Harika bir bağ var aramızda ama nişanlı...

Merhabalar Yeşim Hanım, karşıma tesadüfen bir yazınız çıktı. O yüzden yazmak istedim. Bundan 8 ay önce biriyle tanıştım. Her şey harika gidiyordu. Flörtöz haller, ilgi, merak göz boyamak için yapılacak her şey vardı. 3 ay sonra gayriihtiyari nişanlı olduğunu öğrendim. Aldım karşıma sordum. Anlatamadım, söyleyecektim yapamayınca önüne bak diye yavaş yavaş geri çekilmeye başlamıştım dedi ama bitmedi. 10 gün görüşmedik. Bir bahane buldu tekrar başladı sohbet. İşin kötüsü ben de dik duramadım. Yaklaşık 5 aydır da üst seviyede anlaştığımız, gülüştüğümüz, yediğimiz, içtiğimiz harika bir bağ var aramızda ama nişanlı, evet onu bekleyen biri var. Dün ilk defa sordum. Bana anlat ne zamandan beri var, ne olacak? Verdiği cevap: Amacı olmayan sohbet etmemize gerek yok. Bunu konuşmayı sevmiyorum. İnsanlar evliyken neler yapıyor ben bir-iki kaçamak yapmışım çok mu? Nişanlıyız diye hiçbir kızla tanışıp arkadaş olamaz mıyız? Bir çay içemez miyiz? Arkadaş ol da niye sevişiyosun diyorum. Anlık oldu ikimizde istedik dedi. Ona göre umut vermemiş, kimseye evleneceğiz dememiş. Eğer bu konuları didiklersem keyif almazmış ve uzaklaşabilirmiş. Benden cinsel bi talep de yok. Hatta bazen ben sokulunca bile tadında bırakıyor. Sevgili gibi değiliz, her gün iletişimde değiliz. Ama tez savunmam var, yanımda ol güç veriyosun bana diyecek kadar değer veriyor. Ben yokken evime girip çok istediğim balıkları bırakmış, sürpriz yapıyor. Düşünüyor evet, çok bariz bi duygu var ama asla kabul etmiyor.Ben bütün bunların yanlış olduğunu biliyorum ama duygularıma söz de geçiremiyorum. Lütfen yardım edin. Neden bir erkek bu şekilde bir noktaya gelir?

Yeşim Tijen'in cevabı:

Merhaba sevgili okurum, size söylenen ne bilmiyorum. Doğru bir tanedir, daha doğrusu eskiden bir taneydi. Herkes yaşamını o doğrularla yaşardı şimdi herkesin kendine göre bir doğrusu var Doğrularla dik yaşamayı beceremeyenler yanlışıyla eğiliyor amayla, bahaneler üreterek kendi doğrusunu haklı çıkarmaya çalışıyor. Halbuki amadan sonra kurulan cümlelerin hiçbir geçerliliği yoktur. Tabii hal böyle olunca epeydir böyle yanlış doğrulara meyil etmekten toplum olarak şirazemizin kaymış olduğu gözle görülen, acınası bir gerçektir. Şimdi o şirazeyi yerine nasıl oturturuz bilemiyoruz. Şirazesi kayanlardan biri de birlikte olduğunuz genç. Nişanlı bir gencin başka bir sevgilisi olabilir mi Allah aşkına? Bunu kendisinden ve ondan umut eden sizden başka kim kabul eder? Saf ya da başkaca umudu olmayanlar siz benim yazdıklarınızdan hissettiğim cıvıl cıvıl bir genç kızsınız. Ne işiniz var bu gençle? Tabii ki hayat sizin hayatınız, istediğiniz kişiyle nişanlı olmasına karşın birlikte olabilirsiniz ama ya sonra? Sonrası büyük ihtimal olmayacağından bunun acısını sade siz çekeceksiniz. Üzüleceksiniz. Birliktelik sürecini uzatarak çekeceğiniz acıyı çoğaltacağınızı düşünemiyor musunuz? O yaşanmışlıklarına ekleyip geçip gidecek hayatınızdan. Bunu öngörerek nişanlı olduğunu öğrendiğinizde kesip atacaktınız. Şimdi sanıyorum bu gençle ilişkiniz uzadıkça size daha çok alışacak, sevecek, ayrılmak istemeyecek diye düşünüyorsunuz. Hayır canım hayır, sakın böyle bir hisse kapılmayın. Beraber olduğunuz genç tipik bir kısım erkeklere benziyor anı yaşayan, kendini düşünen, kendinden ötesini düşünmeyen. Siz böyle bir ilişkiye kendinizi layık görüyor musunuz?

