Kristin Demirci yanıtlıyor: 2018'de burçları neler bekliyor?


Astrolojinin hayatımıza ne gibi etkileri var? Astrolojiden nasıl faydalanabiliriz?

Astrolojinin benim hayatımda önemli bir yeri var ve çok faydalanıyorum astrolojiden. Benim astroloji algımı da şöyle açıklayabilirim: Karakter kaderdir yani hayatta kim olmayı seçiyorsak onun sonuçlarını ve kazançlarını yaşarız. Dolayısıyla astroloji sayesinde hayatımıza anlam katarak en iyi taraflarımızı ortaya çıkarma şansımız var. Ve kendimizi tanıyarak bizi saran hayatı da anlama şansımız var, kısır döngüleri kırma şansımız var. Aynı zamanda astroloji geleceğe dair potansiyeli tanıyarak öngörü yapmamızı da sağlıyor. Benim için hayata önemli bir anlam katma yöntemi astroloji, çünkü bu konuda çeşitli şekilde insanların her zaman arayışları devam ediyor. Kimisi maneviyatla hayatına anlam katıyor, kimisi bazı uygulamalarla, inançlarla hayatına anlamlar katıyor. Astroloji de bu yöntemlerden biri. Sembolik bir dil, çok yönlü tabi, çok şeyi de kapsıyor astroloji içerisinde, psikolojiyi de kullanabiliyorsunuz, felsefeyi anlamlandırabiliyorsunuz, tarihte yaşanmış transitleri günümüzde açıklamaya çalışabiliyorsunuz. Çok yönlü, dipsiz, hayat boyu da astroloji serüveni devam ediyor, öğrenmeye daima açık bir kadim dil yani.


Astroloji ile ilgilenmeye başlayanların en merak ettiği sorulardan biri, Merkür retrosu. Merkür retrosu ne demek?

Şimdi siz gazeteci olduğunuz için ve iletişimle ilgili bir iş yaptığınız için Merkür retrosu sizinle bire bir bağlantılı. Sadece Merkür değil Güneş ve Ay dışında bütün gezegenler beli zamanlarda geri gider. Aslında geri gitmezler de, dünyadan baktığımız zaman gökyüzüne, belli zamanlarda geri gidiyormuş gibi görünürler. Dolayısıyla, özellikle Merkür, Venüs ve Mars retroları kişinin bireysel hayatına çok etkilidir. Mesela Merkür iletişim gezegeni ise bu konularda aksaklıklar çıkarır, iletişim konusunda yavaşlamamız gerekir. Yarım kalan işleri imza işlerini belgeleri tamamlamak faydalıdır. Venüs retrosunda bir ilişkiye başlanması önerilmez. Çünkü Venüs ilişkileri temsil eder. Dünyadan gökyüzüne baktığımız zaman Merkür yılda 3 ya da 4 kere yaklaşık 20 gün boyunca retro yapıyor. Bugünler içe dönük günlerdir çok, pratikte ve uygulamada kararlar alınmaması gereken, daha üstüne düşünerek, yaptığımız işin derinine inmemiz gereken, sorgulamamız gereken zamanlardır. Geçmişi de sorgulatır retrolar.



Motivasyonu bozar mı? Sence böyle bir şey, bir iş için heveslendim diyelim, Merkür Retrosu'na denk geldi, işi de istiyorum, ama böyle bir dönemde olduğu için bende bir tedirginlik yaratıyor. Bunu nasıl aşacağız?

Şimdi enteresan bir şekilde ne zaman bir gezegen retro yapsa, o gezegenin temsil ettiği konuları daha da isteriz. Mesela, Merkür retro yapar “telefon almalıyım” dersin, “bayağı istiyorum, alacağım” dersin. Bu his de çok yoğun gelir. Bana sorarsan ben de yapmıyorum. Eğer doğum anın da Merkür retro zamanına denk geldiyse transit Merkür’ün retro yapacağı zaman da işine gelir insanın. İşte o zaman kararlar verebilir, imzalar da atabilir, bunun da sonuçları olumlu olur. Venüs retrosunda da aynı şekilde. Venüs retrosunda dünyaya gelen insan için daha önemli bu aşamada yaşayacağı ilişkiler ve karşılaşacağı insanlar.

