Sonbahar neşesi…

Sonbahar bütün güzelliğiyle geldi, küçük yağmurlarla, bulutlarla gölgelenen güneş, ortaya çıktığı anlarda parlak yatay, sıcacık ışıkla gösteriyor kendini dağlarda, ağaçlarda, çiçeklerde. Hafif nemli ortamda ara ara mantarlar bile bitti, yosunlar yeşermeye başladı. Cırcırların çoğu sustu, kalanların sesi ormanın derinliklerinden geliyor artık, kulaklarımız uyuşmuyor karşımızdakini duyalım derken, gündüzleri sessiz anlar geçirilebiliyor, şükür. Akşamları yeniden çorap-hırkaya geçiş yaptık, yazın uzağında durduğumuz ateşe şimdilerde yaklaşmaya başladık. En latif, en ılık, en dengeli havalar bu zamanlar, terlemenin son kalan halleri. Samanyolu’nun tepemizde, Büyük Ayı’nın batıda, Orion’un da artık sahneye buyur ettiği doğu ufkunda parladığı geceler, çekirgelerin gece şarkısı pürrrr pürrrr.


Ne güzellikler yaşandı yine bu yaz, ayışığı banyoları yapıldı, gündoğumları seyredildi, kimler kimler tanıştı, kimler şifalandı, biz şifalandık, aşılandık birbirimize, mayalarımız birbirine böylesi de karışırmış meğer. Ayrılmanın da kavuşmanın da kucaklaşması ayrı güzel, sonsuz şükür, ikisinin de içimi kabartan duygusu başka başka. Yeni canlarla kucaklaşmanınsa bambaşka bir duygusu var, yepyeni enerjiler ve kucaklaşan saf hallerimiz var, karmanın alıp yürümediği tertemiz sayfalar, ne büyük mutluluk insan insana, can cana, korkusuzca kucaklaşabilmek, en çok sevdiğim, sevgililerimin özlemi kalbime çöktüğünde onlarla sarıldığımı hayal ediyorum, kalp kalbe geldiğimiz anları.


54 yaşıma basmaya hazırlanırken kendimi yeni hayallerime de hazırlıyorum. Yeni ayla birlikte yeni niyetler de geldi, evrene yolladım bakalım, kendileri bulsun yolunu. Niyet ettiklerim de gelsin bulsun beni, ben yolumu yeniye çevirdim, kendimi her olasılığa açtım, şimdinin ılık-serin esintilerinin saçlarımı yüzümde nazikçe gezdirişi gibi tatlı tatlı birbirimize akalım benim için hayırlı olanla. Kalbimle ayaklarım aynı yöne gitsin yeter.


Gezme isteği gitgide yoğunlaşıyor, başka yerler, başka hayatlar, başka diyarlar, tek başına kalma, hayatını sürdürme... Bazen ürküyorum ama üstüne gitmek iyi oluyor azıcık, yoksayıyorum şu an o korkuyu. Yurtdışına bir kez çıkmış, onda da yanında eşlik eden arkadaşıyla gezmiş hallerimden sonra tek başına gezmeyi nasıl beceririm şu an bilemiyorum, yine de “göç yolda düzülürmüş”, onu biliyorum en azından. Bu bile yeter bana cesaret vermeye. Demek ki ilk fırsatta pasaport için başvurmalı.


Eskiden ata topraklarını merak ederdim, gezilesi-görülesi güzellikleri hayal ettiğimde kendimi oralarda gezinirken görmezmişim meğer, şimdi hayallerimin içinde ben de varım, sırtımda çantamla geziyorum, gördüklerime hayran hayran bakıyorum. Dün gece hayal kurarken işi o kadar ilerlettim ki, kendimi ülke ülke gezdirip bir sürü dilde şarkılar söylettim! Gittiğim yerlerin halk şarkılarını öğrenip birlikte söylediğimizi geçiriverdim içimden de heyecanlandım yine! Her gittiğim yere bohçamda şarkılar taşıyorum, bildiğim şarkıları öğretiyorum, yenilerini öğreniyorum, bohçam her seferinde büyüyor, kalpler genişliyor, ezgiler ezgilere karışıyor, şarkılar mayalanıyor kalplere, bir halkın sevinci diğerinin hüznüne karışıyor, gönül tellerimiz titreşiyor, şifalı şarkılar göğe yükselip yağmur gibi iniyor üzerimize. Gittiğim her yerde kucaklaşıyorum; ben dünyaya, dünya bana sarılmış bin koldan! Koskoca bir derya imiş şarkılar, bilirdim de böylesi bilme hali ilk. Birleşsin şarkılar!

Hayal kurmaya bayılıyorum, sonunun nereye varacağı belli olmuyor, uç babam uç, kanat açıklığınca kolay uçarsın ancak Ayşeciğim. Kanatlarım beni diyar diyar gezdiriyor, gittiğim yerlerde barış şarkıları gönüllüleri varmış, onlarla birlikte gezip buluyoruz yerli halkları. Şarkılar değiş tokuş ediliyor, armağanlaşmanın bir başka hali, ohh pek sevdim bu hayali. Eminim her gittiğim yerde heyecanımı paylaşacak canlar vardır. Bağlantılar, bağlantılar… Günün geldiğinde de bağlantılar kitabını yazmak kısmet olsun.


Sen dur daha evren, sana yakında bi dilekçe vericem, peçeteye istek şarkımı yazıcam, o zaman ne yapacaksın bakalım?

Bu sabahın dinginliğinde bunlar geldi. Mevsim değişirken sonsuz olasılıklar okyanusundan birer damla düşsün kalplere, şarkıseverler birleşsin önce, şarkılar çoktan birleşmiş. Biz onları görülür, duyulur kılalım, şifaya aracı olalım, yüreğimizin müziğini duyup dillendirene kadar söylensin dünya şarkıları. Neşenin de yasın da eşlikçisi ezgiler yaralarımızı sarsın, çiçekler açtırsın her yanımızdan.


Hayalimde Eylül sonu en az 12 kişi çalıp söylüyoruz Barış Şarkıları konserimizde, Allah artırsın.


Amin.


Adanmış on bir kişi kimler kimler acaba? Kimler şarkılarla yatıp şarkılarla kalkıyor, kulaklıkla dinleyip eşlik ediyor? Eylül’ün son haftasını bana ayırıverin hele, bi ses ediverin bakem. Geçen hafta gelebilen arkadaşlarla kendi aramızda prova yaptık, çabucak uyumlandık, birkaç ciddi prova ile olacak gibi görünüyor, şarkılar kolay akılda kalıyor zaten, şarkıları önceden çalışıp şarkı sözlerimizi yazdığımız bir de dosya yapmaya başlarsak ne güzel, ne kolay olur, yeni şarkılar gelecek daha. Bu hafta perşembe gündüzden toplaşmalı, yemekli ateşbaşı provamız olacak flora’da. Gelebilen herkesi beklerim, müzik aletlerinizi de atıştırmalıklarınızı da kapıp gelin.

Sarıldım hepinize.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.