Sizin kim olduğunuzu belirleyen tercihleriniz yavrum, neyi tercih ediyorsanız osunuz onunla çirkinleşir, onunla güzelleşirsiniz. Siz bu gençle güzel vakit geçirebilirsiniz, eğlenebilirsiniz, aranızda güzel bir bağda oluşmuş olabilir ama sonunda gidecek, sonunda bitecek. Yalancı mutluluklarla kendinizi kandırdığınızı bilerek bu duruma nasıl devam edebilirsiniz? Kendinizi yönetmeye başlamalısınız. Siz başkasına ait birini ödünç kullanıyorsunuz. Onu bekleyen, seven, onunla bir gelecek hayal eden nişanlısı var. Hiç hesaba katmadığınız, yok farz ettiğiniz o genç kız siz görmek istemeseniz de onun hayatının merkezinde. Sizlerin bu genç kızı konuşmamanız o kızın varlığını ortadan kaldırmıyor. Nişanlısını sizinle aldatırken sizi de nişanlısıyla aldattığı gerçeğinden uzaksınız sanırım. Sanki çok dertteymiş gibi siz hadi bana anlat ne zamandan beri var diye nişanlısını sormuşsunuz. Size amacı olmayan sohbete gerek yok demiş yani onunla nişanlı olması konusunda söyleyecekleriniz onun hayatında nişanlısının yerini değiştirmeyecek. Sizin onun için bir öneminiz yok, bunu demek istiyor, anlamamışsınız. "Nişanlıyız diye bir kızla arkadaş olmayacak mıyız, bir çay içmeyecek miyiz?" diye rahatsız olmuş söylediklerinizden. Evet nişanlı olan kadın ya da erkek kendini karşı cinsten bir adım değil birkaç adım geri çekecek, parmağına taktığı o alyansın sorumluluğunu yerine getirecek. Sizin sevgiliniz ultra modern bir genç.

Zamanımızda dilde söylenenle kalpte hissedilen o kadar ayrı ki yavrum yaşınız gereği inanmak istediklerinize kapılabiliyorsunuz. Sizin için yaptıklarını önemsiyorsunuz, sevdiğiniz balığı alıp gelmesi gibi. Eğer bu hoşa gidecek hareketleri yapmasa siz onu hayatınızda ister miydiniz? Genç akıllı, biriyle beraberliğin devam etmesi onu mutlu etmekten geçer bunu biliyor. Bunları bu yüzden yapıyor. Hem sizi mutlu etmeyecek hem nişanlı olacak, siz onu hayatınızda tutmaya devam eder miydiniz? Şimdiki zaman aşkları karşılıklı alışverişle sürebiliyor. Alıp verme olmadığında sonuç çoğalan boşanmalarla habire sevgili yapmalarla gözle de görünmüyor mu?

Yazımın sonunda sizinle sosyal medyada gördüğüm bir yazıyı paylaşayım istiyorum:

“İhanet, yalnızca sevişmekle sınırlı bir olgu değildir.

Herkesi aynı cümlelerle sevemezsin, bu ihanettir.

Aynı şiiri iki farklı insana okuyamazsın, bu ihanettir.

Aynı şarkıyı birden çok insana hediye edemezsin, bu ihanettir.

Seviyorum deyip, zihninde başkasının var olması ihanettir.”

Size türlü şekillerde ihanet edecek birine hayatınızda yer vermeyeceğinizi umuyorum. Bana ah nasıl tatlı kadınsınız diye mail atan güzel kız, ben kendimin farkındayım ya siz? Siz de tatlı bir kız değil misiniz? O zaman bu tatlı kıza önce siz ihanet etmemelisiniz. Kendinizi sadece siz değerli kılabilirsiniz.

Sevgiler sevgili okurlarıma...