“Akrep hakkındaki her şey psikolojiktir”

Yazılarında Retrolardan kaynaklanabilecek olumsuzlukları kendi içinde olumlu bir tarafa çevirmekten sıklıkla bahsediyorsun. Başına gelebilecek şunlar olabilir ama bu olayları bir şekilde olumlu bir şeye çevirmeli diyorsun her defasında...

Her şey iki yönlü tabi. Burçların en iyisi yok, en kötüsü de yok. Her burç iki yönlü. Her şeyin iki yüzü var. Genelde herkes “Akrepleri sevmem” der ama o iş öyle değil. Her şey tanımakla anlamakla ilgili. Yani, akrebin neden o kötücül enerji aşamasına geldiğini de anlamak gerekiyor, onun patolojisini anlamak gerekiyor. Akrep hakkındaki her şey psikolojiktir. Bunu anladığın zaman da “bunlar kötü doğmuş” demiyorsun. Öyle bir şey yok... Her şey çift yönlü.. Dolayısıyla bizim bunu nasıl algıladığımız, nasıl uyguladığımız önemli. Evet,belli bir açı oluşuyor Satürn - Mars kalesi.Korkunç kehanetler var… Yazılıyor, çiziliyor. Böyle olacak şöyle olacak diye. Hiç birimizin kontrol edebileceği ihtimaller değil bunlar. Birde elinden geldiği kadar güzel değerlendirme şansın var... Yine sana kötü hissettiriyor, yine kendini çaresiz hissediyorsun ama bir şeyler yapabiliyorsun. Dolayısıyla bu şekilde hem uyguluyorum hem de önerilerim bu yönde oluyor.


Önümüzdeki dönemde 3 transit olacak onlardan bahsedelim biraz. Jüpiter - Akrep, Satürn - Oğlak ve Mayıs ayında Uranüs - Boğa burcuna geçiyor demişsin. Bu transitlerde neler olacak?Transitler burçları nasıl etkileyecek?

Jüpiter - Akrep burcuna 10 Ekim de ilerledi zaten. Burada 9 Kasım 2018’e kadar zaman geçirecek, neredeyse bir sene. Jüpiter 12 senede bir aynı burca tekrar gelir dolayısıyla bu sene zaten Akrep burcu olanlar için çok verimli bir sene olacak. Akrep burçlarında evlenmek, çocuk yapmak, taşınmak, işte daha zenginleştirmek, hayatını büyümek anlamında bayağı şanslı bir zaman bekliyor. Bunu da hakkettiklerini söyleyebiliriz. Çünkü 2012 -2014 arasında Satürn - Akrep transitinden çok mustarip oldular. Çok yorucu geçti, büyük kayıplarla geçti, hiçbir şeyi olduramama haliyle artık Jüpiter bir ödül olarak emeklerinin karşılığı olarak Akrep burcuna talihini gösterecek diyebiliriz.


Jüpiter- Akrep transitinden kazançlı çıkacak sektörler hangileri?

Jüpiter, aynı zamanda talihli olan, nerede talihin açılacağını da gösterir. Bu konuda zaten uzunca bir yazı yazdım. Bu yıl çoğumuz için (çok genel bir yorum ama) psikolojik bir dönüşümün hayatımızdaki birçok şeyi dönüştüreceğimizin simgesi. Bu aşamada Jüpiter - Akrep transitinden kazançlı çıkabilecek sektörler var.


Kazançlı olabilecek sektörler: Sigortacılık, muhasebe, ilaç - kimya sektörü, genel sağlık sektörü, adli tıpla ilgili yapılacak çalışmalar ve araştırmalar, madencilik, güvenlik sistemi üzerine işler, bu alanlarda çalışanlar, cenaze, düğün doğum organizasyonları gibi girişimlerde bulunanlar genelde kazançlı çıkabilirler.


Ayrıca maddi olarak neler kar getirebilir?

Donmuş varlıklar mesela bunlardan döviz yatırımları zaten bunları öngörmek için de astrolog olmak gerekmiyor. Geçen tutulmalardan (Ağustos tutulmalarından beri) ülkenin hali de ortada.

