Günlük pratiğinde ne var?
"Hayatta neyi pratik edersen ona dönüşürsün" diyor sevgili David Weinstock. Başlangıçta benim için anlaması zor bir cümle idi. David neyi pratik ettiğini söylediğinde ve David’in neye dönüştüğüne şahitlik ettiğimde anladım.
Cümle size nasıl geldi?
David Weinstock, Şiddetsiz İletişim uluslararası sertifikalı eğitmenlerinden. Türkiye Şiddetsiz İletişim Topluluğu'ndan yol arkadaşım sevgili Esin Erek’in organizasyonu ile David’in 5 gün, konaklamalı bir programına katılma imkanım oldu.
HTHayat sayfasında ilk defa katıldığım bir programdan direkt aktarım yapacağım. Niyetim farkındalıklarımı paylaşmak, kalbimden kalbine bir yol bulmak ve edinimlerimin sana da ilham olması.
Her gün neyi pratik ediyorsun?
Soru bu.
Çok basit bir soru di mi?
Her gün neyi pratik ettiğini anlamak için farkındalığını destekleyecek 4 soru var.
Gerçekten neyi önemsiyorsun?
Önemsediğimiz şeyleri çoğunlukla maddi şeyler sanarız. Evim olsun, arabam olsun, iyi bir işim olsun, bankada çok param olsun, bedenimde sağlık olsun, sevdiklerim iyi olsun, yanımda olsun gibi.
Oysa gerçekten önemsediğimiz, rahatlık, konfor, itibar, onur, saygı, maddi güvence, ferahlık, fiziksel sağlık, birbirine bağlar, gözetmek-gözetilmektir. Her bir insanın özlemi (gerçek bundan bambaşka olsa da) acısız, neşe dolu bir yaşamdır.
Zemininde ne var?
“Bu ne demek şimdi?” diye sordunuz mu? Ben sordum. "Bastığım zeminde toprak var" dedim. "İşte o toprakta hangi nitelikler senin için kıymetli?" dedi David. Düşündüm.
"Zemin dediği, önem verdiğimiz değerler, nitelikler. Bu değerlerin ne olduğunda netleşirsen ve bu zemine yerleşirsen adanmışlıkla, yaşamda bir şeyler dönüşmeye başlar" dedi.
Size, kendi değerlerinizle bağlantı kurmanız için, kendimden örnek vereyim. Benim zeminim, özenli bir dürüstlük, nezaket ve şefkat. Bastığım toprağın niteliklerinde bunların olmasını istediğimi hatırladıkça ilişkilerime bu odakla yaklaşıyorum. Bunu ne uğruna yapıyorum diye merak ederseniz; acının az olduğu, neşe dolu yaşam için ve ölümün tek hakikat olduğu bu yaşamda yakın, içtenlikli ilişkiler deneyimlemek ve huzurla ölmek için. Özenli bir dürüstlüğü, nezaketi ve şefkati bu niyetlerle zeminime alıyorum.
Hayatına nelerin anlam kattığının farkında mısın?
Hayatına neler anlam katıyor? Soru çok derin gelebilir. Çok derinlikli yerlere inmeden de soru ile ilişkilenmek mümkün. Öğrenmek, gelişmek ve derinleşmek benim hayatıma anlam katıyor. Deneyimlerimi paylaşmak, deneyimleri dinlemek ve deneyimlerden öğrenmek hayatıma anlam katıyor. Acıdan kaçmadan, acının gözünün içine bakmaya cesaret etmek ve deneyimlerimden edindiklerimi yazmak, çemberlerde paylaşmak benim hayatıma anlam katıyor. Zor deneyimler içinde olan kişilerin kendi biricik yollarını bulmalarına destek olmak da benim hayatımı anlamlı kılıyor.
Sen kendi hayatına anlam katan eylemlerin, seçimlerin farkında mısın? "Yaşadığıma değdi" diyecek neler yapıyorsun? Canlı yaşamın bir parçası olduğunu sana hatırlatacak neler seçiyorsun?
Daha fazla olmasını istediğin neler var?
Kendime sordum, yaşamımda bir molekül daha fazla olmasını istediğim neler var? Kendimle ve kişiler arası ilişkilerimde 1 molekül daha fazla istediğim değerler neler? Uyum, işbirliği, kolaylık, denge ve dinginlik.
