Yengeç burcunda Dolunay: Duygusal katarsis
Genelde dolunaylar olaylı geçer. Dolayısıyla sevilen, aranan dönemler değildir. Yine de dolunaylar, hayatımız ve hayatımızdaki insanlara dair gerçeklerin ortaya çıkması, böylece ilişkilerin şeffaflaşması ve insanların birbirine duygusal ve düşünsel anlamda çıplak olmaları için bir fırsat yaratabilir. 25 Aralık saat 13:11’de Yengeç burcunun 3. derecesinde gerçekleşecek dolunay ve ertesindeki birkaç gün hayatımızda duygusal kırılmalara işaret ediyor. Dolunaydan öncelikli olarak etkilenecek burçlar ise; Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak. Bu burçların 2 ve 4 dereceleri arasında gezegenleri bulunan kişilerde, dolunayın tesirinde kalabilirler.
Gerilim yükseleceği için, kontrolümüzü kaybetmeye yatkın olur, sonuçlarını düşünmeden duygusal kararlar alabiliriz. Aslına bakarsanız, dolunay evresi son iki haftadır hayatımızda olup biten şeylere dair bir nevi sonuç dönemidir. Eğer dolunay zamanında hiddetli insanlar ve negatif gelişmelerle yüzleşiyorsanız veya ayrılıkların eşiğine geliyorsanız, bu durum son 2 haftadır içinizde biriktirdiğiniz öfkenin, sıkıntının, dile getiremediğiniz ve inkar ettiğiniz her şeyin bir yansıması olarak vuku buluyor demektir.
Öncü burçlardaki dolunaylar, sabırsız davranışlarla ilgili bulunur. Dolunay haritasındaki Merkür Mars karesine de bakarsak, sözel ve tavırsal hatalara yatkın olacağımız öngörülebilir. İçinde bulunduğunuz durumu enine boyuna tartmadan dürtüsel davranmaktan kaçınmanızı öneririm.
Aile bağlarımız, özel ilişkilerimiz ve sosyal statümüz yönünde güvence arayacağımız, kendimizi güvende hissedemediğimiz zaman ise kurduğumuz köprüleri güç savaşları, kıskançlık, aşırı hassasiyet gibi duygularla yıkabileceğimiz bir dolunay arifesindeyiz. Aynı zamanda gerçeklik duygumuzu sarsan güçlü ihtirasların esiri olabilir, aniden planlanmamış bir ilişkiye başlayabilir, yer ya da iş değişikliği yapabilir, kaybettiğimiz eşyalara ya da insanlara rastlayabiliriz.
Yengeç burcundaki dolunay, evini özlemek, gerçekten ait olduğun yeri ve insanları aramaktır. Kimleri aile olarak görüyorsunuz? Kendinizi kime ve nereye ait hissediyorsunuz? Yaşadığınız yerde kendinizi güvende hissediyor musunuz? İşiniz veya ortağınız size ne kadar güven veriyor? Hangisi önceliğiniz, iş mi aile mi? Sevgiliniz size sarıldığında kendinizi evinizde gibi hissediyor musunuz? Hayatınızda nelerin değişmesi gerekiyor? Kendinize karşı ne kadar samimisiniz? Uzun zamandır açlığını hissettiğiniz ve doyurulmasını beklediğiniz o duygu nedir? Ruhunuza sığınabileceği bir kuytu ararken, başkalarına da sığınak olmayı başarabiliyor musunuz? Bu gibi sorular kafanızı meşgul edebilir. Fakat bu sorulara tepkisel değil, serinkanlılığımızı muhafaza ederek cevap bulmamız lazım. Tutunmamıza değecek ve bırakmamızı gerektirecek şeylerin neler olduğuna karar vermeliyiz!
Eğer bir süredir bastırdığınız, sakladığınız duygularınız varsa, dolunayın baskısıyla bu duyguların tümü içinizden taşmak için bir çatlak arayacaktır. Seviyormuş ya da sevmiyormuş, istiyormuş ya da istemiyormuş gibi davranmak bir hayli zor gelecektir. Hayatınızın bu evresinde, artık sahteliğe yer vermeyecek biçimde yeni bir sayfa açmak isteyebilirsiniz.
Yengeç içimizdeki büyümek istemeyen çocuğun naif hataları da olabilir. Fakat yılın Oğlak dönemi, büyümemizi ve sorumluluk almamızı gerektiriyor. Kendinize insanları koşullu mu yoksa koşulsuz mu sevdiğinizi sormalısınız. Bağımlı mı yoksa bağımsız mı olmayı tercih ediyorsunuz? Bu soruların cevabına göre gelecekte sizi bekleyen bir ödül ya da bedel olabilir.
Dolunayla birlikte, koşul ve koşulsuzluk, aile ve kariyer, çocukluk ve olgunluk arasında denge inşa etmemiz gerekiyor. Geçmişte yaptığımız hataları tekrarlayarak değil ama geleceğimizi yeniden tasarlayarak yola devam etmek akıllıca ve zamanın kalitesine uygun bir tavır olacaktır.
Kendinizi öfke, nefret gibi olumsuz ve taraflı duygulardan arındırabilirseniz, Yengeç dolunayı size müthiş bir sezgisel berraklık kazandırabilir. Dolunay derinlerinizde gömülü bütün incinmişlikleri yüzeye taşıdığında bile, sevdiğiniz insanlara ne kadar incindiğinizi haykırmadan, kırgın olduğunuz için incitmeden önce, onlara sarılmayı deneyin ya da size sarılmalarına müsaade edin. Böylece gözyaşlarının her zaman acı vermediğini, çoğu zaman sevginin şifasını taşıyan mucizevi bir dil olduğunu fark edebilirsiniz.
Cesaret ve umutla...
YORUMLAR