Jüpiter - Akrep genelde dönüştürülen yatırımlardan kazançlı çıkmak anlamına gelir temel olarak. Bir de Jüpiter – Akrepin yazıda da değindiğim gibi ilahi adalet, adaletin gücü gibi anlamlara geliyor. Dolayısıyla doğum oranı artar ama maalesef ölüm oranını da artıran bir transit. Ama buradaki asıl mesaj: Jüpiter Akrep’te! Öğreneceğimiz şey; dönüşümün gücü ve kendimizi psikolojik olarak keşfetmenin serüveni. Yani bundan korkmamalıyız. Korkularımızı yenmek, içimizdeki karanlığı yenmek üzerine çaba göstermeliyiz diyebilirim.



Satürn – Oğlak transiti ve Uranüs transitinde bizi neler bekliyor?

Jüpiter – Akrep transiti dışında çoğu insanın merakla beklediği iki önemli transit daha var. Bu Satürn - Oğlak burcunda ilerleyecek ve yaklaşık 2,5 seneyi şekillendirecek çok önemli bir transit. 20 Aralık’tan itibaren başlıyor transit. Ve diğeri 15 Mayıs’ta. Uranüs 7 sene sonra burç değiştiriyor ve Boğa burcuna ilerleyecek. Uranüs - Zodyak çemberini dolaşması da 84 yıl sürüyor yani. Her burca 84 yılda bir geliyor. Bunların hepsi çok önemli bu yıl için.


İlk olarak şunu söyleyebiliriz: Satürn - Oğlak Türkiye haritasının köşe evlerde. İlerleyen Satürn transitleri her zaman ciddiye alınmalıdır. 1-4-7 ve 10. evlerde ilerleyen transitler Satürn transitleri önemlidir. Burası Türkiye’nin 7. Evinde. Bir Satürn - Oğlak transiti yaşanacak. Bu Türkiye için çok önemli. Şöyle ki; Satürn - Oğlak transiti zaten bu yazıyı da çok kapsamlı olarak hazırlıyorum. Sınırların belirlenmesi mesela Berlin duvarı da Satürn Oğlak’tayken inşa edilmeye başlanmış. Duvarlar, sınırlar ve Satürn – Oğlak’ın genel etkisi şu olacak, güçlü olmayan, sağlam olmayan bütün sistemleri yıkacak bir transit aslında. Türkiye buna hazır mı bilemiyorum. Bu konuda öyle görünmüyor diyebilirim.


"Güçlü düşmanlar"



7.evdeki Satürn transitte, genelde bireysel olarak düşünürsek de ülke olarak da ele alırsak da güçlü düşmanlar demek... Dolayısıyla bu önemli. Bunun dışında Dünya’ya da etkisi artık bu sınırlardaki karmaşanın daha netleşmesi, sınır politikalarının yaygınlaştırılması, sınırların daha da güvenlikli hale getirilmesi, ve sınırlardan geçişin daha ne bileyim vizelerin kalkması yada vize ücretlerin artması ve genelde bütün devlet sistemlerinin güçlü olan devlet ayakta kalacak mantığıyla işlenecek ve kapalı daha kapalı sistemlerden bahsedebiliriz.


Bir yanda da (tabi çok genel anlamıyla) Dünya’ya bakarsak ya da Türkiye’ye iklim değişiyor. Bilimsel olarak kanıtlarlar mı bilmiyorum ama şöyle bir şey var sanki iklim krizleriyle birlikte insan da doğanın bir parçası olarak doğadan etkileniyor. İnsanlarda çıldırmış gibi bir hal var. Savaşlar, silahlar, nefret, öfke ayrımcılık…


Adeta dünya savaşının eşiği gibi. Şimdi 2020’de Satürn - Plüton kavuşumu gerçekleşene kadar 2020’lerin başlarında burası kaynama noktası. 2020’lerin 20 yılı kaynama noktası. O zamana kadar bu gerginlik genel anlamıyla tırmanacaktır. Yani köşeye sıkışma hali. Bu hal o, zaman kırılma noktası. Orası bir eşik. Artık sistemin köklü bir şekilde bütün dünyada bu gidişata, artık hoşlanmadığımız gidişata ket vurulması…Herkesin bir sınırı vardır ya sınıra geldik. Orada bir kırılma noktası yaşanacak. Dolayısıyla 2020’ye kadar genel anlamıyla çok süper olacağız, harika olacağız, insanlık kendini yenileyecek diyemeyeceğiz.


