Sürekli tehditkar konuşmalardan bıktım...

Merhabalar,

Uzun zamandan beri bir ilişki yaşıyorum. Ben 18 yaşındayım, erkek arkadaşım da 25. Tıp fakültesini kazandım. O lise mezunu ve ticaret yapıyor, işini de seviyor. Aramızda sadece kıskançlık sorunu var ama ailem erkek arkadaşımı asla istemiyor. Ailem ilişkimizi öğrenmeden önce ağabeyimle erkek arkadaşım daha önceden arkadaştı. Bu yüzden ağabeyim gurur yapıyor, kandırıldığını düşünüyor. Ağabeyim bana seçim yapmamı söyledi. Beni bazen okutmamakla, eve kapatmakla, ailemizi dağıtmakla tehdit bile ediyor. Eh tabii 'ERKEK EVLATLARI' bu denli tepkili olduğu için annemi de ikna edemiyorum. Babam ise okul bittikten sonra diyor. Bunu kabullenemiyorum. 6 yıl boyunca sevdiğim adamla görüşemeyecek miyim yani? Ağabeyim şu ana dek kiminle birlikte olduysa 'tamam, sen sevdiysen biz de severiz' dediler. Bana neden bu kadar tepkililer anlamıyorum. Sürekli tehditkar konuşmalardan ve aileme yalan söylemekten bıktım artık. Her sorduklarında ayrıldım diyorum. Başkalarının çizdiği sınırlarda yaşamak yerine yaşamamayı tercih ederim. Hataysa da sonucuna katlanamaya hazırım. Ben sevdiğim adamla evlenmek istiyorum ama ailemi de kaybetmek istemiyorum.


Yeşim Tijen'in cevabı:

Hataysa sizin hatanız olacağınızdan sonuna kadar katlanabilirim demişsiniz. Öyle olmuyor sonrasında “ah benim akılsız başım” diyerek duvarlara vurmak isteniyor. Hata olmaması için gayret göstermek yerine, göze almak niye? Emin olmak varken daha 18 yaşındayken evlilik hakkında sevmekten başka ne biliyorsunuz. O ne kan emici bir müessesedir bilir misiniz? Sevgiyle yetinmez, sabır, anlayış, saygı, sadakat, fedakarlık, taviz, hoşgörü ister. Bunları verirsiniz, hepsini yutar daha yok mu der. Sürdüğü sürece hep kendinizden vermek zorundasınız o nedenle ne kadar doğru kişi olduğuna emin olursanız o kadar katlanması kolay olur. Gün değil, ay değil ömür boyu... Birine ömür boyu katlanabilmek için onu çok sevmek gerek. O zaman aceleci olmadan, kendinizi tanıyarak, ne istediğinizi bilerek adım atmanız daha iyi olmaz mı? Her ikiniz de gerçekten seviyorsanız bir süre daha pekala bekleyebilirsiniz.


İnsan zekasıyla, duygularıyla bir bütündür. O bütünün tepkilerine kulak vermelidir. Aklı söylenen sözlerle karışmışsa, kalbi onu seviyorum diyorsa bu karışıklığın giderilmesi lazım değil mi? 18 yaşındasınız, sizin yaşınızdayken bizler de bu yaşı matah bir yaş sanıyorduk. İçi boş, gereğinden fazla abartılmış bir yaş. İnsan o yaşta gerçekten reşit olacağım, artık kimse bana karışamayacak falan sanıyor. Tabii bu bir hayal daha çok fırın ekmek yemek gerekiyor. 18 yaş sözde reşit olma, özde değil. Kişiler ancak kendilerini tanıyıp çözdüklerinde, ailesine karşı güven veren hareketlerde bulunduklarında reşit olabiliyorlar. Bu da biraz zaman, biraz yaşamak istiyor. Bu yaşta hayatı bilecek ve o hayata karşı gardınızı alıp, kendinizi koruyabilecek ne görmüş ve yaşamış olabilirsiniz? Henüz hiçbir şey. Daha yeni başlayacaksınız. Tıp fakültesini kazanmışsınız, bu çok güzel, sizi tebrik ediyorum. Öğrenim hayatında başarı çalışmaktan geçiyor, hayatta başarı ise kendini tanımaktan, insanları ve ne istediğini bilmekten geçiyor. Bu yaşta kendinizi çözmeniz imkansız. İnsan yaşadıkça kendine ulaşabiliyor. Henüz üniversiteye yeni başlayacaksınız kendinize biraz zaman verin. Gözünüzü açıp gördüğünüz biri sevgiliniz, belki üniversitede başka birinden daha çok etkileneceksiniz. İnsan değişiyor, düşünceleri, zevkleri, beklentileri değişiyor. Kendinizi ve sevginizi ölçüp biçmek, doğru kararı verdiğinizden emin olmak için acele etmemelisiniz. Üstelik siz doktor olurken, lise mezunu biriyle evleneceksiniz. İlerde bu durumun aranızda sorun teşkil etme ihtimali de var. Ticaret bu, her zaman aynı seyretmeyebilir, inişler çıkışlar olur ve kadınlar yanlarında kendilerini taşıyacak erkekle mutlu olurlar. Saygı eksildikçe, sevgi kendiliğinden uçup gider... Geriye iyi günde, kötü günde yanında olacağınıza dair verdiğiniz söz kalır ama artık sözler de tutulmuyor.


Başkalarının çizdiği sınırlarda yaşamak istemiyorum demişsiniz. Kişiler, ailelerinden aldığı terbiyeye göre bir sınır içinde farkında olmadan yaşarlar. Bazıları santim santim yaşar, bazıları geniş geniş yaşar. Bu ölçü ailelerin değerleriyle ilgilidir. Değerler değerlidir ama hoşgörü de insanlara gereklidir. Ağabeyinizde bu hoşgörü yok diye siz bu ilişkiyi bitirmeyeceksiniz. Bu birliktelik, sizin kalbinizde kendiliğinden biterse biter aksi halde hep aklınızda kalır. Buna siz karar vereceksiniz. Başkalarının bizi kızdıran davranışları kendimizi anlamamıza yol açarmış. Size yaşanılanların getirisi bu olacak. Ağabeyinizin tutumu çok ilkel, sizi okula yollamamakla tehdit etmesi, ailenizin bu duruma tepkisizliği akıl alacak gibi değil. İşte burada devlet sizi reşit saydığı için şanslısınız. Aileler kadar tutucu değil sen artık özgürsün diyor bu konu da burs alarak öğrenim hayatınızı ailenize ihtiyaç kalmadan devam edebilirsiniz. Tabii ki bu durumlar olmasın. Ağabeyiniz kandırıldım düşüncesinden uzaklaşsın aynı şeyi kendisi de bir arkadaşının kardeşiyle yaşayabilir. Gönül bu sorarak mı seviyor? Onu hayatınızda istiyorsanız biraz bu sürtüşmeleri göze alacaksınız. Kendinizi ifade etmekten çekinmeyeceksiniz. Bilhassa annenizi destek almaya odaklanın. Gerisini o bir şekilde halleder. Onca kişiyi aşıp doktor olmak yolunda adım atabilen birisisiniz. Şimdi de ailenizi aşacaksınız kırmadan, dökmeden. Tıpkı üniversiteyi kazanma yolundaki gibi korksanız bile kararlı olarak ama biraz daha zamana ihtiyacınız var diye düşünüyorum. Böyle başladım böyle bitiriyorum.


Sevgiler...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.