I Musici’nin Solisti Sergei Yerokhin İstanbul’da
Döneminin en parlak ve tanınmış piyanistlerinden Rus asıllı İspanyol piyanist Sergei Yerokhin 13 Aralık 2021 İstanbul’a geliyor.
Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası‘nın başlattığı “Virtüözlerin Müziği“ konser serisinin 3. konserinde ünlü piyanist Sergei Yerokhin İstanbullu klasik müzikseverlerle buluşacak.
13 Aralık akşamı Kadıköy’de sanatın kalbi “Süreyya Operası” müzikseverleri, Sergei Yerokhin’in eşsiz yorumuyla Liszt’in Schubert eserlerindeki transkripsiyon dehasını, Norma operasının özünü nasıl 15 dakikaya yoğunlaştırdığını ve aykırı Rus besteci Modest Mussorgsky’nin benzersiz eseri “Bir Sergiden Tablolar”ından resmin müziğe tezahürü duyacakları harika bir resital programına davet ediyor.
Son dönemde bu programla verdiği resitaller ve efsanevi “I MUSICI” ile çıktığı turneyle dikkatleri üzerine çekerek Avrupa’da kendinden söz ettiren, döneminin en sıkı gelenekçi piyanistlerinden Sergei Yerokhin derin ve virtüözite içiren performansıyla Süreyya Operası’nda dinleyicilerini selamlayacak.
Usta piyanistin dikkat çekici virtüözik resital programında yer alan eserlerin derinliklerinde dinleyicileri bakalım neler bekliyor…
Transkripsiyon sanatı, programın ilk bölümünün kahramanıdır. Kopyalayan dahi bir müzisyen olduğunda, transkripsiyon adeta ‘yeni buluş’ rütbesine yükselir. Busoni'nin dediği gibi ilk eserde isteyerek "başkalarının fikirlerinin konaklamasını tercümanın kişiliğinde” kabul edeceğimiz bir performans dinleyicileri bekliyor.
Liszt bir piyanist ve besteci olarak bu programda icra edilecek hem Schubert’in lied’inde olduğu gibi, hem de opera temalarını olduğu gibi sentezlemesiyle transkripsiyon sanatını asla ulaşılamayan bir zirveye taşıyarak büyük bir başarı elde etti.
Sergei Yerokhin programında Liszt transkriptinde Schubert'ten Rellstab, Jacobi ve Heine'nin metinlerindeki "El canto of the Swan” ve " Spiritual Songs “ koleksiyonlarından üç ‘lied’ icrasıyla seyircileri selamlayacak.
Bu üç eserde Liszt her bir ‘lied'in dramatik önemine veya şiirsel metnini sürdüren melodiye ihanet etmeden başka bir 'müzikal gerçek' haline dönüştürmüştür. “Réminiscences de Norma de Bellini” de ise Liszt piyanonun sınırlarını limitlerine kadar zorladığı, operanın özünü on beş dakikaya yoğunlaştırdığı ve Bellini operasının orkestrayla çalınan harika melodilerinin ve dramasının tamamını rahatlıkla duyabileceğiniz bir eser yaratmış.
Konserin ikinci bölümünün kahramanı besteci Mussorgsky'nin “Bir Sergiden Tablolar" eseridir. Besteci çok yakın dostu Rus tasarımcı ve ressam arkadaşı V. Hartmann’ ın erken ölümünden çok etkilenmiştir. Ölümünün ardından Hartmann eserlerinden oluşan bir anma sergisi düzenlenmiştir. Mussorgsky bu sergide yer alan on eseri ve sergiyi dolaşan insanları müzikal olarak tasvir ettiği 15 parçadan oluşan bir piyano süiti bestelemiştir.
Piyanist Sergei Yerokhin, resitalinde salonu dolduracak dinleyicilerine bu eseri nasıl dinlemeleri gerektiğini şöyle ifade ediyor.
‘Müziğin doğası’ tanımlayıcı olmasına rağmen, geçmişten gelen birikimleri hatırlamayı bırakmalı ve bu eseri dinlerken anı yaşayarak müzikal değerleri yakalamaya çalışmalıyız. Böylece, her resmin, her hareketin bağlantı unsuru olan “gezintiyi”, anlamını gözlemcinin yürüyüşü olarak değil, genel havayı anlamak için vazgeçilmez bir yapısal unsur olarak görmeliyiz. Bunu müziğin ifade ettiği ve çalışmanın gelişimini etkileyici kılan mizah, üzüntü, gerçekçilik, fantezi, rüya, prosaik, abartı, tezat, vahşi ve lirik gibi 1001 ikilemi sakinleştirici ve dengeleyici bir unsuru olarak algılamalı ve kavramlar üzerinden yakalamaya çalışmalıyız.
Çünkü orjinali piyano için yazılmış bu eser en sıra dışı müzikalitede çalınması ve dinlenmesi gerekiyor.
YORUMLAR