Fakat 2020’den itibaren gidişat şu yönde iyileşecektir. Teknolojiye yatırım yapan ülkelerin kazanabileceğini söyleyebilirim, yenilenebilir enerjiye yatırım yapanlar daha iyi duruma gelecek. Çünkü Plüton 2023’de Kova burcuna ilerleyecek ve bu teknolojik devrim demek. İnsanlığa yatırım yapılması demek, bambaşka bir dünya demek. Çünkü Plüton yeni hayattır. Bana hep soruyorlar “hangi kuşak dünyayı kurtarır?”. Bence dünyayı kurtaracak çocuklar 2023’ten itibaren dünyaya gelecek çocuklar olacak. Ama 2020’ye kadar dünyada bir yerde, bir şey olmuyor her yerde hep aynı şeyler oluyor. Şiddet de her yerde şu anda, korku da her yerde. Hiç kimse gerçekten rahat değil ama burada bireysel çabaya odaklanmamız gerekiyor dünya hallerinden çıkıp. Ben kendim için ne yapabilirim, ben nasıl bir insan olmayı seçebilirim diyerek her gün kendimizi yenilememiz lazım.


2020’den sonrası için ümitlenmeliyiz o zaman.

Beklenen yıl. Aslında şöyle görmek lazım: bu insanlığın büyük kabusu kıyamet. Sürekli bir teori var ama her gün bir şeyler bitiyor ve her yeni gün bir şeyler başlıyor. Biraz böyle görmek lazım Döngü bu. Bunu kabullenmek lazım. Tek bir son, tek bir kurtuluş değil. Aslında bireysel çaba demekle de onu kastettim o günü kurtarmak, o günün dertlerini çözmeye odaklanmak. Çünkü oturup her şey çok kötü, ben çok mutsuzum deyip sadece şikayet etmek bir çözüm değil. Tam da bu noktada, astroloji; kişinin bireysel olarak hangi potansiyellerini ortaya koyabileceğini de gösteriyor.

Satürn transitinde burçları neler bekliyor?

Koç, Terazi, Yengeç ve Oğlak burçları burçları öncü burçlar. Satürn - Oğlak transitine bu anlamda hazırlanmaları gerekiyor. Mesela artık yavaş yavaş Jüpiter Akrep’e ilerlerken herkes iş tercihini yaptı, eş tercihini yaptı, yaşam alanlarını seçti ve planlar yaptı. Şimdi biraz öncü burçlar Koç, Terazi, Yengeç ve Oğlak’ın biraz yavaşlaması, bir adım geri atması, gözlemlemesi ve büyük beklentilere girmemesi gereken bir zamandayız. Daha çok çalışmak, disiplinle çalışmak ve üretmek ama, karşılığını almayı beklemek gerekiyor.



Jüpiter- Yay transitinde burçları neler bekliyor?

Jüpiter - Yay transitinden Koç’lar, ateş burçları çok daha kazançlı çıkabilir. Yengeç burcu için daha olumlu zamanlar.Ayrıca öncü burçların biraz yavaşlaması lazım. Mars, Satürn geliyor Satürn transitleri, öncü burçları ne zaman etkilemişti geçmişe bakarsak? 2003-2005 yılları arasında. Yine zorlayıcı etkiler 2009 -2012 arasında burçlar çok zorlandılar. Ama her defasında aynı olmaz. Mesela 28-31 yaş arasında olanlar için önümüzdeki Satürn - Oğlak transiti çok daha dikkat edilmesi gereken bir transit. Satürn disiplin demektir, sorumluluk demektir, sabır demektir. Ve genç yaşlarda insanlar bunlarla ilgili olmadığı için Satürn çok kötü bir öğretmen olur. Hani düşmanca algılanır ama yaş aldıkça Satürn dosta dönüşür. Ama yaş aldıkça öğrendikçe o yıllar arası neler öğrendiğini kişi kendisine sormalı hatırlatmalı. Ne öğrendim ve aynılarını yapmamaya çalışarak, disiplin sabır ve sorumluluk bunlardan korkmadan sorumluluk alarak yürümeye odaklanmalı. Satürn transitlerinden önce. Dolayısıyla zorluklar olabilir. Satürn - Oğlak transit öncü burçlara otorite ile çalışma getirir, patronla anlaşmazlık getirir, talepleriniz gerçekleşmeyebilir, evle ilgili sıkıntılar olur. Biraz böyle ya ben şanslıydım ne oldu filan dersin ama burada işte tekrar söylüyorum sabırlı olmak lazım. Çünkü hiçbir emek sonuçta karşılıksız kalmıyor.



