Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü (HÜNEE) iş birliğinde, İsveç Hükümeti'nin finansal desteğiyle yürütülen 2023 Türkiye Gençlik Araştırması tamamlandı. Sonuçlar kamuoyu ile paylaşıldı.

Araştırma kapsamında Türkiye genelinde 67 ilde, farklı yaşam koşullarına sahip 3 bine yakın hanede 15-24 yaş grubunda temsil yeteneğine sahip 1300 genç ile görüşme gerçekleştirildi. Türkiye Gençlik Araştırması kapsamında gençlerin demografik yapısı, yaşam alanları, eğitim ve istihdam durumu, cinsel sağlık ve üreme sağlığı, çocuk yaşta evliliğe bakışına dair önemli veriler toplandı. (AA)

Türkiye'de gençlerin sorunları

Araştırma raporunun sonuçlarında, "Demografik Profiller ve Yaşam Koşulları", "Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı", "Evlilik ve Çocuk Yaşta Evlilikle İlgili Algılar" başlıkları da yer alıyor.

Araştırmada ortaya çıkan bulgulara bakıldığında gençlerin yüzde 92'si sosyal medya kullanırken, en çok tercih edilen platformlar "Instagram", "Tiktok" ve "X" olarak ortaya kondu.

Araştırmada, gençlerin yüzde 88'inin kadına yönelik şiddet haberlerini sosyal medyadan öğrendiği tespit edildi. Sonuçlara göre, gençlerin yüzde 69'un cinsel sağlığı ve üreme sağlığı, yüzde 64'ü çocuk yaşta evlilikler, yüzde 61'i de gençlik ve şiddet ile ilgili bilgileri sosyal medyadan alıyor.

Gençlerin eğitim durumu

Türkiye Gençlik Araştırması kapsamında gençlerin eğitim durumları da ele alındı. Türkiye genelinde 67 ilde, farklı yaşam koşullarına sahip 3 bine yakın hanede 15-24 yaş grubunda temsil yeteneğine sahip 1300 genç ile yapılan görüşme sonuçlarına göre; gençlerin yüzde 17'si ortaokul mezunu ya da daha az eğitimli. 15-24 yaş grubunu temsil eden gençlerin yüzde 37'si lise öğrencisi, yüzde 23'ü lise mezunu, yüzde 23'ü ise üniversite öğrencisi ya da mezunu.

Araştırmada, lise düzeyindeki gençlerin yüzde 31'inin ailesinin maddi durumu iyi olmadığı ya da çalışması gerektiği için okulu bıraktığını ifade etti.

Gençlerin yüzde 20'si hem okumuyor hem çalışmıyor

Gençlerin çalışma durumuna bakıldığında yüzde 42'sinin çalıştığı, yüzde 20'sinin ne eğitimde ne istihdamda ne de bunlara yönelik yetiştirme programlarına dahil olduğu ortaya çıktı.