Boşanmayı hiç istemedim...
Merhaba Yeşim Hanım,
Eşim ile 11 yıllık evliydik ve Temmuz'un 8'inde anlaşmalı olarak boşandık. Evliliğimizin son 7 yılında sıkıntılar başladı. Kayınvalidem ve kayınbiraderlerim bizden hiç çıkmadılar ya da bizi hep kendi evlerine çağırdılar. Kaç defa söyledim, 'bizi size çok çağırmayın' diye ama anlamadılar yoksa biz birbirimizi severek evlendik. 9 yaşında bir oğlumuz var. Hafta sonları oğlumu almaya gittiğimde kendisi de geliyor, bizimle geziyor. Ayrı olduğumuz halde elimden tutuyor, sarılıyor ama tekrar bırakmaya gittiğim zaman ağlamaya başlıyor. Boşanmayı hiç istemedim. Oğlumuz otizmli, bana çok bağımlı. Ben artık ne yapacağımı şaşırdım. Kalbimden atamıyorum, olmuyor.
Yeşim Tijen'in cevabı:
"Her mutsuzluğun ötesinde yine yaşam bekler; ama insana özgü bir yeteneksizliktir yaşayamamak. Yoksa hangi balık boğmuş kendini, hangi serçe atlamış damdan." -Dostoyoveski
İnsan yaşama marifetini yeteneğini ve sonunda ustalığını ancak yaşadıkça öğrenebiliyor sevgili okurlar. Bu beceri bizlere hemen bahşedilmiyor. Tüm duyularımızla hayata bakmamız dinlememiz ve hayatımızı koklamamamız gerekiyor. Hele ki bir eşten ayrılma düşüncesi aklınızdan gelip geçiyorsa hayatı çok daha fazla koklamalısınız. Siz sevgili okurum kendinizi eşinizi çocuğunuzu yeterince duymadan hissetmeden koklamadan görmeden ayrılmayı hiç istemedim dediğiniz eşinizden ayrılmışsınız. Bu nasıl büyük bir düşüncesizlik öngörüsüzlük eşiniz ve oğlunuz adına inanın üzüldüm. Eşinizin oğlunuzu almaya geldiğinizde sizinle gelmesi, elinizi tutması, size sarılması benim yüreğime dokundu, sizi düşünemiyorum. Allahtan telafi edeceğiniz bir durumdasınız eşiniz size karşı öfke kin duymamış. Yüreğinde sizi küçültmemiş. Buradan bakınca tekrar ailenizi toparlayabileceğiniz gözüküyor ama sorun olan ailenin size sık sık gidip gelmesi olduğuna göre bunu ayarlayabilecek kişi önce ayrıldığınız eşiniz olacak, bunu onunla konuşmalısınız. Çok yakın oturmamakta çözüm olabilir diye düşünüyorum.
Sevgili oğlum, eşinizin size yaklaşımı bu duruma üzülmeniz sizi öngörüsüzlüğe sürüklememeli, iyi düşünüp taşınmalısınız. Kendinizi iyi koklayın dinleyin. Farkında mısınız eşinizin ailesinden çok siz kendi ailenize zarar vermişsiniz. Eşinizin ailesinin sık sık size gidip gelmesi sizi evlerine çağırması sizi ailelerine katmış benimsemiş olmalarından, tabii biraz da düşüncesiz olmalarından kaynaklı. Herkes vıcık vıcık ilişki sevmeyebilir. Onlar sizi iyi gözlemlememişler siz geleceği yaşanacakları öngörememişsiniz. Onları kırıp dökmekten kaçarken kendi yuvanızı kırıp dökmüşsünüz. Sonuç pişmanlık. Şükür ki eşiniz sizi hala seviyor sizinle kendini mutlu hissediyor, siz de seviyorsunuz güzel bir oğlunuz da var. Nneyi bekliyorsunuz? Eşinize kendinizi affettirin. Bunun için biraz kendinizi beyninizi yorun. Eşinizin yaşadıklarını unutturmak elinizde. Biraz romantizm, biraz güzel söz, ilgi, şefkat kadınlar, bunlara layıktır. Ailenizi toplamak için ne bekliyorsunuz yavrum.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
YORUMLAR