Her şey mayalanıyordu!

Şehirdeyim, Beşiktaş'ta, gecenin iki buçuğu... Yattığım yerden sokağın seslerini dinliyorum, köpeklerin havlamaları duyuluyor; kafamda, beynimde ve bedenimde dönüp duranlarla takılıyorum, kalbimde kelebekler uçuşuyor... Üst katlardan bir yerlerden gelen sesleri bir şarkıya benzetiyorum, Kızılderili ezgisi gibi...


"Her şey mayalanıyordu!"


Evet, kafamın içinde çalan hayali şarkıya eşlik eden bu sözlerdi... Sesler, sözcükler, cümleler gelip durdu... dayanamadım... kalktım, çantamı kaptığım gibi banyoya koştum kimseyi uyandırmamak için, defteri kalemimi çıkardım, yazıyorum.


Bu gece arkadaşlarla toplandık Seda'nın evinde, şifalı şarkılarla coştuk, ritimlerle, kahkahalarla, kucaklaşmalarla, doğaçlamalarla köpürüp kabardık, hayallerimizi konuştuk yine, mayalandık.


Mayalanmanın gerçekleşmesi biyokimyasal bir süreç. Fermantasyon ya da mayalanma, bir maddenin bakteriler, mantarlar ve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek kimyasal olarak çürümesi olayı. Belli bir ısı, belli bir aracı, belli bir maya ve bu işlemlerin gerçekleşeceği bir büyüme ortamı gerekiyor. Ve tabii ki zaman… Her şeyin ince bir ayarı var. İşte yaşadığımız bu zamanlar mayalanmanın gerçekleşmesi için mükemmel ortamı hazırlıyor olsa gerek ki her bir köşede ayrı ayrı köpürüp taşıyoruz, heyecanlanıp kabarıyoruz. Mayalanmamızın zamanı da şimdiymiş demek!


Bir köşede o kutsal elleriyle üretenler, yaratanlar, şifa verenler, ekip biçenler, ağaç dikenler... Bir başka köşede dans edenler, masal anlatanlar, şarkılar söyleyenler... Bir diğer köşede kadınlar bir araya geliyor, Kızkardeşler Birliği için adımlar atılıyor...Kırsalda yeni topluluklar oluşturmak niyetiyle bir araya geliniyor. Projeler artık hayal olmaktan çıkıp ete kemiğe bürünmeye başlıyor... Ortak hayallerin rüya görücüleri bir araya geliyoruz. Mayalanıyoruz, evet!


Mayayız, girdiğimiz ortamı dönüştürüyoruz. Hem de mayalananız, o ortamdan dönüşerek çıkıyoruz. Belki de artık kabarmış ekmek hamuruyuz, bilinmezliğin güzelliğinde heyecan ortak paydamız.


Pişmeye hazır mıyız?


Bir Zapatista şarkısı “yolu yalnız başına yürüyemezsin ama o yolu da ancak sen yürüyebilirsin, kimse senin yerine yürüyemez” diyor. Bir Afrika atasözü de şöyle söylüyor: “Eğer hızlı gitmek istersen yalnız başına çık yola, uzağa gitmek istersen de birlikte.” Zamanın ruhu değişti, zaman hızlandı, şimdi hem uzağa hem de hızlı gitmenin zamanı…


Daha güzel bir dünya için samimiyetle, azimle, şikayet etmeden, yeise kapılmadan, kalbimizin pusulasıyla doğruyu bulduğumuz yolda ilerliyoruz. Bu yolda birlikte yürüdüğümüz canlara selam olsun!




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir "kızkardeşler birliği"ne katılabiliyor muyuz ? :)
    CEVAPLA
  • Misafir katılabilirsiniz tabii, facebook'ta kız kardeşler birliği olarak sayfayı beğenebilir, takip edebilirsiniz...sevgiler...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.