250. yılında Beethoven'la "Senfonik Konser"

Hiç şüphe yok ki klasik müzik denildiğinde hepimizin aklına gelen ilk besteci o kızgın bakışları ile tanıdığımız Beethoven'dır. "5. Senfoni"sinin unutulmaz muhteşem "ta ta ta taaaa"ezgisi çocukluğumuzdan itibaren hep kulaklarımızda hep vardır.

Okul hayatımızda mutlaka “Kardeş olun ey insanlar bunu ister Tanrımız” dizeleri ile koroda şarkılarını söyleyip, blok flütümüz de bu ezgiyi çalışmışızdır.

Herkes bilir Beethoven genç yaşta sağır olmuştur, ama buna rağmen en güzel eserlerinden biri olan "Ay Işığı Sonatı"nı bestelemiştir.

2020 yılı bu çağını en sıra dışı bestecisinin insanlığa bahşettiği ölümsüz eserlerin yaratıcısı Beethoven'ın 250. yılı olarak kutlanacaktır. Tüm klasik müzik dünyasında "2020 Beethoven Yılı"na dair hazırlıklar son hızla devam ederken 2019 güz dönemi itibari ile dünyanın dört bir yanındaki konser salonları bestecinin 250. doğum yılını kutlayan özel konser ve etkinliklere ev sahipliği yapmaya başladılar bile...

Aralık 2019'dan başlayan ve 2020'nin Aralık ayının sonuna dek başta Beethoven'ın doğduğu Bonn şehrinin sahneleri olmak üzere, tüm dünyada kutlamalar besteci adına yapılacak. Klasik müziğin var olduğu tüm dünya kentlerinde en ünlü şeflerin, solistlerin ve orkestraların katılımıyla bestecinin yapıtlarının icra edileceği konserler ve Beethoven adına yakışır festivaller planlanmakta.

İstanbul Devlet Opera - Balesi'de (İDOB) 2019 - 2020 sezon programında "Beethoven'ın 250. Yılı"na istinaden bestecinin eserlerine geniş yer vererek klasik müziğin dahisine olan saygılarını, kurumun görkemine yakışır konserler ve etkinlikler ile kutlayacaklarını tüm klasik müzikseverlere buradan duyurmak isterim.

İDOB 22 ve 23 Kasım'daki sezon açılış konserinde Beethoven'ın unutulmaz eseri "9. Senfoni" & İDOB Orkestra & Korosu"nun harikulade "Koral Fantazi" performansları ile taçlandırdığı 2 harika konsere imza atan İDOB, Beethoven yılına böyle merhaba demişti.

Sezonun ikinci Beethoven konseri Süreyya Operası'nın büyülü ortamında salonun içini Beethoven'ın eşsiz müziği ile dolduracak "Senfonik Konser" ile devam ediyor.

Konser Beethoven'ın her saniyesinde (kimin eseri olduğunu bilmeden dinleseniz bile) Beethoven dinlendiğinizi size hissettiren besteciye özgü yapısıyla Goethe'nin tiyatral oyunu Egmont'dan esinlenerek yazdığı "Egmont Üvertür"ü ile açılışını yapacak.

Ardından İDOB'un solist olarak sahnelerde daha çok görmek istediğimiz ve gerek başkemancı performansı ile olsun, gerekse nadir solist olarak icra ettiği eserlerde dinlemeye doyamadığımız Oleksandr Samoylenko orkestrasına solist sanatçı olarak geceye damga vuracak bir performans ile salonu dolduran dinleyicilere harika bir Beethoven icrası gerçekleştirecek. Baş kemancı Samoylenko'nun icra edeceği Beethoven'ın tek ve eşsiz "Keman Konçertosu", keman eser literatürünün en seçkin eserlerinden biri olup dünyanın en ünlü keman virtüözlerinin repertuarlarının en prestijli eserlerindendir.

Oleksandr Samoylenko kimdir?

Sanatçı Oleksandr Samoylenko 1968 yılında Ukrayna doğumlu ve girdiği "Kiev Devlet Konservatuarı"ndan 1995 yılında mezun olmasının akabinde aynı yıl 3 yıl sürdüreceği "Kiev Devlet Senfoni Orkestrası" başkemancılığına getirilmiş. Sonrasında sanatçı 1999 yılında sanatçı solist ve başkemancı olarak dünyanın dört bir yanında konserler vermesinin akabinde İDOB'a başkemancı olarak atandığı görevini 20 yıldır başarı ile sürdürmektedir.

Samoylenko'dan 2 sene önce yine Süreyya Operası sahnesinde dinlediğim Vivaldi'nin 4 Mevsimini ne denli coşkulu çaldığını, güçlü tekniği ile havada oluşan reçine dumanı enstantanesi ile gözlerimin önünden gitmeyen bir konser olarak hafızama kazınmıştır. İşte o akşam yine aynı coşkuyu yaşayacağımız bir "Beethoven Keman Konçertosu" performansı siz değerli klasik müzikseverleri bekliyor olacak.

Bu gecenin finali ise başarılı şef Zdravko Lazorov yönetimindeki İDOB Orkestrası'nın "Beethoven 4. Senfonisi" seslendirilmesiyle yapılacak.

Tüm İstanbullu klasik müzikseverleri İstanbul Devlet Opera- Balesinin Beethoven'ın 250. yılını kapsamında gerçekleştireceği bu 2. muhteşem konsere davet ediyorum.

Ve yazımı büyük besteci Beethoven'ın şu deyişi ile bitirmek istiyorum:

"Özgürlük ve ilerleme sanat dünyasında da evrensel yaratılışta olduğu gibi amaçtır"

Bu amaçtan sapmadığımız ve saptırılmadığımız bir dünyada sonsuza dek yaşamak dileğiyle bir sonraki yazıma kadar “klasik müzikle kalınız…”