Bunlar benim cevaplarım, sen de kendi cevaplarını, hayatında daha fazla olmasını istediklerini bulur musun?
Tüm bunları bir araya koyduğumda, bu yaşamda olma niyetimle, yolumla ve içimdeki canlılıkla bağlantıya geçebiliyorum.
"Bunlar ne işimize yarayacak, yaşıyoruz işte" diyenleriniz olabilir.
Kendisiyle ve kişilerarası ilişkilerinde derinlik arayanlara bu davetler ve elbette bir seçim. İlginiz derinlikte değilse, olduğunuz halinizle yaşamdan keyif alıyorsanız seçiminizde özgürsünüz ve eğer dilinizde hep şikayet varsa, dikkatiniz hep olmayanlardaysa, daha iyisinin peşindeyseniz ve o daha iyiyi nasıl yaratacağınızı bilemiyorsanız David’in dünyaya sunduğu bir anahtar. Bu anahtarlar kendi iç dünyanızın kapısını aralayabilir, o kapıdan içeri girebilir, sizi yaşamla bağlayacak olanı pratik etmeye başlayabilirsiniz.
"Her gün neyi pratik ediyorum?" sorusunun cevabını; şikayet etmek, mutsuzluk, yaşıyormuş gibi yapmaktan gerçekten yaşamaya, keyfe, neşeye dönüştürebilirsiniz.
Bunun yolu yukarıdaki sorularla başlıyor ve olmak istediğin kişiye dönüşmek için biraz emek, odak ve istikrardan geçiyor.
Ve elbette bedenle ilişki kurmaktan.
Öyle çok düşünüyor, öyle çok konuşuyor, öyle çok bilişsel/zihinsel eylemlerle zaman harcıyoruz ki, bedenimizde ne olduğunun farkına vardığımızda çok geç olabiliyor.
Oysa beden parçalarıyla konuşmak, midene, karnına, karaciğerine, bacaklarına ve kalbine "bugün nasılsın?" diye sormayı pratik etmek hem varlığımıza aracı olan bedene saygıyı hem de daha berrak bir zihinle yaşamda ilerlemeyi destekliyor.
Teşhisi 2011 yılında, ben 31 yaşında iken konulan genlerimdeki mutasyonlara bağlı bir hastalık teşhisi ile yaşıyorum. O günden bu zamana benim başıma bunun neden geldiğini anlamak için çok yol aldım. Dönüp bütün bunları bedenime sormayı Nisan 2024’te David Weinstock ile tanıştığımda idrak edebildim. Benim gibi sağlık meseleleri olanlara, çok düşünüp anlamak için yoldan yola girenlere, yolda kaybolanlara "pusula bedenle bağlantı kurmak" demek istiyorum.
“Bedeninizin fısıltılarını dinleyin, bedeninize güvenin, bedeniniz ona neyin iyi geleceğini bilir.” Bir süredir, içime doğan bu cümle ile yatıp kalkıyorum.
Dilerim David Weinstock yeniden Türkiye’ye gelir ve sizin de yolunuz onunla kesişir. O zamana kadar ne anlattığını biraz anlamak isteyen, kendi kendine bedeniyle bağlantı kurmak isteyen olursa yol arkadaşım Ece Cengiztekin’in Türkçe’ye çevirdiği İhtiyacın Olana Dönüşmek isimli bir kitabı olduğunu iletmek isterim.
Kitabı edinmek ve okumak, neyi pratik ettiğinize bakmanıza, beden parçalarınızla bağlantı kurmanıza destek olacaktır.
Anlamanın ötesine geçmenizi, bir inzivada David ile yolunuzun kesişmesini çok isterim.
Zeminine yerleştirdiği nezaket, özen, sevgi ve kabulü bedeniyle bütünleştirmiş, düşüncelilik ve tevazu ile topluluğa liderlik eden, bana öğrettiğiniz için teşekkür ederim diyerek her an aramızdaki ve topluluktaki deneyimi onurlandıran bir rehber tanıdım. Sizin de tanımanızı, hayatınıza katkı sunması için bir fırsat yaratmanızı çok isterim.
Katkı olması niyetiyle...
YORUMLAR