Transit Satürn Güneş kavuşumu: Kendi dağın olmak

Koçlar, Satürn - Güneş kavuşumuna hazır mısınız?

Satürn 2023'ten bu yana Balık burcunda ilerliyor. Balıklara artık kaçınılamayacak gerçekleri, belirsizliklerin yükünü, hayallerin sınırını gösterdi. Artık bu dönem sona eriyor. Balık burcu son dersini tamamlamak üzere.


2026'da Satürn Koç'a geçtiğinde sahne değişecek. Koç'un hızına sabır, cesaretine sorumluluk, bağımsızlığına yapı eklenecek. Koç burçlarını 2 sene boyunca başladığını sürdürmek ve temele oturtmak için sınayacak.


Kendi yolunu taş taş örmeye, kendi dağını inşa etmeye hazır mısın?


Satürn'ün aynasında

İnsan kendini çoğu zaman iplerinin başkalarının ya da kaderin elinde olduğu bir kukla gibi görmeye meyillidir. Gezegenleri suçlamak kolaydır. Böylece acının kaynağı bizden uzaklaşır. Oysa gökyüzü bizi cezalandırmaz. Yalnızca hayatımız boyunca verdiğimiz kararların, ertelediğimiz adımların, sakladığımız arzuların yansımasını sunar.


Transit Satürn'ün Güneş'e dokunuşu acımasız değildir. Satürn kaçtığımız hakikatleri görünür kılar. Zamanı daraltır, sonucu yoğunlaştırır ve önümüze bırakır. O anlarda hayat bize "Bunları sen kendine ettin" demez ama, "Buna artık bakmalısın" der. Ve biz ister istemez Satürn'ün aynasına bakmak zorunda kalırız.


Zamanın ince hesabı

Bir kriz yaşandığında sanki gökten inmiş bir ceza gibi algılarız. Oysa ortaya çıkan krizler yılların birikimidir. Ertelemeler, cesaret edilemeyen başlangıçlar, içten içe bilip de yüzleşmediğimiz korkular. Satürn'ün zamanlaması tesadüf değildir. Biz sadece duvardaki çatlakları duvarlar yıkılana kadar görmek istemeyiz.


Vardığımız bu yeni eşik bizden henüz var olmayan bir versiyonumuzu ister. Taşın altına elini koyarken canın yanar, yorulursun, "Bu aşama olmadan geçemez miyim" dersin. Satürn'ün cevabı nettir. "Hayır, çünkü bu acı ve tam da bu duygular seni yeniden inşa edecek."


Güneş ile Satürn'ün hesaplaşması

Güneş "Parla" der, Satürn "Önce kanıtla"diye fısıldar. Bu açı çoğu zaman ilişkilerde de aynalanır. Sen yükü taşıyan Atlas gibi hissederken karşındaki daha hafif, daha sorumsuz, belki de çocuksu kalabilir. Bu karşıtlık seni yorar ama aynı zamanda sana en büyük dersini verir. Gerçek otoriteyi dışarıdan değil, içeriden kurmak.


Satürn hep aynı şeyi söyler. Başkasının omuzlarına bıraktığında yükünün taşınıp taşınmayacağından asla emin olamazsın. Sadece senin taşıyışın kalıcıdır. Yükünden sen sorumlusun. Bu acı hayal kırıklığı ve yalnızlıkla dolu bir derstir. Ama aynı zamanda bu dersle kök salmayı ve kendinden sorumlu olmayı öğrenirsin.


Kendi kayana dönüşmek

Hayat sana kolay onaylar değil, ağır beklentiler vermiş olabilir. Eksik otoriteler, kalbini kıran baba hikayeleri, erken yaşta yüklenmiş sorumluluklar. İlk nefeste dünya ağır gelmiş olabilir. Ama işte o ağırlık omurganı biçimlendirdi. Sana krallığın anahtarları verilmedi belki ama kendi kaleni kuracağın taşlar ellerine bırakıldı.


Başlangıçta hep camın dışında, başkalarının ışığına bakarken bulursun kendini. Ama yılmazsan evi sen kurarsın. Ve bir gün başkaları ışığını görmek için senin etrafında toplanır.


Hayal kırıklığının hediyesi

En büyük güç çoğu kez hayal kırıklığından doğar. Terk edilişlerde, tutulmayan sözlerde, düşülen boşluklarda. Orada kendi kayana dönüşmeyi öğrenirsin. Bu hal kahramanca olduğu kadar hüzünlüdür de. Çünkü içinde hâlâ birilerine bir yerlere güvenle yaslanmayı arzulayan bir yan vardır. Ama artık bilirsin. Dayanak dışarıdan değil, içeriden köklenir.


Ve işte o an dünyaya bakışın değişir. İnsanları sadece hayal kırıklığı yaratan gölgeler gibi değil, eksikleriyle birlikte değerli varlıklar gibi görmeye başlarsın. O zaman zorladığın ama bir türlü açılmayan kapılar kendiliğindenaçılır. Yıkımın ardında büyüme, bağ kurma ve gerçek yakınlık imkânı belirir.


Satürn'ün en sert dersi

Satürn seni ezmek için değil, seni kendi otoriteni kurmaya zorlamak için gelir. İnsanlar senden sorumlu olmakta başarısız olduklarında, hayal kırıklıkları arttığında hep aynı mesajı önüne çıkar. Başka kimse gelmiyor. Ama sen buradasın. Ve işte bu her şeyi değiştirir.


Ya gezegenler başımıza gelenlerin sebebi değil de aynasıysa. Ya yılların seçimlerini, ertelemelerini, kaçışlarını ve gizli arzularını sessizce yansıtıyorlarsa...


Güneş, özümüz ve canlılığımız, kadim bilge Satürn'le buluştuğunda bu sıradan bir karşılaşma değildir. Bu benliğin büyümeye çağrılmasıdır. Güneş–Satürn kavuşumu karesi ya da karşıt açısıyla doğmak, içinde doğar doğmaz susturulmuş kahramanın mitini taşımaktır. Zamanın ağzından, kurtulup kendi ışığını görebilmek için hayatta kalması gereken çocuk olmak.


Ama unutma. Helios onay peşinde koşmaz. Apollon ışığı için özür dilemez. Güneş varlığını sorgulamaz. Sadece parlar. Senin de ışığını kısmadan, başkalarının onayına sığınmadan var olman gerekir.


Çünkü yaşadığımız sürece her yerde yıkılan kuleler, kırık sözler, hayal kırıklıkları olacak. Eğer sen kendini sahiplenmezsen hayatı hep bu çatlak mercekten görmek zorunda kalırsın. Ama sahiplenirsen işte o zaman ışığın senindir. Ve ışığını sahiplendiğinde başkalarının gözünde de dünya başka bir yer olur.


Nihayetinde Satürn Güneş transitinin ödülü havai fişekler ve gürültüyle kutlanan zaferler değil, omurganın içine işleyen sessiz bir onurdur.


Cesaret ve umutla...




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.