Geçmişteki hataları tekrarlamamak gerekiyor.

Aynen öyle. O zaman mesela 2009-2012 arasında ilişkilere dair de hangi hataları yaptınız, hangi imkansız ilişkinin peşinden koştunuz bunun neyini tekrar yapmamanız lazım. Bunu sadece Koç, Terazi, Oğlak ve Yengeç burçları değil yükseleni de bu burçlar olanlar çok dikkat etmeliler. Sadece yükselen dediğim gibi Satürn köşe evlerden geçecek demek ve çok etkili olacak. Yine ay burçları da bu burçlardan olanlar dediklerime dikkat etmeliler. Kendilerini belli bir disipline almalılar, Yeme düzeni, iş düzeni bunların hepsi artık yavaş yavaş oturmuş olmalı bir düzen kurmalılar. Ve şikayet etmeden çok çalışmak gerekiyor evet bunda da bir beis yok. Çalışmak güzel bir şey. Üretken kalmak.



Belli ki Akrep burçlar için verimli bir yıl olacak. Peki ya diğer burçlar?

Herkesin ilk sorusu “bana ne olacak? Ne zaman evleneceğim?” Toplumsal olarak da şunu fark ediyorum herkes kendiyle ilgili. “Dünyada ne olmuş bana ne Kristin! Ya benden bahset! Ne zaman borçlar bitiyor, ne zaman evleniyorum, hayatımın erkeği kim, hayatımın kadını kim?”Bu sorular bireysel danışmanlıkta çok güzel yanıtlanıyor. Genel olarak öncü burçlardan bahsettim. Biraz olumlu.Çünkü Akrep’in yılı. Akrep bu yılki bu olumlu etkileri hayatındaki önemli şeylerin temelini atarak değerlendirmeli. Boş laylaylom, zaten çok mutluyum, çok ilgi görüyorum, her şey çok güzel diyerek sadece eğleniyorum diyerek geçirmemeli. Bir şeylerin temelini atmak için çok iyi bir sene.


Boğa burçları için önemli bir transit var. Mayıs ayında Uranüs- Boğa burcuna ilerleyecek. Sonra retro yapacak. Koç’a tekrar dönecek 2019 Ocak ayına kadar sonra tekrar Boğa’ya ilerleyecek. Dolayısıyla sabit burçta aslında tam olarak Boğa’yı anlatıyım. Boğa, Mayıs ayından itibaren hayatında büyük radikal değişimler yapabilir. Sürpriz gelişmeler çok da planlanmamış şeyler.



Ne gibi gelişmeler mesela.

Ani evlilikler, ani boşanmalar sadece olumsuz sürprizler değil olumlu yönde de olabilir. Ani yer değişiklikleri, ani kazançlar hiç ev alma planı yoksa bir eve yatırım, ekonomik olarak bağımsızlaşmak mesela Boğa burcunun ailesi ile yaşayan birinin bağımsızlaşması o anlamda Uranüs Boğa’yı özgürleştirme enerjisi verirken “Boğa özgürleş artık çağrısı” yapacak. Buda beklenmedik bir şekilde gerçekleşebilir. Boğa için böyle.


İkizler, Başak, Yay, Balık bunlar değişken burçlar. 2,5 senedir bayağı sıkıntı yaşadılar. Çünkü Satürn Yay burcunda. Bu değişken burçları Yay, İkizler, Başak ve balık burcunu bayağı olumsuz yönde etkilemiş gibi görünüyor ama dediğim gibi Satürn transitleri üstüne düşünülmeli. Burada ben neden bunları yaşadım, bundan ne öğrendim bir daha aynı hataları yapmamak için kendimi ne yönde geliştirmeliyim. Bu burçlar çok zorlandılar. İlişkilerinde zorlandılar, sosyal - öz ilişkilerinde zorlandılar, belki depresyon yaşadılar, kökten değişim aşamaları atlattılar. Artık Aralık ayından itibaren bu burçlar ve yükseleni bu burçlardan olanlar bir rahatlama evresine giriyorlar.


