Duygusal sermayeye yatırım yapmak…

Nasıl yapsam da kendi yolunu yönünü bulabilen, hayatta karşılaşacağı zorluklarla baş edebilen, mutlu ve mutluluk veren bir çocuk yetiştirsem? Bunlar, ebeveynlik üzerine kafa yoran her yetişkinin aklını kurcalayan binlerce sorudan yalnızca birkaçı...

Dünyaya gelmesine sebep olduğumuz küçük insana sağlık, güvenlik, vs. gibi temel ihtiyaçların yanı sıra kendi değerlerini, yargılarını oluşturmak için rehberlik etmemiz de gerekiyor. Bugün oluşturdukları değer sistemi onların ileride hayatlarını nasıl yaşayacaklarını, doğruyu yanlıştan ayırmalarını, motivasyonlarını, zamanlarını ve paralarını nasıl kullanacaklarını belirleyecek.

İşte bu yüzden onlara vermemiz gereken bir değerler bütünü var... Aldığımız hiçbir oyuncakla, hiçbir özel okul, dershane ya da bir spor becerisiyle yeri doldurulamayacak kavramlar bunlar... Hepimizin bildiği fakat üzerine düşünmek için çok fazla zaman harcamadığımız gerçek duygusal sermayenin yapıtaşları aşağı yukarı şöyle:

Doğruluk: Genç yaşlarda bu değeri kazanan çocuklar ileride doğru ve dürüst yetişkinler olacaklar. Yaşamdan daha fazla zevk alıp geceleri daha rahat uyuyacaklar.

Aile bireyleri: Aile hepimiz için güvenilir bir sığınak... Dengeli bir aile ortamı çocukların başarılı bireyler olarak büyümelerine zemin hazırlıyor.

Eğitim: Hayat boyu eğitim felsefesini edinen çocuklar daha etkin, kendini sürekli geliştiren, aydın bireyler haline geliyor.

Karşı cins: Çocukların karşı cinse saygı duymayı ve değer vermeyi öğrenmesi gerekiyor. Karşı cinse verdikleri değer, onların başarılı ilişkiler yaşamalarına yardımcı olacak.

Doğa: Sadece insanların değil, dünyayı paylaştığımız tüm canlıların hatta toprağın, ağaçların ve suların temel hakları olduğu bilgisi duyarlı bir çocuk yetiştirmek için çok önemli. Doğayla uyumlu bir şekilde yaşayan yetişkinler haline gelmeleri için bu hassasiyete küçük yaştan itibaren aşina olmaları gerekiyor.

Arkadaşlık: Küçük yaşlardan itibaren tanıdık ve bildik bir sosyal çevreye sahip olan çocuklar için hayat boyu arkadaşlık ilişkileri kurmak çok daha kolay olacak.

Azim: Yaşam zorluklarla dolu. Çocukların her problemin kolayca çözülemeyebileceğini öğrenmelerine yardımcı olmak çok önemli. Bu, onların zorluklarla karşılaştıklarında kolayca vazgeçmemeyi ve çabalamayı öğrenmelerini sağlayacak.

Adalet: Yaşam adil değil ve büyük ihtimalle hiç bir zaman da olmayacak. Ama çocukların yapılan yanlışlara boyun eğmemeyi ve denge kurmaya çalışmayı öğrenmeleri gerekiyor.

Duygularını ifade etmek: Sevinç, mutluluk, memnuniyet gibi hoşnutsuzluk, üzüntü, kızgınlık duyguları da hayatın parçası. Çocuklar kendi duygularını tanımayı ve ifade etmeyi öğrenirlerse ileride hayatla daha kolay başa çıkabilirler.

Özsaygı, özsevgi: Erken yaşlarda kendilerine değer vermeyi öğrenen kişiler, yaşamları boyunca özgüveni ve öz değeri yüksek kişiler olarak yaşıyorlar.

Bu kişiler kendi değerlerine saygı duyarlar ve kimsenin kendilerini olumsuz olarak etkilemesine izin vermezler. Çocuklar en çok diğerlerinin nasıl yaşadığını gözlemleyerek öğrenir. Çocuklarımıza sağlıklı değer yargılarını açıklamamız, onlarda bunu gördüğümüzde takdir etmemiz ama her şeyden önemlisi sağlıklı değerler için onlara model olmamız gerekiyor.