Kusursuz biber dolması ve emzirmeyi konuşmak...

Teyzeler, anneanneler, komşular sağolsun; bir sürü kadının arasında büyümüş şanslı çocuklardanım. Bazı meseleler konuşulurken kapı dışarı edilmeme fena halde bozulsam da, onlarlayken zamanımın çoğunu keyifli geçirirdim. Sonra araya ergenlik girdi, öfleyip pöflemeye başladık elbette ama şimdi hala özlerim o her şeyin konuşulduğu arka oda sohbetlerini.

Öyle eskisi gibi bir anda toplaşıverdiğimiz pek az oluyor artık. Sürekli söylüyorum ve herkese öneriyorum, hemcinslerimizle daha çok vakit geçirmeliyiz diye. Peki niye?

Zamanın bizi yalnızlaştırmasını keyifsizce izlerken, yeni teknolojiyle boşlukları doldurmaya uğraşıyoruz. Şöyle afili bir sofra hazırlamak için artık anneden teyzeden yardım almamıza gerek kalmayabiliyor, bilgiye ulaşmak her zaman olduğundan daha kolay. İsterseniz eski kafalı deyin ama internetten bulduğum kusursuz biber dolması tarifini annemin tarifine değişemiyorum ben hala.

Eskiden, yüz yüze daha çok bir araya geldiğimiz zamanlarda, bir şeyleri daha iyi yapmanın püf noktaları, öyle ya da böyle, bir şekilde kulağımıza gelirdi... Bildiğim öyle şeyler var ki, sanki doğuştan aklıma kazınmış.

Şimdilerde mesela, “duymuştum” demiyorum da “bir yerlerde görmüştüm” diyorum. Bilgiyi görerek elde ettiğimiz bu çağda, artık facebookta mı, haber sitesinde mi, bir yerlerde görüyoruz da aklımızda kalıyor bazı şeyler. “Kusursuz biber dolması... Hah görmüştüm evet, şöyle yaparsan daha iyi oluyormuş!”

“Duymuştum”lar tarihe mi karışıyor yani? Artık yanı başımda kimse konuşmayacak mı en özel biber dolması tariflerini?

Hadi bu dolma. Ne yapar eder buluruz bir yolunu, dener yanılır çözeriz kusursuz tarifi de.

Bazı mevzuların daha acımasızca duyulmaya ihtiyacı var. Duymazsak yandık. Birisi kolumuza dokunup anlatmazsa bilemiyoruz.

En özel, en mahrem mevzular mesela... Doğumdan korkan bir kadının google’a “doğum hikayeleri” yazıp aratması mı daha iyi, bildiği güvendiği kadınların doğum hikayelerini ilk ağızdan dinlemesi mi?

Sütüm gelmiyor diye dertlenen bir anne pekala komşu teyzelerin saldırısına da uğrayabilir “eh gelmez tabii, şöyle yap böyle yap”larla... Ama bilgi kirliliğini seçme şansımız var en azından yüz yüzeyken. Kendimizi o teyzelere maruz bırakmama lüksümüz var.

Ama internette dolanır dururken gözünün ucuna “BUNLARI YAPMAYAN EMZİREMİYOR” galerisi takıldı mı naneyi yedin! (Nane miydi o dereotu muydu sütü artıran diye düşün dur artık...)

Yüz yüze iletişimin kıymetini biliyoruz da aslında. “Ay bu telefonlar çıktı çıkalı görüşemez olduk” serzenişleri bile sevimli kaldı şimdi. Çünkü artık sosyal medyada ne yiyip ne içtiğini dahi takip ettiğimiz insanlarla bırak görüşmeyi, telefonda bile konuşmaz olduk.

Bir sonraki kuşak, benden sonraki kız çocukları da o arka oda sohbetlerine dahil olabilsin, kadın kadına konuşulan meseleler yüz yüze samimiyetinde konuşulmaya devam etsin istiyorum... Hala bilemiyorum, çok mu eski kafalıyım yoksa sadece beceremiyor muyum sosyal ihtiyaçlarımı internetten download edebilmeyi?