Kendi gerçekliğini yaratmak

Sevgili Kardeşim,

Bugün sana büyük bir hayalini gerçekleştirmiş kardeşin olarak, küçük bir sır vereceğim. Sır dediysem aslında herkesin bir şekilde bildiği ama uygulayamadığı için inanmamayı seçtiği kadim bir öğreti…


Kendi gerçekliğimizi yani yaşamak istediğimiz hayatı yaratabiliriz. Hatta çok büyük oranda bunu öğrenebilmek için buradayız!


Biliyorsun, on gündür kafam bulutlarda dolaşıyorum. Nasıl dolaşmam? Uzun zamandır sabırla beklediğim, olacağından bir gün bile şüphe duymadığım bir hayalim gerçekleşti. Hatta iki yıl kadar önceki yazımda buradan sana seslenmiş, “Biliyorum olacak ve ben buradan duyuracağım demiştim”. Ve öyle de oldu.


DENİZ’İN ORMANI adlı ilk romanım yayınlandı ve satışta. Ben harika zamanlardan geçiyorum. Satıyor mu falan onunla pek ilgilenmiyorum. Şu an beni en çok mutlu eden şey, hayalimi yaşıyor oluşum. Kim bilir kaç kez bu sahneleri zihnimde evirip, çevirip defalarca yaşadım! Kim bilir kaç kez yaşadığım bu anları BİR’in ve BÜTÜN’ün hayrına olacak en doğru zaman için diledim? Hah işte püf noktası da burada… İyi dinle!


Nasıl oldu peki?


Birinci adım, gerçekten ne istediğini bilmekten geçiyor kardeşim. Kesinleşmiş bir niyetin gücünü her zaman yazıyorum. Niyet koyarken de temiz bir kalple kendimize ve bütüne hayrı olacak şekilde istemeyi alışkanlık haline getirmeliyiz. Örnek olarak benim zengin olmamın benden başka kimseye faydası yoksa, büyük ihtimalle bu niyet kabul olmayacaktır. Ya da olsa bile sonucu hayırlı olmayacaktır.


Ben birinci kariyerimi, hayatımı anlamlandırmadığı ve yeteneklerimi onurlandırmadığı için bırakmış ve bir yola çıkmıştım hatırlarsan ve o yola çıkışımda kendi kendime bir söz vermiştim:


“Eve yazar olarak dönmek istiyorum” diye yazmışım. Yıl 2015’ti. Evet kardeşim benim ara ara günlük tutma, niyet ve duygularımı yazma alışkanlığım var. Hep vardı. Eskiden yazar yazar atardım. Sonra bunları saklamaya ve ara ara okumaya da başladım. Beni bana hatırlatan niyetlerim…


Zamanla katıldığım çeşitli kişisel gelişim atölyelerinde ritüellerle çalışmayı, niyet koymayı, vizyon tabloları yapmayı ve çekim yasasını çalıştırmayı da öğrendim. Bence internette aratan her kardeşim de benzer bir sürü metot bulacaktır. Bazıları bunlara saçmalık diyor ve olayın özünü anlamaya asla çalışmıyor. Ben bugün burada bütün bu çalışmaların altında yatan mantığı anlatmaya çalışacağım.


“Benim dileklerim niye gerçekleşmiyor?” diye soranlara:

Öncelikle tüm bu ritüelleri, niyetleri yapmasına rağmen dilekleri gerçekleşmeyen kardeşlerim için kendi penceremden açıklamalarımı yazayım. İster inanırsın ister saçma bulursun, seçim senin sevgili kardeşim. Defalarca bazı konuları yazdığım için detaya girmeden aşağıda bir kontrol listesi paylaşıyorum:

  • Kendi hayrına olmayacak şeyleri istemek

  • Bütünü gözetmeden sadece egosal isteklere odaklanmak

  • İnanç eksikliği

  • Niyetini hayallerle besleyememek

  • Emek vermekten kaçınmak ve sadece bir çocuk gibi istemek!