Sonra Aslan burcuna baktığımızda Satürn - Yay transiti Aslan’a iyi geldi. Orada da son iki senedir Aslan burcu düzenli bir iş, düzenli bir ilişki, düzenli bir ev hayatı, her şeyde yetkilerin arttığı bir dönem. Yetkin olduğu, yeni şeyler öğrendiği hayatını sağlamlaştırdığı bir evre yaşadı.


Sonra Terazi’ler Jüpiter’e veda ettiler. Akrep’e bıraktılar Jüpiter’i. Biraz üzgünler.. Geçen bir Terazi danışanım aradı. “Kristin her şey çok güzel gidiyordu bir senedir. Şimdi neleroluyor?” diyor. 12 sene sonra Terazi’ler içinde olumsuz değil. Akrep – Terazi’nin doğal ikinci evidir. Dolayısıyla Jüpiter - Akrep transitinden Terazi burçları para biriktirerek maddi olarak kazançlarının daha arttığı bir evre olabilir. Tabi Satürn transiti de geliyor biraz önce anlattığım gibi öncü burç olduğu için Terazi, yavaş hareket etmeli, sağlamcı olmalı, birikime yönlenmeli çok maceraya gerek yok şu aralar.


Kova’lar, Ağustos ayında önemli bir güneş tutulması oldu. Burada tabi Türkiye’nin ikinci evinde ekonominin hali belli, Döviz fırladı falan… Bunları zaten yazmıştım HT Hayat’ta. Kendi burcumuzda gerçekleşen tutulmalar bizi güçlendirir ama karşıt burcumuzda gerçekleşen tutulmalar bizi zayıflatır.


Mesela Aslan burçları Temmuz – Ağustos aslında güçlendikleri bir aşama yaşadılar. Duygusal yönden, maddi yönden güçlendikleri şanslı yıllarının yaver gittiği bir aşama yaşadılar. Fakat bu evre Kova burçlarını zayıflattı. Dolayısıyla Kova burçları yaz aylarından itibaren biraz zorlanıyorlar. Hayatta mücadele ettikleri konularda hassaslar. Ve sanki dünya onlara karşıymış gibi yaşıyorlar. Fakat bu senaryo Ocak - Şubat sonlarından başlayacak Şubat- Mart aylarında değişecek. Bu sefer Kova burcunda bir güneş tutulması gerçekleşecek. Zaten önümüzdeki bir sene boyunca da tutulmalar Aslan ve Kova ekseninde gerçekleşiyor. Dolayısıyla bu Şubat ve Mart ayında Kova’lar için daha olumlu meselelerin çözümü ile ilgili sonuç almak, uzun zamandır beklettikleri, ön göremedikleri, önlerini göremedikleri zamanlar artık sonuca neticeye varması demek. Yeni bir işin olması karar verme aşaması ve olumlu, onları güçlendirecek bir tutulma olacak. Ama bu tutulma aynı şekilde Aslan’lar içinde yaz aylarında ne ektilerse onları biçecekleri zaman.


Oğlak burçlarının artık büyük beklentilerden yavaş yavaş arınması lazım. Sorumlulukların bir hayli artacağı zaman, rekabetin çok artabileceği bir zaman. Mesela Oğlak çalışmayı sever, proje insanı, projeler üretsin, zirveye tırmansın oradan bir manzaraya baksın insin başka zirvelere çıksın ama burada da Oğlak burçlarının duygu dünyalarını bu aşamada çok da ikinci plana atmamaları lazım. Sadece her şey iş odaklı, proje odaklı olmamalı. Kendi ihtiyaçlarını da manevi ihtiyaçlarını da düşünmeliler. Yani yine rekabet ortamlarında yer alacaklar ama vicdanlarının da sesini dinlemek zorundalar. Yoksa bunun bir bedeli olacaktır. 2020 yılında yani Satürn - Plüton zamanında. O yüzden sadece işe yatırım yapmak iyi bir fikir değil. Geçmişin hesabını da görmeleri lazım.


Yengeç’leri neler bekliyor peki?

Yengeçler Satürn- Oğlak transitinden korkmasınlar. Çünkü çok uzun zamandır (2008’den beri) Yengeç burcu karşıt burcunda Oğlak’ta Plüton’u ağırlıyor ki her burcun yaşayacağı bir transit değil görünürde. Dolayısıyla aslında çok büyük değişimler 2008’den beri yaşanıyor.. Korkmamak lazım, bilgilenmek lazım, ne yapabilirim nasıl yapabilirim gibi.


