Üzülmekten korkuyorum

Yeşim Hanım merhaba, öncelikle sizinle ilgili çok faydalı yazılar okuyup bilgiler alıp bir gün size yazacağım aklıma gelmezdi. Ben küçüklükten yana fazlasıyla ailevi sıkıntılar yaşamış ve baba eksikliği ile büyümüş 20 yaşında bir kızım, hala üniversite okumaktayım. Fazlasıyla gereksiz düşünüyorum ve her şeye üzülüyorum. Çok güçlü görüntümün altında aslında çok da kırılganım. Küçüklükten yana yaşamış olduğum zorluklardan dolayı hayata ve çevreme çok sinirli ve öfkeliyim. Kendimi çok mutlu gittiğine inandırmaya çalıştığım 2 yıla yakın bir ilişkim var. Erkek arkadaşım da aile eksikliği yaşamış ve kopuk bir hayata sahip. 22 yaşında bir genç, çok sıkıntılar, yokluklar ve zor bir hayat yaşamış. Ben erkek arkadaşımın geçmişini unutamıyorum ve kabul edemiyorum. Bunun için defalarca kez tartıştık, kavgalar ve ayrılıklar yaşadık ama ben ondan gidemedim, bir türlü de alışamıyorum. Erkek arkadaşım benden önce günü birlik çeşitli kızlarla birliktelik yaşamış ve bu ilk deneyimine küçük yaşta başlamış. Pişman olduğunu söylüyor çünkü bu konunun beni üzdüğünü biliyor. Başında bir ailesi olmaması durumunda da bu böyle devam etmiş. Karşısına benim çıkmamla birlikte gerçekten dünyada sevginin olduğuna ve aşk denilen bir şeyin varlığına benimle birlikte inandığını, bir kadına sadık kalarak, yaşamı boyunca bütün hayatını bir kadınla geçirebileceğini ve bu kişinin ben olduğumu söylüyor. Benimle birlikteyken evet değişti, fazlasıyla değişti, çok çabaladı ama ben bana hala yalanlar söylediğini ve bir tane eski sevgilisinin hesabına baktığını yakaladım, terk ettim ama çok pişman olduğu için affettim fakat ona karşı hiçbir güvenim kalmadı. Benim babam da annemi aldattı ve ben zaten insanlara güvensiz bir yaşam sürüyorum. Bu ilişkide çok zorlanıyorum. Biz bir yıldır uzak mesafe ilişkisi yaşıyoruz ve farklı şehirlerde yaşıyoruz. Birkaç ay aralıklarla yanıma geliyor, yan yana hiçbir sıkıntımız yok adeta her şeyi unutuyorum ama her gün aklıma bu yaptığı zinalar geliyor. Söylediğim gibi benimle hayaller kuruyor ve önümüzdeki 5 yıl içinde evliliğimizin gerçekleşmesini istiyor. Ben bu konuda tabii ki emin değilim. Aramız iyiyken çok mutlu ve huzurluyum, onun yanında ben çok daha özel hissediyorum ama bunlar gelip geçici şeyler olabilir. Sizce ben bu adamla bir ilişki bir aile kurabilir miyim? Ben bu adamla ne kadar mutlu olabilirim? Bana çok kötü zamanlar da yaşattı çok güzel zamanlar da ama ben mutsuz olmaktan, üzülmekten korkuyorum...


Yeşim Tijen’in cevabı:

Canım yavrum, tam bilemediğiniz, yaşadığınız kadarıyla ürküp korktuğunuz bu yaşam için henüz çok gençsiniz. Hayat sizin yaşınızdakilere bolca umut dağıtıyor yarısını vermese de. O korkarak baktığınız hayat, sandığınız kadar kötü değil ama tozpembe de denemez, bu sizi kandırmak olur. İşin doğrusu o hayatı kendiniz renklendireceksiniz; kendinizi geliştirmenizle, açık tuttuğunuz ufkunuz ve hayallerinizle yaşama kendi renginizi vereceksiniz. Kalbinize güzel duygular yükleyeceksiniz. Pozitif bir bakış açısı insana ne iyi geliyor göreceksiniz. Çok güçlü gözüken içinde çok kırılgan olan siz hep böyle kalmayacaksınız, zamanla gerçekten güçlü olacaksınız o potansiyeli sizde görüyorum. Kırılganlıklarınız çocukluktan kalan yaralarınızdan dolayıdır. Zaman ve siz o yaraları birlikte iyi edeceksiniz. Bugün üniversite okuyan bir genç kızsınız. Bana ümit verdiniz. Bunun farkında olarak yaşama umutla bakın isterim. Diğer yandan korkularınızı anlıyorum, babasız büyümüşsünüz, aldatılmış bir anne gerisini tahmin etmek hiç zor değil. İnsan ebeveynlerini seçemiyor, seçemediği için onların kendine sunduğu hayatı biraz allak bullak olarak yaşıyor ama aklı erdikten sonra kim geçmişin yaralarında tutuklu kalabilir? Geçmişi değiştirmek mümkün değilse bile kendini iyileştirmek mümkün yavrum. Biraz çaba biraz azim biraz hayal kurmak, o hayallerin peşinden kararlılıkla gitmek, anı yaşamak ve hakkını vermek çözüm burada. Bunu hayat sizden resmen bekliyor; utanmıyor, istiyor, yapmazsan sen kaybedersin diyor ve öyle de oluyor. Siz yaşadıklarınızdan geçerek bugüne geldiğinizde hem babasızlık hem baba yanınızdayken yaşama kattığı umutsuzluk, kargaşa, annenizin aldatılması kendinize olan güveninizi, geleceğe olan inancınızı olumsuz etkilemiştir. Bazı babalar sorumsuzca yaşamlarıyla çocuklarına ne kadar kötülük yaptıklarından habersizler değil mi? Yine de babadırlar, hak etmeseler bile baba dersiniz.


