ben bir hiçim” ya da muhtaçlık duygusu

News Image
YAZI DİZİLERİ

İlk gelene gene yapışacak mıyım?

News Image
YAZI DİZİLERİ

Her yalnız kadın arada bir salaklaşır

News Image
YAZI DİZİLERİ

Ruh eşimi hayatıma nasıl çekerim?

News Image
YAZI DİZİLERİ

Bekâr kadın bazı gerçekleri hemen kabul etmek istemez

News Image
YAZI DİZİLERİ

Sahtekardan sevgili olmaz

News Image
YAZI DİZİLERİ

Çapkın mı, yoksa çapkın olmaya mı çalışıyor?

News Image
YAZI DİZİLERİ

Hilmi’ye misilleme

News Image
YAZI DİZİLERİ

Erkeklerin kafası kadınlarınki gibi çalışmıyor

News Image
YAZI DİZİLERİ

Bir erkeğin sol elinden önce gözlerine bakmak

News Image
YAZI DİZİLERİ

Ben bekarsam kimse evlenmesin

News Image
YAZI DİZİLERİ

Erkekler güçlü kadından korktuğu için yalnızım

News Image
YAZI DİZİLERİ

Koca adamsın ne yapacaksın 1+1 daireyi

Paylaş:
brush-black

Yorumlar