Esra ile Marcia

“Bana cevap verme Behzat!”


Vay be, Esra’ya bak. Akut depresyon hastası, yumruğunun ve küfürlerinin sağı solu hiç belli olmadığı için herkeslerin pek bir çekindiği, kanun tanımaz bir kanun adamı, ‘halkın’ amiri Behzat başkomisere sus diyor, bana cevap verme diyor, bas bas da bağırıyor. Öyle aman aman bir endamı yok ama güzel kadın vesselam. Savcı da olmuş ya, karizmasından geçilmiyor. Olay yerinde o nasıl salınmakmış öyle, hele bir de akşam olunca saçlarını omzuna düşürür, rakısını içermiş; aman da ne havalı kadınmış.


Karakter güzel yazılmış da ondan öyle sevdalanmışız meğer Savcı Esra’ya.


Bir de karakteri ve kaderi Esra gibi kulun biri tarafından değil de, yaradanın bizzat kendisi tarafından yazılmış başka bir Savcı Hanım var, Marcia Clark.


Esra ile Marcia’yı Ankara’da orta halli bir caz kafede yan yana oturtalım da, biraz sohbet edelim hele kendileriyle. (Marcia çok kalamayacak. Sebebi birazdan anlaşılır.)


Marcia’nın saçı kısa, (şakayı siz tamamlayın), işi çok. Ülkesinde en çok tanınan, pek de sevilen sporcularından biri olan OJ Simpson’ın cinayetle yargılandığı bir davanın başsavcısı. Esra da Marcia da yeni boşandı ama Marcia, öyle Esra gibi saçlarını savurup rakı içmeye gidemiyor, işte, hem saçı kısa, hem de evde çocukları bekliyor onu.


Ülkedeki neredeyse bütün kameralar onun görev yaptığı mahkeme salonuna çevrildiğinde, Marcia’nın aklına üstünü başını düzeltmek gelmiştir, reflekstir, birileri bizi kaydetmeye kalktığında çoğunlukla düzgün görünmek isteriz. Marcia’nın düzgün görünüp görünmediğini düşünecek vakti pek yoktu, ancak çevresindeki gri takım elbiseli adamlar takımı gibi düzgün görünmemek gibi bir lüksü de yoktu. Kameraların arkasındakiler ilk fırsatta rüküşlüğünden, saçının saçmalığından, yüzünün boyasından bahsetmeye başlayacaktı bile.


Bizim Savcı Esra ise her nasılsa sabahki muntazam atkuyruğunu ve geceleri de buklelerini daima ışıl ışıl tutmayı başarmıştı. Kocası, çocuğu, derdi gücü yoktu. Adliye’ye gider, dosyalara bakar, olay yeri gezer ve Behzat’a bağırırdı; dolayısıyla akşamları rakı doldurup caka satmaya hem mecali hem de bolca hevesi kalırdı, her zaman kamera karşısına çıkmaya hazır olurdu.


Bulunduğu makamda işini yapabilmek, saygı görebilmek için ‘erkek gibi’ gözükmesi gerektiğini düşünen ya da bu yönde tavsiye alan kadın çoktur. Kurgusal karakterimiz Esra’ya duyulan hayranlık, onun hem ‘kadın gibi’ güzel, çekici olabilmesinden ve hatta mesai saatleri dışında işveli şekilde gülümseyebilmesinden, hem de ‘errrkek adam gibi’ Behzat amirimize kafa tutabilmesinden kaynaklanıyordu. Üstelik Esra, kimsenin sevemeyeceği bu kırılgan erkeklik timsali adama bir de aşıktı, onu sadece o ‘adam’ edebilirdi.


Zavallı Marcia’nın ise kimseye kafa tutacak kafası kalmamıştı. Eski kocası ona iftiralar atıyor, magazin programları ona ısrarla estetik tavsiyelerde bulunuyor; üstelik çarpık adalet sistemi ‘halkın adamı’ OJ Simpson’a dokunamadıkça, davasında da işler hiç iyi gitmiyordu. Esra adalete olan inancını yitirdiğinde Sakarya Caddesi’nde viskiyle stres atıp araya adam sokarken, Marcia gözü bağlı tanrıçaya arka bahçesinde, gece yarısı üst üste sigaralar yakarak ciğerlerini kurban edebiliyordu ancak.


Marcia ‘errrkek adam gibi’ olamamıştı, davayı da kaybetmişti zaten. Akşam çocuklarına bakıp bakamayacağının konuşulduğu bir duruşmada onunla alay edilmişti. Marcia’nın çok işi vardı, kimsenin ona hayran olacağı da yoktu. Marcia söylenmeye kalksa, dırdır ediyor olurdu.


Esra ise dişiliği ile erkek adamlığını muazzam bir dengeye oturtmuşluğuyla hem Behzat’ın, hem de seyircisinin kalbini fethedecekti. Esra söylenmeye başladığında, cümle er kişi karşısında boynunu eğerdi.


Şimdi Marcia’ya bir telefon geldi, çocukları yine buna ‘kitlemişler’, eve gidecek. Kurgusal Esra da, daha uzunca bir zaman, bu caz kafede, bizi biraz daha etkilemeye devam edecek.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.