İyi niyetlerle dolu olan ebeveynler, kendilerince bu yetenekleri geliştirecek stratejiler üretmeye başlarlar. Ezberlemek gibi bir yolun en başarılı yol olduğu yanılgısına çoğu zaman bir dolu anne baba düşer. Alfabe bulmacaları, kartlar, seviyeye indirgenmiş okumalar çocuklara tanıtılır ve sanki çocuklar birer bilgisayarmış gibi onlara sunulan her bilgiden sonuna kadar faydalanmaları beklenir.
Ancak, okuma edinimi konusunda yapılan çalışmalar tamamen bambaşka bir hikaye anlatıyorlar.
Okuma uzmanları okuma becerisini gelişen beynin birden fazla kısmını kullanarak geliştirebileceğiniz kompleks bir beceri olduğunu söylüyor. Dil edinimi, sembolik gösterim ve sesleri ayırt etme ve duyma yeteneği gelişimsel yeteneklerdir ve bunların hepsi zorlanamayacak ve aceleye getirilmeyecek yeteneklerdir. Ancak ailelerin bir şeyler ezberletmek ve onları zorlamak dışında yapabilecekleri çok fazla şey var.
İşte anne babaların, çocuklarının ileride güçlü okuyucular olabilmeleri için izleyebilecekleri beş farklı strateji;
1. Onları doğdukları andan itibaren sözlü ve sözsüz iletişim yollarına sevkedin. Ebeveynler arası yüz ifadeleri, mimikler, sesler ve vücut dilinin bebekle olan iletişimi ikili arasındaki ilişkiyi güçlendirir, bağlarını kuvvetlendirir ve birbirlerine cevap vermelerini sağlar.
Anne babalar çocuklarıyla onları dinlerken ve onlar bir şeyler anlatmaya çalışırlarken iletişim içinde olurlar. İletişim, bebeğin de ilgisini çeken noktaya geldiğinde daha da etkili hale gelir. Aile, bebeğini dinleme yeteneğini ne kadar çabuk edinirse, ileride çocuğun iletişim kurarken konuşma becerisi de o oranda gelişir.
2. Birlikte sesli okuma yapın. Birlikte yapılan sesli okuma çalışmalarıyla iki taraf da ılık ve besleyici bir iletişim anı yaşamış olurlar. Birlikte kitabı okurken, sarılmak, kaliteli zaman geçirmek gibi ilişkilerini güçlendirecek şeyler yaşarlar.
Eğer ki bu okuma işi yapılırken aile sorular sorar, cevaplar ararsa o zaman çocuğun anlama becerileri de geliştirilmiş olur. Hikaye hakkında sorulan sorular, hikaye tamamlama çalışmaları ve benzeri çalışmalar ise çocuğun kritik düşünme becerisini geliştirir ve fikir geliştirmesini sağlar.
3. Soru sormasına müsade edin, sorulara cevap verin. Genel olarak meraklı varlıklardır ve çok soru sorarlar. Bu soru sorma aktivitesiyle çok şey öğrendikleri aşikar. Bu durumda çocuğun soru sormasını engellemek yerine desteklemek gerekir. Böylelikle çocuk gündelik hayatla ilgili çoğu şeyi öğrenir ve soru soran çocukla ebeveyni arasında da iletişim güçlenmiş olur.
4. Yeni ve anlamlı tecrübeler edinin. Aileler çocuklarıyla konuşacak ilginç konular peşinde koştukça, çocukların bilgi birikimi de artacaktır. İlginç tecrübeleri ve yeni konuları paylaşmak konuşmalara, sorulara ve cevaplara yol açacaktır.
Aile bireylerinin birbirine gündelik işlerle ilgili sorılar sorması, mesela, alışverişte olanlar, postaneye gitmek, kuru temizlemeciden kıyafetleri almak gibi, bunlar gündelik iletişimlerin gereğini yerine getirecektir. Çocuğun cevap vermekten ve soru sormaktan çok keyif alacağı bir durum söz konusu olabilir.
5. Şarkı söyleyin, eğlenceli ritimlere ayak uydurun, kelime oyunları oynayın. Yapılan son araştırmalara göre, çocuklara şarkı syölemek ve çocukların şarkı söylemesi, duygusal ihtiyaçların giderilmesi noktasında önem arz ediyor ve bebekler üzerinde de dinlendirici ve sakinleştirici bir etkisi var.
Çocuk, dilin sesleriyle, şarkılarla, şiirlerle ve oyunlarla bir araya geldiğinde, ritimleri ve sesleri birbirinden ayırt etmesini öğrenir. Duyma ve seslerle oynama yeteneğini geliştirmesi ileride okuduklarını algılamasında ve öğrenmesinde ciddi şekilde faydalıdır.
YORUMLAR