Tabi bu genelde yorumlarla pek olacak bir şey değil. Ben 2003’ten beri astroloji danışmanlığı yapıyorum, hayatım boyunca hiç genel yorum okumadım. Çünkü astrolojinin heyecan veren yanı kişisel haritamız. Doğum anında ki potansiyeller ve çok etkileyici öngörüler yapabilmek beni heyecanlandırıyor. Dolayısıyla bilgilenmek, korkuyu yenmektir.


Şimdi bir sürü insan bilen bilmeyen herkes Satürn’ü yazacak. “Yengeç’ler için çok kötü, kötü şeyler olacak, oda olacak aman buda olacak” diye kocaman listeler göreceğiz. Bir şeyde olunca ben buna oldu demiştim. Bütün listenin içinde. Hiç kimse korkmasın korkacak bir şey değil. Dediğim gibi bende öncü burcum. Hazırlık yapın kendinize dikkat edin, bedeninize dikkat edin. Çok duygusal kararlar almasın kimse, çok makul olmaya çalışın. Sizin için makul olan nedir? Bir işi iyileştirmek için ne yapmak gerekir. İş yerinde duygusal problemlere odaklanmamak lazım yani tamamen mantıklı çalışkan, ondan sonrada bir ilişkide de size zarar veren yani bir bağımlılık gibi olan ilişkileri de kesinlikle hayatınızdan Satürn- Oğlak gelmeden bitirin...



Bir anlamda dengeli bir insan olma zamanı.

Evet büyük beklentilere girmeyin. Çünkü zamanın kalitesi o değil, büyük şeyler bekleyecek zaman değil şuan için. Ama bu değişecek hep böyle kalmayacak. Yani bu bir nevi geleceğe nasıl yatırım yapacağız.


Tüm transitleri bu şekilde yorumlamak mümkün belli ki. Senin yazılarında sıkça söylediğin gibi transitler zaman zaman aksilikler getirebilir, felaket tellallığı da yapılabilir bu konuda. Ama pozitif bir şekilde algılayıp olabilecekleri kendi iyiliğimize çevirmek mümkün.

Tabi. Bilgi korkuyu yener. Herkesin haritası aynı değildir.


2018 yılında dünyayı neler bekliyor, neler olacak?

Aslında çok kapsamlı yazıyorum araştırıyorum ama Jüpiter Akrep’ten bahsederken de söyledim dünya büyük bir dönüşüm aşamasında, psikolojik bir dönüşüm aşamasındayız. Sınır politikalarını görüyorsunuz. Mülteci krizi var. Uzun zamandır sınırlarda ne olduğu çok belirsiz ama yasaların, keskin yasalar, ağır sınır yasaları ve dediğim gibi sistemi güçlü olanın ayakta kalacağı bir zaman. Ama sistemi zayıf olanın, temeli olmayan şeylerinde bayağı ciddi yıkıma uğrayacağı bir zaman.


O zaman kuzey ülkeleri ayakta kalıyor.

Aynen öyle. Siyaseten spesifik konuşmak istemiyorum. Zaten kimse konuşamıyor bu konuda. O yüzden de ama bu tam olarak Satürn- Oğlak. Şunu söyleyebilirim;ekstra bir bilgi olarak: Mayıs’tan itibaren Uranüs -Boğa burcunda.Bu ne getirebilir? Çok farklı bir sene açılışını yapıyor. Boğa burcu gıda demektir. Mesela Mayıs’tan itibaren gıda devrimi, beslenmeyle ilgili değişik yeni yasalar, gıdayla ilgili yasaların artması ekonomilerin bağımsızlaşması. Satürn, Boğa’da ekonomik olarak da inanılmaz iniş çıkışlı bir dönem. Sonrada bağımsız ekonomilerin rağbet görmesi anlamına gelir.


