‘‘Okullu’’ yaşama ve köy okullarına dair…

Şimdiye dek yazılarımda hep okulsuz yaşamımızı anlattım. Bu yıl oğlum bir köy okuluna başladı. Köy okulları da avantajlarından ziyade dezavantajlarıyla anılan okullar. Ve ben bu yazımda size, okullu yaşamımızdan ve köy okullarının sunduğu güzelliklerden bahsetmek istiyorum.


Köy okulları; küçük yapıları ve öğrenci sayılarının azlığı dolayısıyla daha samimi bir atmosfere sahiptir. Oğlumun gittiği köy okulu da; tek katlı bir yapı ve bahçesi ağaçlarla çevrili üstelik bahçe duvarlarında da tel örgüler yok. Bu unsurlar tek başına dahi bir çocuğun okulda kendisini iyi hissetmesini sağlayabilir. Bugün doğa temelli eğitim yaklaşımlarını merkezine alan birçok eğitim kurumu dahi bu unsurlardan yoksun.


Oğlumun sınıfı; 13 öğrenciden oluşan, birleştirilmiş bir sınıf. Öğrenci sayısının az olduğu, küçük bir okulda; hem çocuklar birbirleriyle hem de öğretmen çocuklarla daha yakın ilişki kurabiliyor. Öğretmen aynı zamanda çocukları daha yakından tanıma şansına da sahip. Çocukların birçoğunun önceden birbirlerini tanıyor olmaları da, okulda kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlıyor. Birleştirilmiş sınıflar, köy okullarının en dezavantajlı yanı olarak kabul edilse de; alternatif yöntemlerin uygulandığı birçok okul; akran bazlı öğrenme için farklı yaş gruplarından çocukları bir araya getiriyor.


Farklı bir bilinç düzeyiyle köy okulları bugün alternatif okulların sunmaya çalıştıkları eğitimin merkezleri haline getirilebilirler. Çünkü köy okulları çoğunlukla doğanın kalbinde yer alan okullar.


Köy okullarında çocukların paketli gıdalara erişimini kolaylaştıran, okul kantininin yokluğu da avantajlı bir durum. Çocuklar evden götürdükleri beslenmeler ve velilerin de katkıda bulunduğu yemek saatleriyle, daha sağlıklı beslenme imkanına sahipler.


Bugün özellikle büyük şehirlerde yaşayan birçok çocuk okula gidip gelmek için trafikte çok fazla zaman harcıyor. Oysa köy okulları çocuklara yürüme özgürlüğü sunuyor. Bizim de en büyük isteğimiz okula yürüyerek ya da bisikletle gidip gelmek olsa da civar bir köy okuluna gittiğimiz için bu avantaja sahip değiliz. Ancak uçsuz bucaksız tarlaların ve kimi zaman koyun sürülerinin arasından, trafiğe takılmadan okula ulaşabilmenin de çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.


Doğanın kalbinde yer alan köy okulları şehirdeki okulların aksine sınav odaklı ve rekabetçi bir yapıdan ziyade çocuklara bir yaşam alanı sunuyor… El birliğiyle; kendi gıdasını üreten, kaybolan zanaatların yeniden can bulduğu, masalların ve hikayelerin aktarıldığı yaşam alanları…


Bugüne kadar okulsuzluk felsefesiyle yön verdiğimiz yaşamımızda öz yönelimli öğrenmeyi merkeze aldığımız için kısa süreli ‘‘okullu’’ yaşantımızda, oğlumun içsel motivasyonuyla ilerliyor. Elbette sistemsel sıkıntılar ve yaşanılan olumsuzluklar üzerine de bol bol sohbet ediyor, en önemlisi de gerçekten dinlenildiğimizi hissediyoruz.


Bugünkü eğitim anlayışının aksine çocukların kendilerini iyi, güvende ve mutlu hissetmeleri, bilgi aktarımından çok daha önemlidir. Ve köy okulları bunu mümkün kılmaya en yakın okullardır.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.