Ebeleri doğru istihdam etmek gerek!

Konuşmak, yazmaya benzemiyor.


Yazmanın tek kişilikliği içinde gönlümce kullanırken kelimelerimi, bir topluluğa konuşmam gerektiği zaman tutuluyorum...


Sanki tüm o kelimeler benden çıkmamış gibi elimde sıkı sıkı tuttuğum konuşma metnim ile alnımda süzülen terler arasında sıkışıp kalıyorum...


İşte geçen haftaki İzmir seyahatimde de böyle olacak sandım. Ebeler Günü etkinliğine katılmak üzere Ege Üniversitesi Ebelik Yüksekokulu’nun davetlisiydim.


Üniversitelilere konuşmak başka türlüymüş meğer. Karşımda pırıl pırıl meraklı gözlerle bana bakan gençleri gördüğümde kâğıtlarımı almadım elime; yüzlerine bakmak, onlardan aldığım güzel enerjiyi onlara yansıtmak istedim...


Onlara ne kadar önemli olduklarını; nasıl da kutsal bir iş yaptıklarını söylemek istedim...


Dilim döndüğünce anlattım bir şeyler...


Etkinlik bittikten sonra hayatımda gördüğüm en neşeli hocalarla beraber İzmir’deki son saatlerimi geçirmek üzere salondan ayrılırken 1. sınıf öğrencisi Gülşah Merve Yıldırım geldi yanıma...


Ebeler Günü ile ilgili bir mektup yazdığını söyledi ve tutuşturdu elime...


Şöyle diyordu mektubunda: “Bugün benim günüm, Bugün aslında benlik saygısını yitirmemiş tüm ebelerin, kadınların ve annelerin günü.


Tarihin en eski mesleklerinden biri olmasına rağmen çeşitli sebeplerle hak ettiğimiz değeri görebilmek, çalışma alanında asıl işimizi yapabilmek konularında mücadele veriyoruz. Biz ebeler ne hemşireyiz; ne de hasta bakım elemanı.


Değişen dünyada daha iyi şartlar ile çalışıp daha iyi hizmet vermek; bilinçli kadınların ve annelerin çoğalmasına, gelecek nesillerin sağlığına katkıda bulunmak adına doğumda aktif olabilmek istiyoruz.


Ebelik mesleğinin görev tanımı nedir?


Kadınla işbirliği içinde çalışan, gebelik, doğum ve doğum sonrasında tavsiye ve bakım desteği sunan; doğum eylemini kendi sorumluluğunda gerçekleştirebilen sağlık profesyoneli. Ebenin sunduğu bakım koruyucu önlemleri, normal doğumun desteklenmesini, acil durumlarda tıbbi müdahaleye yönlendirmeyi de içerir. Bunun yanı sıra, ebe yalnızca kadın için değil toplum için de bir sağlık danışmanı ve eğitimcisidir.


Son olarak insanlığın dünyaya açılan kapısında rol alan ebelere dünyada her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu vurgulamak isterim.


Tüm meslektaşlarımın Ebeler Günü kutlu olsun. ”Türkiye çalıştırdığı ebe sayısı bakımından Avrupa’daki ilk 5 ülkeden biri (43.301 ebe). “Boyuna değil işlevine bakmak lazım“ derler ya. Bu da öyle bir konu.


Türkiye’de ebeler kadınların normal gebelik takibini yapamıyor, evde doğum uygulanmıyor, doğumevleri tarihe karışıyor, doğum sırasında uygulanan ilaç dışı yöntemlerden hiç konu açılmıyor.

Ebeler ne doktor asistanı, ne hemşire, ne de hastabakıcılar. Hiyerarşik açıdan doktorların ya da hemşirelerin altında ya da üstünde de değiller. Onlar bambaşka bir zihniyetin temsilcisi...


Ebelik, doktorluğun aksine “hastalık” değil, “sağlık“ odaklı bir sistem. Anne bebek ölüm oranlarının en düşük olduğu Kuzey Avrupa ülkelerinde ebelerin gebe takibi ve doğumda ne kadar etkin olduğuna bakmak, bu sistemin işe yararlılığını kanıtlıyor.


Bizde de aile hekimliği gibi işleyecek aile ebeliği kurulursa anne-bebek sağlığında bir ilerleme kaydetmek mümkün olabilir ancak...


İşte 1. sınıf öğrencisi Gülşah’ın da mektubunda yazdığı gibi, konuştuğum tüm ebelerin dileği bu yönde...


Yüksek sezaryen oranlarını düşürüp normal doğumu yaygınlaştırmak isteyen Sağlık

Bakanlığı, eğer bu niyetinde ciddiyse ebelerin doğru istihdamını daha fazla ertelememeli.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.