  • Titreşimini yükseltmediği için niyetiyle aynı frekans seviyesine gelememek

  • Öğrenilmesi gereken bazı dersler varsa sabırla içinde duramamak

  • “NE OLURSA OLSUN, BİR’in ve BÜTÜN’ÜN EN YÜKSEK HAYRINA OLUYORDUR” kuralını içselleştirememek

  • Teslimiyeti tam anlamıyla idrak edememek

Önce olumsuzu anlattım ki kafanda yerleşmiş, yanlış çekirdek inançların varsa onları bir eleyebil istedim kardeşim. Belki kelimelere takıldığın dogmaların da var. Ben “gerçeklik yaratmak” dediğimde bunu şirk koşmakla karıştırıyor da olabilirsin. Eğer burası kafanı kurcalıyorsa bak ne diyeceğim; Yaradan bizlerin varlığı üzerinden en güzel esmalarını açığa çıkartmıyor mu? Eğer BİZ o Kaynak’tan bir parçaysak belli oranda bazı yetilerimiz olması gerekmez mi? Yaradan en çok da bizlerin yaratıcı eylemleriyle açığa çıkıyor bana göre. Eğer öyle olmasaydı değeri herkesçe onaylanan sanat eserleri karşısında ortak bir beğeni gösteremezdik. Çünkü o eserlerden bize yansıyan Tanrısallık’ı beğeniyoruz aslında. Yaratıcı işler, içimizde en çok hasretini çektiğimiz BİR olma duygusuna taşıyor bizi. Buradan hareketle eğer birer yaşam ustası olmak istiyorsak gerçeklik yaratabilmek, hayatımızı şekillendirebilmek, doyumda ve faydalı bir hayat yaşayabilmek de mümkün olmalı. Çünkü bizlerin özgür iradesi var. Bu o kadar değerli bir hediye ki kıymetini anlamak bu bahsettiğim yetenekleri uygulamaya geçirmekle mümkün. Çünkü ancak kendi en yüksek potansiyeline ulaşabilen bireyler Yaradan’a yaklaşma konusunda yol alıyorlar.


Maneviyat yoksunu hayaller nefsimizin ihtiyaçlarını gidermenin ötesine gidemeyeceği için bazen gerçekleşmiyor bile. Kim ki nefsin ötesinde bir yüksek idealin, birliğin hayrını gözetiyor, bilinçdışı dahi olsa böyle bir yaşam sürüyor, tüm yaşam tarafından desteklenip yolları açılıyor. O yüzden temiz hayaller kuralım ve onları sürekli besleyelim.


Zihin tekrarlarla öğreniyor ve hayatımızın bilinçli sandığımız birçok kararını aslında bilinçdışımız yönetiyor. Beynimiz ne gerçek, ne hayal tam da ayırt etmiyor. Demek ki hayallerle zihnimizi programlayabilir ve kendi programımız içinde bir hayat kurgulayabiliriz.


Ben böyle gördüm, böyle deneyimledim, böyle yaşadım. Bilimsel kaynaklardan da bunu okudum, dinsel kaynaklardan da. Ya da ben böyle anladım diyeyim.


Ve tüm bu kazanımı seninle paylaşmak istedim canım kardeşim.


Bugün bir söz ver kendine;

İlk önce gerçekten ne yapmak istediğini bulacaksın. Sonra bunu neden yapmak istediğini araştıracaksın ve bunun için emek vermenin nasıl mümkün olduğunu gün gün hayal ederek hayatına çekeceksin. Bugün bu çalışmalara başlarsan eminim ki altı ay sonra hayatın bambaşka olur. İnan bana, çünkü geçtim o yoldan. Bilinçsiz, farkındalıksız önüne geleni yaşamakla, farkındalıklı seçimler yapmak arasında dağ gibi fark var.


Bu arada ritüeller, görsel çalışmalar ve diğerleri sana iyi geliyor ve yolunu eğlenceli hale getiriyorsa, kimin ne dediğine bakmadan yap lütfen. Çünkü içinde keyif olmayan hiçbir çalışma da evren tarafından onurlandırılmıyor. Keyifle yaşa bu süreci. Kolaylıkla olabilmesi için neler mümkün? Sor kendine bunları.


Şimdi geri dönüp yolculuğuma baktığımda neden bazı şeylerin tam da ŞİMDİ olması gerektiğini de anlıyorum ve içim minnetle dolup taşıyor. İyi ki ben benim ve sen sensin kardeşim. Ve iyi ki BİZ aslında BİR’iz.


Tüm kalbimle

Kardeşin Nihan



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.