Tabi yer sarsıntıları için olumlu bir etki değil Uranüs’ün Boğa’ya ilerlemesi. Genelde depremlerle ilgili görünür ama deprem bu tip bir öngörünün de kimseye çok faydası olmayacak.Yani ben bunu söylediğimde kimse İstanbul’dan taşınmayacak, kimseye bir faydası yok. Ne yapmak lazım? Sağlam evlerde yaşayabiliriz. Öyle bir önerim olabilir. Mayıs’tan itibaren yeni binalarda yaşayabilir insanlar, deprem bölgesinden uzağa gidebilirler böyle şeyler yapabilirler. Ama bu olacak demeyeceğim. Mayıs ayında başlayacak olan bir yedi senenin açılışı yapılacak. Sonra dünya ile ilgili şu var. Ağustos ayında da HT Hayat’ta Büyük Amerikan Tutulması'nı yazdım. Bütün Amerika kıtasınnda baştan aşağıya gözlemlenebilen bir güneş tutulmasıydı. Ve burada Amerika’nın yedi sene boyunca nasıl 1999’da olan güneş tutulması Türkiye’nin illerinde izlendi ve Türkiye’yi çok etkiledi, o yıldan beri hiçbir şey aynı olmadı ve halen 99’da olan şeylerin sonuçlarını, uzantılarını yaşıyormuşuz gibi bir halimiz varsa aynı şekilde Amerika’nın 1999’u 2017 ağustosudur. Dolayısıyla tutulmalar bir yerden gözlemlenebiliyorsa en çok orayı etkiler. Böyle bir bilgi vardır. Amerika için bayağı zorlu zamanlar anlayacağınız.Sürekli duyuyoruz işte kasırgalar korkunç acayip şeyler oluyor. Amerika’nın siyaseti de bir acayip. Sürekli Amerika odaklı şeyler yaşıyoruz. Böyle bir yedi sene boyunca da devam edecek zorlu bir bir dönemin açılışı oldu.



Türkiye’den biraz bahsedelim. Bizim başımıza, Türkiye’nin başına 2018’de neler gelecek.

Dediğim gibi 2020’ye kadar çok da böyle şey beklememek lazım. Biraz önce söylediğim gibi duygusal olmayalım, makul olalım, adım adım kişisel hayatlarımıza yatırım yapalım. Sistemi zayıf olan şeylerin yıkımından bahsettim, Türkiye’deki sistemlere bir bakalım ne kadar sağlam. Dolayısıyla, Türkiye’nin böyle hiçbir konuda kumar oynamaması lazım, özellikle savaş vs. gibi… Bu çok büyük bir kumar olur Türkiye için. Böyle bir ihtimal var bu böyle olacak demiyorum ama. "10 Ekim Jüpiter Akrep Burcunda Adaletin Gücü: Tanrılar ve Canavarlar" başlıklı yazımda bunlardan bahsetmiştim. Yazımda da bir diğer merkez sağ partisinin ortaya çıkmasından bahsediyorum. Bu tip gelişmeler olacak.


Şunu da yazdım mesela; Jüpiter - Akrep vergi, bankacılık, sigortacılık bu tip işlerle ilgili sansasyonel şeyler yaratır. Jüpiter - Akrep aynı zamanda kara para demektir... Bunlar çok gündem olabilecek şeyler. Vergiyle ilgili sürekli yeniden düzenlemeler, skandallar sürekli para odaklı. Zaten dediğim gibi Ağustos’ta olan tutulma Türkiye’nin ikinci evinde oldu.


Yani Türkiye ile ilgili bu ekonomik kriz her şeyin temeli. Sonuçta bunu iyileştirmek için bir kefareti ödemek lazım.


Uranüs, Boğa burcuna ilerliyor. buda iflasları getirebilir. Yeniden yapılandırma için bir iki senesi daha var Türkiye’nin. Türkiye’nin ne zaman iyi olacak gibi bir sorunun cevabı ise bu 2-2,5 senenin sonunda, küresel bir değişimle birlikte gelecek.


Türkiye’nin 2018'de ne yapması gerekiyor?

Türkiye’nin kesinlikle yenilenebilir enerjiye yatırım yapması lazım. Bu çok net.


Son olarak gerçekleşecek olan transitleri hatırlayalım.

Jüpiter - Akrep transiti = 1 senelik bir etki,

Satürn - Oğlak transiti = 2,5 seneyi kapsıyor,

Uranüs - Boğa transiti = 7 sene boyunca etkili olacak,

Unutmamak lazım transitler sayısızdır. Ve bu saydıklarımız en temel, en etkili olanlar.



Kristin Demirci'nin tüm astroloji yazılarını okumak için tıklayın.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.