Anneniz ve aldatılması konusuna gelince bir kadının aldatılması dünyanın sonu değil. Evet çok kötü, hak edilmeyen çirkin bir davranış ama aldatıldım diye yıkılmak yok. Siz bunun etkisinde çok kalmış olmalısınız. Anneniz için de sizin için de büyük bir hayal kırıklığı olmalı ama hayat durmaz Orada durdurmamalı, devam etmeli. Kadın düşünmeli eşimle devam edecek kadar bende artısı kaldı mı diye. Kaldıysa devam eder yoksa biter. Sanırım sizde böyle olmadı; hemen bitmeyen bir evlilik, onu kurtarmanın çabaları; sonuç babasız geçen bir çocukluk... Bu ayrılığın ardındaki tortunun adı güvensizlik. Annesinin aldatıldığını öğrenen bir genç kız ne hisseder? Ben de aldatılacağım, erkeklere güvenilmez diye bir ön yargı içinde olacaktır. Bir babanın çocuğundan aldıklarına bakın... Yaptıklarının getirisini götürüsünü hesap etmeden öngörüsüzce yaşayan bu tarz insanlar en büyük zararı çocuklarına verirler ama bu çocuklar, hayatı ve gerçeklerini öğrendikçe, kendilerini geliştirdikçe gücün kendinde oldukların görürler. Bu sizin için de böyle olacak yavrum. Bugüne, kendinize hakkını verdikçe geçmişi yenecek, kuvvetleneceksiniz. Hemen hop deyince hoplanmıyor biraz zaman alıyor tabii ama eminim başaracaksınız.


Gelelim uzaktaki sevgilinize... Uzak ilişki zordur; özlem kokar, kişilerin acabaları olur. Bu acaba ancak güvenle yok olabilir. O da sizin ilişkinizde maalesef yok. Geçmişi kızlarla dolu, sizin ilişkinizde hatası olmuş. O zaman kendinizi bu ilişkiye kaptırmayacak, temkinli olacaksınız. Bu genç kafanızda önce bir netleşmeli. Şu da bir gerçek yalnız büyüyen zor bir çocukluktan çıkmış bir genç. Henüz 22 yaşında. Çok genç. Onu geçmişiyle suçlamamalısınız. Geçmiş sizden önce yaşadıkları, sizle değişmeye başlamışsa bu onun adına umut verici ama sizin için umut veren bir genç mi buna pek emin olamadım, bekleyip göreceksiniz. Çünkü aileden ayrı büyümüş, bu büyük bir eksiklik. Kendisindeki eksiklikler için çok uğraşmalı, çok uğraştı demişsiniz zaten. Ayrıca eğitim hayatına çok önem vermeli, gelecek için hedef belirlemeli. Bu adımları mutlaka onda görmelisiniz, çabasını görmelisiniz. Sizde güven oluşturacak hareketleri olursa zaten kendinizi mutlu hissedeceksiniz, aksi halde olumsuzluklarla boğuşursunuz. Bu da demektir ki bu genç size uygun değil. Bunun kararını siz zaman içinde verebileceksiniz. Şimdi bir karara varmak, hemen ayrılmak keşke demek olacağından bu ilişkiye zaman tanımanızı öneririm. 20 yaşındasınız, bu zamanı ona tanıyabilirsiniz.


Son sözlerime gelirsem; yaşanan acılı günler akıllı insanı eğitir. Size de çocukluğunuzun yaralarından güzel bir insan çıkarmanızı diliyorum. İçi umut dolu olsun o kızın, rengarenk hayalleri olsun, korkuları olacak tabi ama o cesaretine tutunabilsin, yere düşse bile ayağa tekrar kalkacak güçte olsun; asla kendinden, hayallerinden, vazgeçmesin, meydan okusun hayata senden korkmuyorum diye, hayat korksun... Zor mu sanıyorsunuz yavrum? İnanın hiç zor değil. Sizde o potansiyel var, göreyim sizi.


Sevgiler sevgili okurlarıma...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.