Kasım ayında sürdürülebilirlik adına ne yapmalı?

Geçtiğimiz hafta iki tane üniversiteye gittim. Önce kendi mezun olduğum okula, Boğaziçi’ne. Mezunlar günü olduğu için çocuklarım ve üniversiteden en yakın arkadaşımla yıllar önce zamanımızın çoğunu geçirdiğimiz çimenlerde, dersliklerde dolandık.


Bilgisayar laboratuvarının önünden geçerken o zamanki teknolojiyi andık. Disketle okula ödev taşıdığımız, memory sticklerin ilk çıktığınde “havalı” sayıldığı, akıllı telefonların henüz olmadığı günler.


Geçen yılları ve aldığım kararları gözden geçirdim tabii sonra hayatın bir akışı olduğuna ve olmam gereken yerde olduğuma bir kere daha ikna oldum.


Ertesi gün rotam Eskişehir’di, Anadolu Üniversitesi gençleriyle buluşarak sürdürülebilir yaşamı bir kariyer olarak seçmeyi konuştuk. Benden önce sahnede birçok önemli isim vardı ama ben o gün trenle vardığım için bir kişiyi dinleme şansı buldum. Şansıma o da Türkiye’nin yerel kahve zincirlerinden birinin pazarlama müdürüydü. Beraber Kahvem termosta hareketini konuştuk. Onların da termosla gelenleri desteklediğini bilmek günümü daha da renklendirdi.


Eskişehir’deki konuşmamı şöyle bitirdim: Ben sürdürülebilir yaşamı anlatırken kendime bir de amaç edindim, dünyayı bardak bardak kurtarmak.


Gerçekten de #kahvemtermosta ile her gün birkaç kişinin daha (içi plastik kaplı, geri dönüşmeyen) karton bardakları kullanmamaları için aklına girdiğime inanıyorum. İlk kez okuyanlar için hatırlatmak isterim, kahvemtermosta bir sürdürülebilir yaşam hareketi.


Amacım sık sık al-götür kahve alanların ya da bir kafeye giderek kahve içen kişilerin karton bardak yerine termoslarını (oturacaklarsa mekanın fincan ya da kupalarını) kullanmaları böylece karton bardak çöpü çıkarmamaları. 2019’un Ocak ayında başlayan bu hareket günden güne büyüdü, büyüyor. Bugün Türkiye’nin 20’den fazla ilinde 200’ü aşkın kafe bu harekete destek veriyor. Bu hareketle, destek veren herkesle büyük gurur duyuyorum.


İstiyorum ki herkes kendine bir alan belirlesin. Bir başkası konsantre ürünleri taksın aklına, diğer biri bez çantaları, başka biri temiz kozmetiği. Böyle böyle sürdürülebilirliği popüler bir sözcük olmaktan ileriye taşıyalım hep birlikte.


Polyannacılık mı? Belki de. Ama benim elimden ne gelir ki diyerek kenarda beklemek daha anlamlı değil mi harekete geçmek? Dünyanın gidişatını görürken ben ne yaparsam boş demek yerine bildiğini anlatmak, uygulamak gerekmez mi?


Kasım ayının henüz başındayız. Bu ay bir ucundan tutmak bir yerden başlamak isterseniz size de 3 tane önerim var.


1. Bu ay daha önce denemediğin atıksız bir ürüne şans verin. Mesela katı şampuan çok iyi başlangıç. Katı şampuan çok ileri seviye derseniz vücut yıkama jeli yerine katı sabun ya da el yıkarken sıvı sabun yerine katı sabunla da başlayabilirsiniz.


2. Evde bir tur atın ve bozuk ve tamir edilmeyeceği belli olan şeyleri eleyin.


3. Daha önce denemediyseniz bu ay haftalık ya da 3-4 günlük yemek planları yapmayı deneyimleyin.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.